1. bölüm

55 7 5
                                    

Merhaba :) kendimden bahsederken çok hızlı bir giriş yapacağım tıpkı hayatım gibi.Hemen kısaca bahsedecek olursam;üşengeç,alımlı,erkeklerin dikkatini çoğunluklu çeken, kardeşinin baş belası bir abla ve işinde oldukça iyi bir kadınım ben Feyza ılıcak ve bu benim hikayem hazırsanız başlayalım.
Yine bir pazartesi günü İdil'in şarkı söylemesinin yanında güneşin odama girmesiyle sabah olduğunu anlamıştım saatin kaç olduğunu bilmiyordum ve asla yatağımdan kalkıp bir yere gidecek,adım atacak halim yoktu en iyisi yatakta kalıp uyumaktı tam bu düşünce ile uykuma dalacakken odamın kapısının gürültülü bir şekilde açıldığını duyarak yerimden sıçradım
"Hay başlayacağım böyle iş-" karşımda Eda'yı görmemle hem duygulanmış hem de idil'in gazabından beni koruyacak birinin gelmesine çok sevinmiştim hızla yataktan kalkıp edaya sarıldım ne çok özlemiştim onu. Uzun zamandır yurtdışında işleriyle meşguldü
hafif ama bir o kadar da şekerli parfümünü içime çekerken söze eda girdi
"biraz daha beni sıkarsan tahmini olarak burada ölüm fermanım yazılacak Feyza biraz yavaş" kendimi geriye çekerken gülerek suratına bakıyordum "ne zaman geldin?bana hiç haber vermedin,haberim olsa böyle uyur muyum? hazırlık bir şey yapardım senin için" eda bir eliyle yavaşça saçımı karıştırıp bana göz kırptı "idil her şeyi halletmiş zaten sen merak etme ayrıca görüyorum da bıraktığım feyza ortalarda yok ne olmuş sana? bi yatağa bağlanmalar sürekli pijama terlik, yoksa bu yaşta depresyona mı giriyorsun aman diyeyim bak ben ergen feyzayı geri istemiyorum o zamanlar canımı burnumdan getirmiştin doğruya doğru" kıkırdayarak ve bir o kadar da mahcup bir ifadeyle eda'ya baktım "Ya kuzen niye öyle diyorsun ki, yani bir bakıma haklı olabilirsin evet o günleri asla geri istemem ama merak etme deprosyanda değilim sadece biraz fazla yorgunum son zamanlarda işler çok yoğundu biliyorsun" eda onaylar biçimde başını sallayarak kapıya yöneldi "evet bunları uzun uzun yemek masasında konuşuruz şimdi çok açım idilin yanına inelim kız yanlız kalmasın" saçımı toplarken kafamı onaylarcasına sallayıp eda'nın peşine takıldım saçımı umursamaz bir şekilde topuz yapıp aşağıya indiğimizde mis gibi kokular direkt burnuma gelmişti edaya şaşkınlıkla bakarak sessizliği bozdum "idilin bu kadar becerikli olduğunu bilmiyordum keşke hep böyle uyansam" eda benim tepkime gülerek kolunu omzuma attı ve beraber mutfağa doğru yöneldik.
İdil tabakları masaya koyarken şoka uğramıştım 1 değil 2 değil 3 değil... tamı tamına 5 çeşit ayrı malzeme ne ararsanız var "kuş sütü eksik" derler ya tam olarak öyle bir masaydı idile dönüp şaşkınlıkla konuşmaya girdim "Böyle hünerlerini daha çok görmek isterim idil hanım özellikle de sabahları. Şuna bak resmen restorantı ayağımıza getirmişsin" idil kahkaha atarak yanağıma bir öpücük kondurdu "hepsini içimden gelerek yaptım hem eda'ya özel olsun istedim hem de senin kaç gündür odadan çıkmayıp akşamlara kadar uyuduğunu biliyordum odadan çıkman şerefine bir kahvaltı hazırladım" göz kırpıp sandalyeleri işaret ettiğinde hiç düşünmeden sandalyeyi çekip oturdum sanırım kaç gündür kahvaltıya hasrettim. Eda ve idil bir yandan konuşup bir yandan yemek yerken ben onların ne konuştuğunu bile duymuyordum yemeğe o kadar dalmıştım ki edanın beni sarsması ile kendime geldim "ne var" dercesine kafamı sallarken idil ve eda bana aynı anda gülmeye başlamışlardı onlara tek kaşımı kaldırıp baktım " ne? hiç mi aç insan görmediniz Allah aşkına. Şurda kaç hafta sonra kahvaltıya inmişim eda'm gelmiş bunun şerefine kendimi doyurup enerji topluyorum ki gezebilelim" her ikisine de bakıp gülümsedikten