Sürtük

112 4 3
                                    

Tahtadaki yazıyı Mert yazmış olmalıydı. Salak işte. Kendince beni kendine aşık etmeye çalışıyordu. Neyse ki kimse bana yazıldığını bilmiyordu. Buğra dahil. Buğra bir anda gülmeye başladı ve gamzeleri belirginleşti. Uzaydan düşerken canın yandı mı eyy METEOR

Buğra

- Kime yazılmış ve hangi salak yazmış?

Diye alay etti. Bir anda nereden geldiğini görmediğim Mert

-Ben yazdım ve kime yazdığımı gayet iyi biliyorsun bence.

Dedi gözleri beni bulurken. Kendimi yok etmek istiyordum ama olmuyordu işte. Neden izlediğim fantastik filmlerdeki gibi güçlere sahip olamıyorum? Neyse...

Buğra bir anda gülümsesini kaybetmiş bir şekilde Mert'e doğru ilerledi. Yumruğunu sıktı ama hiç birşey yapmadan yumruğunu gevşetti. Bana baktı ve yumruğunu tekrar sıkarak Mert'e bir güzel geçirdi. Ben Buğra ile çıkmıyordum ama O öyle davranıyordu. Mert bunu biliyordu ve

- Onunla çıkmıyorsun bile, seçimi ona bırak ki beni seçebilsin.

Gözlerindeki alaylı bakışlara aldırmadan

-Haklı. Kararı bana bırakmak konusunda haklı.

- Melissa, bu çocuk seni kandırmaya çalışıyor anlamıyor musun?

- Ben onun yaptığı ucuz numaralara kanmam.

Mert alaylı bakışlarını yitirerek

- Ucuz mu?

- Numara yaptığını kabul ediyorsun yani?

Sınıfa bir anda öğretmen geldi. Ders matematikti.

2500'ün karekökü Mert'in attığı 25 derece açılık bakış ...Noluya lan bana???

Buğra ve Mert dersin başından beri birbirlerine 'seni keserim oğlum' bakışları atıyorlardı. Sonunda teneffüs zili çaldığında Mert beni kolumdan yakaladı ve bir anda dudaklarıma yapıştı. Onu itmeye çalıştım... Kas mı lan o ? Sonunda onu itmeyi başardığımda Buğra'nın küçümser bakışları ile karşılaştım.

- Seni farklı sanmıştım... Diğer sürtüklerden farkın yokmuş.

Bana sürtük mü dedi o? Ne olduğunu bana sordu mu? Hayır. Nasıl bu kadar emin konuşmuştu? Gözlerimin dolmaya başladığını hissettiğimde lavaboya koştum. Ayakkabımın topuğu YİNE kırıldı.

- Ananı...

Beni gören neyim olduğunu soruyordu. Hiç birşey, diyerek geçiştiriyordum. Bizim kızlar topluluğunu böyle bir cevap doyurmaz. Hepsi arkamdan gelmeye başlayınca arkamı dönüp bağırdım

- AVM'de %75 indirim varmış!

Tüm kızlar arkalarını dönüp koşmaya başladı. Bazı erkekler dahil. Bazı kızlar yanlarına sevgililerini de alıyordu. Sevgilileri bana 'ne yaptın gerizekalı' bakışları atıyordu. Ne yapsaydım, tuvalette boğulsa mıydım havasızlıktan?

Lavabonun kapısına vardığımda karşımda en az görmek istediğim kişiyi gördüm. Mert. Elimi sertleştirip yanağına ALLAH NE VERDİYSE yapıştırdım. Yanağına allık sürülmüş gibi kıpkırmızı olan yanağını tuttu. Arkadan gelen alkış sesi beni irkiltti ve arkamı döndüğümde Buğra'nın beni takdir eden gözlerle bana baktığını gördüm. Ne istiyordu bu?

- Niye alkışlıyorsun manyak mısın? Sonuçta ben bi Sürtüğüm ya. Sen bana ne cüretle Sürtük dersin?

- Pardon yaaa. Doğruları söylemek kızılan birşeye dönüştü. Ayrıca hoşuma gitti. Onu sevmene rağmen ona tokat attın ya...

- Ben onu sevmiyorum tamam mı? Ondan nefret ediyorum. O beni öptü bense onu itmeye çalıştım. Mert söylesene ben seni itmedim mi?

- Normalde olsa yalan söylerdim ama evet o beni itmeye çalıştı ben bırakmadım.

- Oha! Kendimden nefret ediyorum. Ben neden hiç denemedim. Bana kesin karşılık verirdi.

- İkinizden de, erkeklerden de nefret ediyorum allah hepinizin belasını versin.

Diyerek lavaboya girdim. Kendimi karanlığa bırakıyordum. Gözlerim yavaşça kapanıyordu. Huzurlu bir uykuya dalmıştım sanki. Ölüyordum. Daha okulun ikinci gününde ölüyordum. Lise hayatım sona ermiş gibiydi.

*****************************

Gözlerimi açtığımda hastane odasının beyaz duvarları ile bakışırken buldum. İki elim de sıcacıktı. Sağ elimin oraya baktığımda Buğra'yı sol elimin oraya baktığımda Mert'i gördüm. İkisi de bana sevgiyle bakıyordu. Kendimi önemsenmiş hissediyordum. Onların bana ne yaptıklarını hatırladığımda yatakta doğruldum ve iki elini de çektim.

- Ne oldu bana? En son sizinle tartışmıştık.

- Birşey olmadı. Sadece bayıldın. Ateşin 41 dereceydi. Ben de seni....

Buğra, Mert'in sözünü kesti

- BİZ... seni getirdik.

- Keşke zahmet etmeseydiniz. Onun yerine kızları zorlayarak öpebilirdiniz.

Gözlerimi devirdim.

- Melissa.

Bu ses, bu ton... Demir?

aşk kaskıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin