Hayatın benim için yaptığı tek güzel şey o kadından kurtulmuş olmamdı.
Aslında...bencillik etmemem gerekirdi. Burada yediğim önümde yemediğim arkamdaydı. Saygı duyulan biri oluvermiştim.
Tedavim de oldukça iyi ilerliyordu. Artık kendime zarar verme düşünceleri beynimi yiyip bitirmiyordu. Belki de psikiyatristimin çok mükemmel olmasından kaynaklıydı.
Ha bir de... Bardan kovulmuştum :) Ancak her gün gündüzleri Taeil ve Jimin ile buluşup bir şeyler yapıyordum. Bu durumda canımı sıkan tek şey tüm ödemeleri onların yapıyor olmasıydı. Ve işin daha kötüsü 'bu sefer ben öderim' diyemiyordum çünkü param yoktu.
"Bayan Kang, yemek hazır efendim."
Düşüncelerim gelen sesle dağıldığında evin en genç yardımcısı olan Ryujin'e baktım.
"Ryu, biraz içeri gelir misin?"
Sorgulayan bakışlarını yüzümde gezdirdi ve ardından odama girip kapıyı kapadı. Ryujin'in güçlü ve ağırbaşlı bir kız olduğunu biliyordum. O göstermemeye çalışsa bile ben hissediyordum.
Benimle neredeyse aynı yaşdaydı ve bana karşı böyle saygı ifadeleri kullanmak eminim ki onu da rahatsız ediyordu.
"Biraz oturur musun?"
"Tabii."
Oturdu ve sorgulamaya devam ederek konuşmamı bekledi. Bu haline gülümseyerek elimi eline uzattım ve rahatsız olmadığını anlayarak yavaşça tuttum.
"Kaç yaşındasın Ryu?"
"20. Neden?"
Gülümsedim. Neredeyse aynı yaştayız demiştim ama neredeyse değil, gerçekten aynı yaştaymışız. Ben de artık 20 yaşındaydım. Aklıma daha geçen sene yaşanan tatsız olayları getirmemeye özen göstererek karşımdaki kıza baktım. O gün Taeil iyi ki bana tedavi olmam gerektiğini söylemişti.
"Biliyor musun, ben de 20 yaşındayım."
"Oh, ne güzel.
Yüzüne yalancı bir gülümseme yerleştirdiğinde hafifçe kıkırdadım. İçinden 'ne yapayım ben senin yaşını' dediğine yemin edebilirdim.
"Tamam, uzatmıyorum. Bana öyle bayan, hanım falan demeni istemiyorum. Sadece Mikyung de olur mu?"
Gözlerinde şimdi gördüğüm duygu heyecandı. Tam da tahmin ettiğin gibi o da bana o şekillerde seslenmekten rahatsız oluyordu.
Gülümseyerek heycanla yerinde kıpırdandı.
"Gerçekten mi? Ama Bay ve Baya---"
"Onlar bana nasıl seslendiğine ne karışıyor? Merak etme bir şey söylerlerse ben ağızlarının payını veririm."
Birden bana sarıldığında bir kez daha fark ettim burada olmaktan hoşlanmadığını. Duyduğuma göre ailesi yıllardır bu evde yaşıyordu. O burada büyümüştü ve zamanla kendini onlara hizmet ederken bulmuştu. Okuyamamıştı.
Bir hayalimi kısmen gerçekleştirmiştim. Tamam, pek kendi ayaklarım üzerinde durduğum sayılmazdı ama o evden ayrılmıştım en azından.
Şimdi yeni bir hayalim vardı. Tedavim bittiğinde düzgün bir iş bulacak ve bu kızı da alıp yeni bir eve çıkacaktım. Onun okumasını sağlayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masochist • Kim Namjoon ✓
Short Story!Bu hikaye çoğunlukla başrol kızın yaşadıklarını ele almaktadır! ... Mikyung kendi vücuduna zarar vermekten zevk alan bir mazoşist, başını belaya sokmaktan başka işi olmayan bir gençti. Namjoon ise gündüzleri yardımsever bir zengin, gece ise herkesi...