Lalin

15

Lalin Korca

Akif abi kolunu belime tekrar dolayıp salona doğru ilerlerken bende ona ayak uydurmaya çalışıyordum. Söylediği sözler kız için ağır olabilir belki ve karşı taraftakinin benim hem cinsim olduğunu varsayarsam ona üzülmem de gerekebilir ama hiç de üzülmüyorum vallaha haketti kardeşim banane

Salona girdiğimizde herkesin kendi halinde takıldığını gördüm, Ekin, Bulut abi ve Koray üçlü koltuğa sıkışmış halde telefondan oyun oynarken Alaz abi elindeki belgelerle tekli koltukta oturuyordu. Son olarak Çağın'da elindeki kalem ve önündeki test kitabıyla Akın'a bir soruyu anlatıyordu.
Dilek Hanım ve Asaf Bey zaten yoklardı.

Bizim birlikte ikili koltuğa geçmemizle önlerinden geçtiğimiz Koray Bulut Ekin üçlüsü hızlıca bize gözünü değdirip oyununa dönmüş ama kaşları çatılarak bakışları hemen tekrar bize dönmüştü.

Koltuğa oturmamızla Akif abinin elini çekeceğini sansam da çekmemiş aksine ona daha çok yaslanarak üst bedenine hafif yatar pozisyonda durmamı sağlamıştı

Ben ona küçük bir gülümseme verip başımı tekrar önüme çevirdiğimde salondaki tüm bakışların ben ve Akif abinin belimdeki elinde olduğunu fark ettim

O sırada salona giren Dilek Hanım "Oğlum gelmiş" diyerek hızla yanımıza geldiğinde Akif abi mecburen benden ayrılıp ayağa kalktı ve hemen sarıldı "Geldim Dilek Annem, nasılsın" dediğinde Dilek Hanıma anne demesi dikkatimi çekse de bunun gayet normal olduğunu düşündüm.

Akif abinin Dilek Hanımla oturması daha doğru geldiği için yavaşça koltuktan kalkıp Alaz abinin yan tarafındaki tekli koltuğa geçtim. Özlem gidersin onlar biraz

Alaz abinin dosyayı kapatıp hafif bana dönmesiyle bende ona doğru dönük oturdum. Derin bir nefes almasıyla bu işin içinde bir bok olduğunu fark ettim "Ne yaptın da Akif geldi" soğuk bir tonla söyledikleri içimi ürpertse de "hiçbir şey Alaz abi sadece küçük bir anlaşmazlık yaşandı" ben konuşurken alaylı bir ifadeyle beni dinlemiş abi dediğimde ise yüzünü buruşturmuştu

Noluyor lan buna böyle bir atar gider sen hayırdır koç

Alaylı bir ifadeyle bir şeyler mırıldandıktan sonra dosyayı tekrar eline alıp incelemeye devam etti zaten salondaki kimse de bizi duymamıştı

Dilek Hanım'ın konuşmasıyla başımı o tarafa çevirdim "Oğlum hoşgeldin de sen haber vermeden gelmezdin bir şey mi oldu" dediğinde Korayla bakışlarımız kesişti. İkimizin de gözleri adeta 'işte simdi sıçtık' diye bağırıyordu.

O sırada Dilek Hanım'ın çığlığıyla herkes endişe içinde ona bakmaya başladı o ise gözlerini Koray ve benim aramda gezdiriyordu

Diğerleri de onun bakışlarıyla dikkatle bizi süzdüklerinde kaşları çatıldı. Bulut abi bir anda ayağa kalkıp sinirle bağırmaya başlayınca yerimde sıçramadan edemedim "HANGİ PUŞT YAPTI LAN BUNU SİZE SİKERİM BELASINI" onun bağırmasıyla ne olduğunu anlamayıp bende Koray'ı süzmeye başladı.

Ciks bir siyah pantolon bordo bir sweatshirt, kollarını kıvırdığı için görünen siyah bileklikler dağınık saçlar bordo bir bere işte ağız burun çene kızarık bir elmacık kemiği patlamış bir duda- hassiktir biz kavgadan çıktıydık dimi

Olayı geçte olsa çaktığımda derince yutkundum biz Koray'la dehşet içerisinde birbirimize bakarken ev ahalisi de hala bağrışıyordu

Alaz abiyse kenardan sadece çatık kaşlarıyla bizi izliyor sürekli gözleri kaşımdaki yaraya değmeyi ihmal etmiyordu