10. BÖLÜM | SENİ SEVMEK Mİ?

257 9 15
                                    

Günün sonunda her şey dünde
kalmıyor mu?

Draco ile balkon duvarının dibine çöküp oturduğumuzun üzerinden on dakika kadar geçmişti. Ne o ne ben konuşuyordum. İkimiz de suskunluğa odaklanmış gibiydik ki, aramızda dakikalardır devam eden sessizliği bozdum. "Draco?"

"Ne?" Böyle bir yanıt beklemiyordum, sanırım fazla soğuk gelmişti. Yine de bozuntuya vermemeye çalıştım. "Özür dilerim." Diye mırıldanırken, bakıp mideme anlık krampların girdiği gri gözlerini bana çevirdi. Gözlerine bakamıyordum çünkü irisleri adeta bencil olduğumu haykırıyordu. En kötüsü; haklılardı. Kendimce bir savaşa girişirken arkamda bıraktıklarımı umursamıyordum. Harry, Ron, Draco, hatta Annemde bile bu böyleydi. İçimdeki siyah ve beyaz çatışıyordu yine. Siyah, her zaman önceliğimin güç olduğunu haykırsa da Beyaz, benim için gerçekten endişelenen bu adamı kaybetmemem gerektiğini fısıldıyordu.

Kısa bir sessizliğin ardından o kusursuz dudaklarını araladı ve naif bir ses tonuyla konuştu. "Yoruldum Hermione." Eli ile saçlarını karıştırdı ve bir rüzgar esti. Zaten dağınık olan saçları matemin etkisiyle iyice savrulmuştu. O an saçlarına her zamankinden daha çok dokunmayı arzulasam da beni engelleyen bir şeyler vardı. "Kimsenin ardından koşup yorulacak bir adam değilim, bunu yapmam da. Sadece koşarken ardında kalan ve beklemediğin insanları da düşünmeni istiyorum. Çünkü herkes yoruluyor."

"Seni yoruyor muyum?" Diye sordum kuruyan dudaklarımı ıslatarak. Derin bir nefes aldı kafasını hayır anlamında sallarken. Farkında olmadan rahat bir nefes almıştım.

"Hayır ama hayatındaki tek kişi ben değilim Hermione."

"Anlıyorum..." diye fısıldadım ancak anlamıyordum. Fazla mı bencildim? Sanki bunu hissetmiş gibi konuştu yine. "Evet, bencilsin ama o kadar da değil, bunu törpüleyebilirsin."

Draco Malfoy bana kanımın kirli olduğunu ilk fark ettiren kişi olduğu gibi, bana bencil olduğumu söyleyen de ilk kişiydi. Ve bu, kendimle ilgili düşüncelerimin değişmesini sağlıyordu. Her zaman en iyi olmak için çabalamıştım. Gryffindor'un Prensesi, Çağının En Zeki Cadısı olarak anılıyordum çünkü farketmiştim ki, Hermione Granger olmayı hiçbir zaman sevmemiştim. Yürümek istediğim yolda diğerlerini beklemeden ilerliyordum ve Draco'nun dediği gibi adımlarıma yetişemeyip geride kalıyorlardı. Bazen çok bilmiş davranıyordum, çünkü kimsenin beni bilgisiz oluşumla vurmasını istemiyordum.

Ağlamak istemiyordum çünkü bunu bir zayıflık olarak görmüştüm hep, aslında değildi hatta ihtiyaçtı. Bunu bana ilk fark ettiren yine Draco idi. Onu Hogwarts'ta Mızmız Myrtle'ın Tuvaletinde ağlarken görmüştüm ve itiraf etmeliyim buna fazlasıyla şaşırmıştım. Draco Malfoy gibi biri neden ağlardı ki? Sonra olanları öğrenmiştim. Ölüm Yiyen olduğunu. Her halinden istemediği belliydi oysa. Yerimde kim olsa aynı şeyi düşünürdü. Sonra günlerce onu düşünmüştüm. Onun için çıkış yolu bulmak istediğim zamanlarım bile olmuştu. Ara sıra gidip kontrol ediyordum, ancak o geceden sonra bir daha o tuvalete adımını atmamıştı. O gece öylesine parçalamıştı ki her yeri... Ben o eşyalar yerine kalbimin paramparça olduğunu hissetmiştim. Çünkü kimse Draco'nun hislerine odaklanmamıştı. Herkes onun ailesine yaşatacağı gurura odaklanmıştı.

5 Haziran 1997 Hogwarts:

Hermione elindeki bir yığın kitabın düşmemesi için insanüstü bir çaba ile önünü görmeye çalışarak ilerliyordu. Yasak saatteydi ve içinden sadece Filch'e veya bir profesöre yakalanmamayı diliyordu. Kitaplar o kadar ağırdı ki tek bir tanesi bile düşse Hogwarts'ı inleteceğine emindi genç kız. Parmak uçlarında ses çıkarmamaya dikkat ederek varmaya çalışıyordu ki değişen merdivenlere geldiğini farketti. Uzunca bir iç çekerek merdivenlerden çıkmaya başladı. Yaklaşık 5 dakika kadar süresi vardı, merdivenler değişecekti. Harry ve Ron onu ortak salonda bekliyordu, sözde Hortkuluklar üzerine çalışacaklardı. Kitapları bulana kadar fazla vakit harcamıştı ve o kadar geç kalmıştı ki o ikisinin çoktan ortak salonda koltukların birinde sızlıklarına emindi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 18, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

hatred | dramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin