"SUNOO ENİNDE SONUNDA YİNE YANIMDA OLUCAKSIN GEL ŞURAYA!"
Sunoo kahkahalar atarak benden kaçıyordu.
"İMDAT ÖLDÜRECEK BU BENİQŞSÇQŞŞSĞQŞSŞQÖSŞWLS"
(güldüğünü en iyi böyle açıklayabilirdim 👍🏻)
Ben koridorda Sunoo'nun peşinden koşarken o daha da hızlanıyor ve aramızdaki farkı daha çok açıyordu.
Ben koşarken bir anda bir kol belimi tutarak benim koşmamı engelledi ve ben de yavaşlamak için haliyle beni tutan kişinin etrafında o kişiyle bir tur dönmüş oldum. (umarım anlamışsınızdır nasıl bir an olduğunu 😭)
"Hop hop sakin,ne bu hırs?"
Beni tutan kişiye bakınca anlık bir şok geçirdim.
"Jongseong hyung?"
Elini belimden çekince konuşmasına devam etti.
"Kimi kovalıyorsun sen öyle?"
"Sunoo- gerçi sen nerden tanıyacaksın ki. Arkadaşımı işte."
"Hırstan gözün dönmüş anlaşılan, beni bile fark etmedin çünkü."
"Eh,biraz öyle oldu."
"AAAA SEN ŞU MEŞHUR JUNGWONSUN DEĞİL Mİ?!"
Jongseong hyungun arkasından onunla aynı yaşta olduğunu düşündüğüm biri koşarak yanımıza geldi. Ama adımı nerden biliyordu ve "meşhur" derken ne demek istemişti?
"Jake..."
Jongseong hyung ses tonundan anladığım üzere dişlerini sıkarak yanındakine dönmüştü.
"BİLİYOR MUSUN JAY SENDEN ÇOK BA-"
Jongseong hyung yanında heyecanla konuşan hyungun (?) maskesinin üzerinden eliyle ağzını kapamıştı bir hışımla.
"Jake."
"Mm?"
"Sus."
Adını bu olay sayesinde öğrenmiş olduğum Jake hyung Jongseong hyunga bir şey anlatmaya çalışır gibi el kol hareketleri yapıyordu. Ben de onları sessizce izliyordum.
"Sen ona bakma Jungwon,o şuan ne dediğini bilmiyor."
"Yok sorun değil."
"Hadi sen git arkadaşını kovalamaya devam et. O da seni arıyordur şimdi."
Jongseong hyung deyince benim asıl amacımın ne olduğunu hatırladım ve bir hışımla yanlarından ayrıldım.
-----------------------------
özlediniz dimi bölüm atmamı ben özledim 😭😭 her ne kadar bir hafta bölüm atmamış olsam da 👎🏻👎🏻👎🏻 alışmışım her gün atmaya
