4. Bölüm

16 2 10
                                    

Bazı anlar vardır, ölümle yaşamın bir olduğu tam anlamıyla hatırlayamadığın anlar. Tam da o andaydım sanki bu ses, bu nefes o kadar tanıdık o kadar yakındı ki düşmanım olmasa inanın bana her zerresini biliyormuşum gibi konuşurdum.
Akınla olan yakınlığımı göz önünde bulundurarak yavaşça boğazımı temizledim ve tek kaşımı kaldırıp sırıtmaya başladım 

"Evet Akın bey. Gerçekten memnun oldum fakat biraz daha böyle durursak memnun olmayacağım."

iç sesim muhtemelen bana kasıklarına tekme atmadığım için sövmekle meşguldü bende gerçekliğe dönüp akınla gözlerimi buluşturdum
gözleri  kehribardı hafif yeşile kaçan bir tınısı vardı bu gözlerde çok derin şeyler görüyordum. Babamın kanını görüyordum ve intikamın siyahını barındıran bu gözlerde duygusuzluktan başka bir şey yoktu. 

Sonunda akın geriye çekilip nefes almama izin verdiği için rahatlamıştım hızlıca bir iç çekip üstüme çeki düzen verdim ve tam karşısında duran siyah deri koltuğa oturdum o da koltuğuna doğru ilerlerken odayı inceleme fırsatı bulmuştum

diğer odalardan çok daha farklı olduğu giriş kapısından belliydi. İnce detaylar çok sıklıktaydı bu odaya 1 veya 2 senelerini harcadıklarına emindim. Siyah ve grinin hakim olduğu karanlığın içinde bir aydınlık gibiydi bu oda. Huzur verirken insanı kasvete sürüklüyordu. Ben düşüncelerimde kaybolmuşken Akın beyin öksürüğü ile kendime gelmem bir olmuştu, hafif sırıtıp dosyamı önüne çekti her satırı detaylıca ve atlamadan incelediği her halinden belliydi, sessizliği bozan kişi bu sefer akın beydi

"Seni sonra ararız tarzı zırvalarla ilgilenmiyorum Elfida Soysal, burada benim kararlarım geçerli. Hemen bugün işe başlıyorsun, odan yan tarafta benimle her yere gelmek zorundasın ve ben söyleyene kadar bu şirketten ve sekreterim olmaktan ayrılamazsın. Bunu garantiye almak için sözleşmeyi hemen şimdi imzalayıp işi bitirmek istiyorum."

Her şey çok hızlı gelişmişti ama bu benim işime gelirdi, zorla gülümseyerek ayağa kalktım ve masaya doğru ilerledim Akın beyin uzattığı sözleşmeyi ve kalemi aldım okumadan imzalayacaktım tabii ki bu zırvalar bana hep saçma gelmiştir.

"Peki Akın Bey benden başka bir isteğiniz yoksa odaya geçip yerleşmek istiyorum."

Ben konuşurken bir şeyler aradığı belliydi eliyle "1 SANİYE" der gibi bir işaret yapıp sonunda çekmeceden bir telefon çıkarttı

-Şirket içinde kendi telefonunu ve kişisel herhangi bir dijital cihazı kullanman yasak. Bu telefon şirkette ve özel müşterilerle irtibatta kullanacağın telefonun. Şimdi telefonunu ve yanında haberleşme aracı olan diğer eşyalarını verip odana gitmeni isteyeceğim.

Tek kaşımı kaldırıp Akın beye sorgular gibi bakıyordum bu da nerden çıkmıştı?

"Neden böyle bir şeye gerek duyuyorsunuz bana güve-" Akın elini kaldırıp sözümü böldü

"Ben kimseye güvenmem Elfida ve bunlar şirketin zorunlu kuralıdır rakip şirketlere koz vermeye çalışan çok çalışanla karşılaştım bu gibi şirketi zedeleyecek durumlara karşı önlemimizi alıyoruz şimdi uzatma ve telefonunu ve diğer ıvır zıvırları kapatıp bana ver."

göz devirecek oldum ki akının ayağa kalkıp beni çantamdan çektiğini hissettim nefesi kulağımdaydı ve bu durum biraz daha devam ederse kendini şah damarı kesik halde bulabilirdi. İyice yakınlaşıp konuşmaya başladı

"Ve Küçük Hanım bana o güzel gözlerini oydurtmak istemiyorsan devirmek gibi bir cürrette bulunma. Şimdi şu aletleri bırak ve git. HEMEN!" Bu adam kendini ne sanıyor bilmiyorum ama ben daha fazla dayanamayıp ellerini itip karşısına geçtim

"Ellerinize hakim olursanız sevinirim aksi takdirde iyi şeyler olacağını sanmıyorum Akın Bey."

Telefonum ve akıllı saatimi çıkarttım kapatıp akının masasına sertçe vurdum elinden yeni telefonumu alıp kapıyı sertçe kapatıp çıktım hemen sağ tarafta duran kendi odama yöneldim burası da en az akının odası kadar gösterişliydi çantamı masaya bırakıp sandalyeme oturdum önümde duran bilgisayara baktım, bu kadar düşündüklerine göre bu işte ciddi şeyler yaşanmıştı. Yeni telefonumu açıp masaya bıraktım, kenarda duran listeye bakıp sırasıyla ne yapmam gerektiğini inceliyordum ki telefonuma düşen bildirim sesiyle irkildim. "10 dakika içinde aşağıda ol. Gidiyoruz:" tabii ki bu benim EMİR VERME MAKİNESİ patronum akındı.

"EMREDERSİN YA GEL ÖNCE DİBİME GİR ONCA ŞEY SÖYLE SONRA ÜSTÜNE GEL YAKAMA YAPIŞ SONRA DA EMİRLER YAĞDIR ZORUNDA OL-"

tam söylenmeye devam edecektim ki düşen bildirim sesiyle telefonuma bakınca şok geçirmem bir oldu "Seni duyabiliyorum Elfida. 5 dakika içinde aşağıda olmazsan kovulursun. Söylenmeyi bırak ve işini yap."

Ben Elfida. Hayatını, benliğini ve en önemlisi de korkusuz olmayı başaran o kızım. Dibimdeki baş düşmanımla babamın kanı olan insana direnmek zorundayım. Sonu nasıl biter bilmiyorum ama umarım en kısa sürede biter. Sen Akın Özmen benimle ölüme yürüyorsun, tek bir ateşim seni küle çevirir,bu şansı bana sunan da sen oldun. Daha yeni başlıyoruz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 12, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Zamansız GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin