19. Bölüm : "Söz"

1.8K 100 101
                                    

**********

(Kerem'in Dilinden)

Arabada marinaya doğru ilerlerken sadece radyonun sesi vardı. Zeynep yanımda, sırtını bana çevirmiş halde oturuyordu, camdan dışarı bakıyordu. Arabanın içindeki negatif enerji beni boğdu. Sanki Zeynep iki eliyle boğazıma sarılmış gibiydi. Evden çıktığından suratı dümdüzdü. Eşyaları arabaya yerleştirirken yüzüme bile bakmadı. Şimdi de yanımda böyle oturması canımı sıktı.

İkimizin arasındaki soğukluğa karşı radyodan hareketli bir şarkı sesi geliyordu. İnadına yapar gibi eğlenceli eğlenceli çalıyordu. Şarkıdaki neşe beni iyice zıvanadan çıkarttı. Önümdeki araba yavaş olduğu için kornaya yüklendim. Zeynep bakışlarını bir anlık bana çevirip tekrar cama döndü.

Ne güzel ama!

Her şey ne güzel sarpa sardı!

Hiçbir suçum yokken Pelin'in müştemilata gelmesi, saçma sapan röportaj vermesi bir anda beni suçlu konuma getirdi. Gerçi ben kendimi hiçbir şey için suçlu görmedim ama Zeynep'in gözünde her şey değişti. Başkasının yaptıklarının bedelini neden ben ödedim, anlamadım.

Zeynep'in beni silmesi için minicik bir bahane bulması yetti. Zaten bunu arıyor gibi bir hali vardı. İstediği oldu da...

Dün, o kadar yoğun geçmesine rağmen karamsar değildim. Ama bu sabahtan, ona aşkımı ilan edip yine karşılık görmedikten sonra artık hiç umudum kalmadı. Ayrıca çaba sarf etmek için dermanım da tükendi.

Kendime söz verdim. Bu kez gerçekten kararımı verdim.

Artık Zeynep için çabalamayacağım. Üşümesini, ne yeyip yemediğini bile düşünmeyeceğim. Sadece şoförü olacağım. Aşkımı, sevgimi, bütün hislerimi bastıracağım.

**********

Marinaya geldiğimizde Zeynep benden önce arabadan indi. Saçlarını başının tepesinde toplamıştı. Siyah, yarım boğaz kazaklı, kolu dirseklerinde olan, önünde fermuar detaylı siyah bir bluz, altına siyah tayt giymişti. Ayağında da siyah spor ayakkabıları vardı. Arabadan iner inmez yata doğru ilerledi. Arabanın içindeki eşyaları alıp ben de indim. Arabayı teslim almak için biri bekliyordu. Ona anahtarı verdim. Bagaja yöneldim.

Bagajdan eşyaları çıkarırken arada Zeynep'in yatına baktım. O çoktan kamaraya girip gözden kayboldu. Yatı uzun zaman sonra tekrar görünce garip hissettim. İlk gördüğüm an aklıma geldi. Haliyle Zeynep'i de ilk kez gördüğüm zamanı hatırladım.

O anda durumun bu kadar ilerleyeceğini asla tahmin etmezdim. Hatta aşık olacağımı bile bilmezdim. O an hissettiklerim, basit, anlık bir hoşlanmaydı sonra büyüdü, büyüdü bu hale geldi. Hareketlerim değişecek olsa da duygularımın çabucak değişmesi imkansızdı. Belki de hiç geçmeyecekti ve ben bu hislerle, bu dertle yaşayıp gidecektim.

Derin nefes aldım. Kendi valizimin yanında Zeynep'in valizini de arabadan aldım. Elimde çantalarla yata çıktım. Gemicilerden biri gelip elimdeki valizleri aldı. Birlikte kamaraya girdik. Zeynep valizini odasının kapısının önüne bıraktım. Kendi çantamı da odama koydum. Uğur ağabeye selam vermek için güverteye çıktım. O da kamaraya girecekti, karşılaştık.

U "Ooo hoş geldin Kerem'im"

"Hoş bulduk abi"

Birbirimize sarıldık.

U "N'aber ya? Neler oldu öyle?"

"Sorma... Sormaa"

İç çekip ellerimi pantolonun cebine soktum. Gülerek omzuma vurdu.

BuzDağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin