15. Bölüm : "Her Şey Aramızda"

2.5K 112 480
                                    

**********

(Kerem'in Dilinden)

Telefonu kapattığında ona sarılmaya devam ettim. Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Parmakları ensemde daireler çizerken konuştum.

"Niye erteledin gitmeyi?"

"Bu halde gidebilecek misin? Uçağa bile zor ulaşırız"

Belindeki kollarımı biraz daha sıktım, başımı üstüne giydiği şeyden açık kalan göğsüne iyice yerleştirdim. Çıplak kalan kısmı yanağıma temas etti.

"Bu halde gidebilirim. Böyle... Başım göğsünde..."

Kıkırdadı. Parmaklarını hareket ettirmeye devam etti.

"Tabii... Sızarsın bir de, tam olur"

"Bir kere de sen benim sarhoş halimle uğraş. Ne olacak yani?"

"Kaç kere uğraştın ki?!"

"Her sarhoş olduğunda öpüyorsun ya"

"He, uğraştırıyorum yani?"

"Öperken uğraştırmıyorsun. O anlar güzel... öptükten sonra insanı canından bezdiriyorsun"

"Hahaha... Laf sokuyorsun bir de, çok iyi"

"Zeynep ya niye inat ediyorsun ki?"

"İnat etmiyorum"

"İstanbul'a gidince unutacağız deyip duruyorsun. Benden uzak kalamıyorsun işte. En azından dudaklarımı seviyorsun... Yalan mı?"

"Hahaha... Sen biraz uyusana... Uyu, hadii"

"Kaçma. Konuşuyoruz"

"Bak göğsümde uyumana izin verebilirim, bence bu fırsatı kaçırma"

Göz kırptı.

İlk defa bu eğlenceli, sevimli halini görüyordum sanırım.

"Hahaha... kucağımdan kalkabileceğini mi düşünüyordun? Gerekirse İstanbul'a gidene kadar bırakmam seni. Ne izninden bahsediyorsun? Artık patron benim!"

Alkolün yarattığı etki yüzünden artık ne dediğimi ben bile anlamamaya başladım. Ama bunu umursamadım. Kendimi de durdurmadım. Benimle ilgili istediğini düşünebilirdi. O da çok üstünde durmadı, gülümsedi.

Ensemdeki parmakları hareket ettikçe gevşedim. İşaret parmağı kulağımın altında daireler çiziyordu. İçkinin de verdiği gevşemeyle gözlerimi kapattım.

**********

Gözlerimi yeniden açtığımda yumuşak yüzeyde yatıyordum. Ama burnuma Zeynep'in kokusu doluyordu. Bir an uyuyakalmadan önce olanları hatırladım. Heyecanla doğruldum. Yatakta oturuyordum, başımı yastıktan kaldırmıştım. Etrafıma baktım, oda loş ışıkla doluydu. Zeynep'i balkon kapısının yanında duran koltukta gördüm. Kapı açıktı, içeriye rüzgar giriyordu.

Kıyafetini değiştirmişti. Üstünde lila rengi, saten, askılı, şortlu, tulum geceliği vardı. Sırtını koltuğun kolçağına yaslamıştı. Bacaklarını koltuğa, kalçasının altına toplamıştı, oturuyordu. Elinde beyaz kahve kupası vardı. Saçları açık ve kıvırcıktı.

Uyandığımı fark edince bana baktı. Dudağının kenarı belli belirsiz kıvrıldı.

Beni parmaklarıyla uyuşturup uyutmuştu, bir de yatağa yatırmıştı.

Uykudan önceki halime göre sarhoşluğum azalmıştı ama Zeynep'e belli etmek istemedim. Alkolden cesaret alıyormuş gibi davranmaya devam etmeye karar verdim.

BuzDağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin