«Aşık Bir Çocuk» •1•

30 13 4
                                    

Hikayemiz küçüklükten başlamaktadır

Yaşları :

Duygu: 11

Emre: 14







Duygu: Her sabah uyandığımda telefonumda bildirim görmekten sıkılmıştım. Bildirimin kimden geldiği ortada. Daha yarım yarım tanıdığım Emre isimli o kişiden. Gece-gündüz "Günaydın-İyi geceler" mesajlarını eksik etmez ve her dakika beni arardı. Daha yaşım küçük desem bile inadına yapardı bunu.

Nedenini çözmüş değilim. Anneme anlatıyorum "arkadaşın o senin" deyip geçiştirir benide avuturdu. Yatağımda biraz daha vakit geçireyim derken sözünü ettiğim annem seslendi "Duygu'cum hadi kalk okula geç kalıyorsun" doğru ya bugün okul var hafta ortasındayız nasıl unuturum ki? "tamamm kalktım üzerimi giyinip aşağı inicem" dedim ve üzerimi giyinmeye başladım.

Emre dediğim o kişi ile aramızda 3 yaş var ama nasılsa benimle aynı okulda hatta aynı sınıfta. Sanırım sınıfta kaldı. Çok düşünemeden annem odama girdi. "sen daha giyinmedin mi? Hadi geç kalıyorsun giyin kahvaltını et kızım" dedi oflayarak üzerimi daha hızlı giyindim ve banyoya gittim. Bu yaşta herşeyini kendin mi yapıyorsun derseniz evet. Maalesef herşeyin öncesi önemliymiş. Sonunda saçlarımı da taradım, buraya kadar herşey çok iyi gidiyor ama saçlarımı anneme yaptırıyorum ben yaparsam ya yamuk yada dağınık oluyor.

Çok geçmeden zorda olsa hazırlandım. Kahvaltımı yapmak için masaya oturduğum da yine telefonuma mesaj geldi. "hadi prenses kapının önünde seni bekliyorum" diye mesaj gelmiş yine mi? "sıkmadı mı?" diye bıktığımı belirten mesaj attım. Görüldü attı. Kısa sürede kahvaltımı edip dışarı çıktım. Tahmin ettiğim gibi Emre karşımda. "geç kalmıyor muyuz?" dedi ve gülümsedi. Bu çocuk niye üzerime düşüyor ki? "ben gidiyorum." deyip yürümeye başladım arkamdan geldiğini hissettim ama arkama bakmadım. Zaten çok geçmeden omzumda bir el hissettim.


*öyle böyle varırlar okula*


Emre: Duygu şuan anlamıyor olabilir ama onu ben küçüklükten beri tanıyorum. O niye hatırlamıyorsa. Neyse bu iyi bir şey. Hiç yüz vermiyor üzücü. Selin ablayla ve Selim abiyle aramız çok iyi. Ama Duygu'yla aramız kötü. Eminim oda bir gün bana yüz vericek. Duygu'nun yanında oturan çocuk ile araları iyi fakat ben onu kıskanıyorum. Duygu ile bizim yan yana oturmamız gerek. Nedenini tek ben biliyorum.

Aradan az vakit geçti, ve sevgili hocamız geldi. Sıkıcı dersi anlatmaya başladı. Bense nemi yapıyorum? Tabikide Duygu'ya aşkla bakıyorum. Oda sürekli ters ters bakıyor ve derse dönüyor. 11 yaşında olmasına rağmen çok çalışkan. Sahi ben Duygu'dan büyüğüm ve neden mi onunla aynı sınıfa gidiyorum? Tabikide 3 yıl geç başladım okula. Sırf aynı sınıfta aynı okulda olabilmek için.

Teneffüs vakitlerinde Duygu ve o çocuk hep birlikte geziyorlar. Aralarına girersem Duygu şüphe eder, zaten küçüklük kafasıyla fazla şüpheci. Bırakıyorum şimdilik istediği kişi ile takılsın. Her ders onu izledim. Ve hepte bunu yapıcam. Ondan asla vazgeçmem. O benim ilk sevgimi hissettiğim çocuk...



~1. BÖLÜM SONU~

Umarım ilk bölümü beğenirsiniz canlarımmm ❤️🌺

{Sorularınız}






...Çocukluğum... {KISA SÜRE ARA VERİLDİ} Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin