SESSİZLİĞİN ÇIĞLIKLARI (KİTAP OLDU!)

Bölüm 6 ''Prensesler de Kalp Söker''

Komiser Nazlı sınıfa girdi ''Rüzgar bir not bulunmuş masanın üstünde'' dedi. Komiser Rüzgar ''Ne notu?'' diye sordu oldukça meraklı bir şekilde. Komiser Nazlı hızla yanıtladı '' 'Acıkmışsınızdır diye düşündüm' yazıyormuş kağıtta'' dedi. Sınıf anlamlandıramayan bakışlar atıyordu. Yine de kahvaltıda et olmaması üzmüştü onları. Komiser Nazlı geldikleri ilk gün bir cinayet vakası daha yaşandığı için huzursuzdu. Her bir saniyenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha farketmişti. Karşısındakinin bir çocuktan daha fazlası olduğunu da idrak etmişti. Artık hataya yer yoktu, en ufak katanın çok büyük sonuçlar doğurabildiğini görmüşlerdi. Karşı karşıya geldikleri bu vaka onların için şimdiye kadarki en kritik vakaydı. Öğrenciler haklıydı her an her şey olabilirdi. Normal bir katille değil psikopat bir katille karşı karşıyalardı. Tek dilekleri bir ipucu bulmak bir açık yakalamaktı. Kerim'in ölümü belki de onların yollarını açacak bir şanstı. Bunu dile dökemeseler de içlerinden öyle hissediyorlardı. Herkesin aklından binbir şey geçiyordu ancak biri ortaktı. Bir kurban daha vermeden bu dava çözülmeliydi..

Komiser Rüzgar öğrencilere baktı suçlu bir bakış bulmak için. Ama hayır, kimse suçlu bakmıyordu aksine korku dolu bakıyordu. Tamam biraz içlerinden oh çekmiş olabilirler. Komiser Nazlı "Acaba okulun içinde başka biri daha olabilir mi?" dedi. Komiser Rüzgar "Ne alaka? Girişler kapalı ve biz dışında içeri başka bir polis dahi giremiyor." dedi. Nazlı "Bilmiyorum. Ama bunca şeyi bir öğrencinin yapıyor olması ne bileyim.. Belki de okulun içine ilk bıçaklama olayı yaşanmadan önce biri girmiştir. Olamaz mı?" dedi. "Hmm söyle o zaman Murat'a okulu bi' arasın. Ne olur ne olmaz işimizi riske atamayız." dedi. Haklıydı. Bir detay bile her şeyi değiştirebilirdi. Komiser Nazlı sınıftan çıktı.

Elif Y. "Okulda biri olsa şu ana kadar çıkması gerekirdi. Kaç gün geçti yani suyunun yemeğinin bitmesi gerekiyor teknik olarak" dedi. Amir "Bence de komiserim boşu boşuna zaman kaybediyoruz" diye arka çıktı. Komiser Rüzgar kahve gözleriyle öğrencilere bakıp gülümsedi. "Bu işler böyle yürüyor ne yapalım. Hareket etmeden önce 'Acaba bu sonuç verir mi?' demiyoruz sadece harekete geçiyoruz." dedi. Oldukça yeterli bir açıklamaydı. Hayati Efe "Katil her kimse artık tecrübe kazanmıştır öyle kolay kolay kendisini ele vereceğini zannetmiyorum" dedi. Bu öğrenciler komisetlere kafa tutmayı çok seviyor olsa gerek. Komiser Rüzgar "Bırakın işin o kısmıyla da biz ilgilenelim. Hani o kadar okul okuduk falan mesleki tecrübemiz de var yanılmıyorsam" derken sesindeki alay hissediliyordu.

Komiser Nazlı, Murat'a yapılması gerekenleri bir bir anlatıyordu. Murat aniden onu böldü ve araya girdi. "Komiserim lafınızı bölüyorum kusura bakmayın ama önemli bir şey söylemem gerekiyor" Komiser Nazlı "Söyle bakalım" dedi. "Olay yerinde saç teli bulduk. Bir erkeğe ait olamayacak uzunlukta.."
Bu önemli bir gelişmeydi. Katilin cinsiyetine ilişkin kesin bir bilgi olmasa da elle tutulur bir şey bulmuşlardı sonunda. Komiser Nazlı saç telini incelemek adına ortamdan ayrıldı. Murat da ekibe okulu aramalarını söyledi. Ardından Komiser Rüzgar sınıftan çıktı "Bir şey mi oldu Murat?" dedi meraklı bir sesle. Murat da "Oldu Komiserim ama bu sefer hayırlı bir şey. Olay yerinde saç teli bulduk. Bir kıza ait olduğunu düşünüyoruz." dedi. Komiser Rüzgar'ın yüzünde güller açmıştı resmen "E bu süper Murat!" dedi. Kendisi de saç teline bakmak için Komiser Nazlı'nın yanına yol aldı.

Sınıf Komiser Rüzgar'ın çıkması ile konuşmaya başlamıştı. Meryem " Evet arkadaşlar kimse Komiser Rüzgar'a göz dikmesin o benim" dedi. Hira "Hop hop nereden senin oluyormuş. Bi' kere adam gülerken bana bakıyor" diye karşılık verdi. Meryem "Burada ben varken sana mı bakacak ha?" dedi. Irmak "Adam 24 yaşında arkadaşlar." dedi ümitleri yok edercesine. Hira da "Ne olmuş 10 yaş büyükse?" dedi. Hayati Efe "Saçma ergen tipleriniz bittiyse sessiz olun uyuyacağım. Zaten gece bitmek bilmedi bir de sizi çekemem" dedi. Ezel "Katil eğer beni duyuyorsan öldürmeye Hayati Efe'den başlar mısın rica ediyorum." diye ekledi. Hayati Efe gözlerini devirip kafasını sıraya gömdü. Elif''Bir sonraki kurban kim olacak şimdi?'' dedi. Bu sorunun cevabı herkes için yine sürpriz olacaktı. Ahmet ''Kerim ölmüş Kerim! Daha üstünden birkaç saat geçti ama siz bir sonraki kişiyi düşünüyorsunuz!'' diye haykırdı öfkesini. Ezel ''Acaba neden öldü bir düşünmek lazım'' diye sakin bir tonda karşıladı. Ahmet ''Ne zararı vardı? Sesi soluğu bile çıkmıyordu doğru düzgün!'' diye devam etti sözlerine. Ardından Efe'lere baktı. ''Siz yaptınız değil mi? Sırf intikam almak için siz öldürdünüz onu!'' Berat P. ''Ne diyorsun sen be? Neden öldürelim senin kıt kafalı arkadaşını?'' diyerek savunmaya geçti. Tartışmayı Elif Y. böldü ''Abi olan olmuş ölen ölmüş yapacak bir şey yok. Ölenle ölünmez sonuçta. Tabii ki önümüze bakacağız.''