Gösterilmeyen sevginin hiçbir değeri yoktur.
22:58 Nott Malikanesi
"Sence mutlu olmayı başarabilecekler mi?" Diye sordu Pansy kendini yatağa bırakırken. Üzerindeki siyah straplez elbisesi hâlâ duruyordu. Theo gömleğini sıyırıp bir kenara atarken kaşlarını çattı. Ona önünde soyunabileceğini düşündüren neydi?
"Draco'nun tam bir piç olduğunu varsayarsak, kızı her dakika başı üzmesi muhtemel. Yani %5 ihtimal falan veriyorum." Pansy güldü ve siyah saçlarını geriye doğru attı yine. Theo bu hareketine sinir olurdu. Genç adam dişlerini sıkarken yüzündeki ifade bir an olsun bozulmamıştı.
"İkiniz aynısınız desene."
Theo kaşlarını kaldırarak alayla sırıttı. "Bir piç olduğumu inkar etmiyorum, Parkinson." Pansy gözlerini kısarak çocuğun gözlerine bakmaya devam etti. Kaslara bakmamak için büyük çaba sarfediyordu. "Draco ile neden bunca yıldır arkadaşız sanıyorsun? İkimiz de şerefsizin önde gidenleriyiz. Kısacası o benim ruh ikizim."
Kızın yanına gelip kendini yatağa bıraktığında Pansy ona döndü. "Peki ruh eşin kim?"
Çocuk güldü. Tuzak soru olduğunu elbette biliyordu, bu tongaya düşmeyecekti. "Hâlâ kendisine ulaşmaya çalışıyoruz. Bir iz yok-" Kız onun omzuna gelişi güzel bir yumruk indirirken somurtuyordu.
"Sen bakmayı bilmiyorsun." Theo siyah kısa perçemlerden birini kızın kulağının ardına atarken eli ile yüzünü okşadı. Bu Pansy'nin kalbinin teklemesine yetiyordu. Genç kız bütün gece içmişti, nefesi içki kokuyordu ve Theo bunun farkındaydı.
Yıllardır arkadaşlardı. Theo bunu arkadaşlıktan öte bir şey olarak tanımlamıyordu. Draco flört ettiklerini savunsa da, Theo bunun farkında bile değildi. Şimdi ise kızı her şeyden çok istemişti.
"Sence de fazla içmedin mi? Bir daha bu kadar içme." Dedi fısıldayarak. Genç kızın sürekli inip kalkan göğsünden heyecanlandığı anlaşılıyordu.
Kız ona biraz daha yaklaştı. "Sadece alkollüyken bir şeylere cesaret edebiliyorum." Dudaklarını birleştirdiğinde Theo belinden tutarak onu kendine biraz daha bastırdı. Kızın kendisinden gitmesini istemiyordu. Bir elimi çocuğun saçlarına daldırırken bir eli omzunu tutuyordu. Çıplak omzunu.
Bu anı yıllarca beklemişti. Onun dokunuşlarını hissetmek. Ancak buna sadece sarhoşken cesaret edebilmişti.
"Pansy..." Dedi Theo dudaklarını ondan ayırırken. "Sarhoşsun. Yanlış bir karar vermek istemezsin-"
"Umrumda değil." Dedi kız yavaşça. "Umrumda değil, bu anı yıllardır bekliyorum."
Theo'nun kafasını sakince iki yana sallarken, "Siktir et." Diye mırıldandı ve dudaklarını birleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hatred | dramione
Fanfiction"Güçlü olan, zayıf yanını herkesten iyi bilendir. Daha güçlü olan ise, zayıf yanına hükmedebilendir." Karanlık Lord Malfoy ailesini cezalandırmak amacıyla Genç Malfoy'u Hermione Granger ile evlenmeye zorlar. Saf kanlarının kirlenmesi, Lucius ve Dra...