sonra çayımı alıp salona kaçtım 5 dakika sonra ardımdan idil ve eda ellerinde çayları ile kafalarıyla yukarıyı işaret edip merdivenleri çıkmaya başlamışlardı onları takip edip terasa çıktığımızda temiz İstanbul kokusunu içime çekip gözlerimi 1-2 dakikalığına kapattım deniz kenarında ormana 5 dakika mesafede çok güzel bir evimiz vardı bu yüzden martı sesleri,deniz kokusu ve ağaç sesleriyle kendimi çok güvende ve huzurda hissetmiştim. Aslında pek de güvende sayılmazdık neden mi? Yaptığım iş biraz tehlikeli yani biraz denir mi bilemem. Ben yarı zamanlı babamın holdinginde tasarım işleriyle uğraşırken yarı zamanlı olarak da babamdan bana miras kalan "ajanlık" işini yönetiyordum. Ajan olarak seni nasıl tanımıyorlar? ismin aynı mı kalıyor?dediğinizi duyar gibiyim, her birimize farklı isimler seçmemiz seçeniği verildiğinde ben de bu ismi seçtim Elfida Soysal.
Yavaşça gözlerimi açıp puflardan birine oturdum sevdiklerim,deniz kokusu ve çay daha güzel başka ne olabilirdi ki çayımı yudumlayıp kızlarla sohbete dalmışken aklıma eda'ya 1-2 ay önce aldığım hediye geldi hemen kalkıp aşağıya indim dolabımı açtım biraz karmaşadan sonra edanın hediyesini bulmuştum ona doğal taşlardan yapılma bir kolye almıştım çok zarifti ve onun esmer tenine çok yakışacağına emindim hemen hızla yukarıya çıkıp eda'nın karşısına geçtim eda bana soran gözlerle bakarken hediyemi cebimden çıkartıp eda'ya uzattım "Sana özel yapıldı umarım beğenirsin* yavaşça pufa oturup eda'nın hediyeyi açışını izledim önce bana sonra hediyeye bakıp şaşkınlıkla konuşmaya başladı "F-feyza bu çok güzel teşekkür ederim" yerinden kalkıp bana sarıldığında duygulanmıştım hiç bitmeyen bir bağımız vardı ve hep böyle sürsün istiyordum. İdil dayanamayıp konuşmaya başladı "ya ben eksik kalamam bundan yanlız" hızla yerinden kalkıp ikimizi de sararken o an ne kadar güzel kişilere ne kadar güzel yüreklere sahip olduğumu düşündüm bu hayatta sahip olduğum tek gerçek hazinelerimdi onlar.
Duygusal dakikalarımızı geride bırakalı yaklaşık 1 saat olmuştu ve salonda film izleyip eleştiri yapıyorduk en son herkes yorgun düşüp sessizlik etrafı sarınca ben tam uyuma aşamasına geçiyordum ki telefonuma gelen bildirim sesi buna engel olmuştu ekranı açıp mesajı üstten okumaya başlamıştım
*Patrondan 1 yeni mesaj*
Hem seni eğlendirecek hem de bizim için çok fazla önem taşıyan bir iş var elimde. Buna en uygun kişi olarak seni gördük Elfida. Kabul ediyorsan eğer yarın en geç sabah 8'de yanımda ol detayları sonrasında konuşuruz. Kendine iyi davran unutma Sen Elfida Soysal başaramayacağın hiç bir şey yok,eğer gelirsen beni çok memnun edersin.
Bu doğruydu
Ben Elfida Soysal yapamayacağım hiç bir şey yok ve evet Şimdi yeniden başlama zamanıydı yarın oraya gidip bu işi bitirecektim tıpkı babama söz verdiğim gibi.
Göz kapaklarım bana ihanet edip kapanmadan önce patron'a cevap vererek bu işi kabul edeceğimi söylemem gerekiyordu aksi takdirdi beni değil Hazal'ı seçerdi ve ben bunu asla istemiyordum.Hemen mesajlar bölümüne girip patron'a yazmaya başladım
*Bu benim için bir zevk ve onurdur patron. Sizin için önemli olan her şey benim önceliğimdedir yarın 8'de yanınızdayım bu işi kimseye vermeyeceğim her ne olursa olsun. Yarın görüşmek dileğiyle*
mesajı gönderip telefonu yanıma bıraktım ve derin bir iç çektim yeniden Elfida Soysal dönüyordu hem de hiç olmadığı kadar hazır ve güçlü.
Gözlerimi kapatıp yarın olacaklardan habersiz yavaşça kendimi uykunun kollarına bıraktım...

Yeni bir kitap ve yeni bir konu ile karşınızdayım umarım beğenirsiniz.
Oy kullanmayı ve kitabı yorumlarda eleştirmeyi unutmayın lütfen 🦋

Zamansız GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin