[aksa]
"Yavaş, bekle biraz. Kızım dursana!"
Oflayıp kucağımdaki Toprak'ı omzuma yatırdım ve Kaan'a sinir dolu bir bakış attım. Ardından duyduğum kahkaha sesiyle bizi izleyen Nikolay'a çevirdim bezgin bakışlarımı.
Kaan'ın laf edeceğini bildiği için sesini çıkarmadan bizi izliyor, bu hâlimizle eğleniyordu resmen.
Oysa şu an önemli bir meselenin ortasında sayılırdık.
"Kaan alt tarafı Toprak'ı mama sandalyesine oturtmaya çalışıyorum. Niye bağırıp çocuğumu korkutuyorsun?"
"Ne bileyim belki rahat edemez. Biraz daha mı bekleseydik? Hem tahta bak bu, acıtır bir yerlerini."
Kucağımda hareketlenen Toprak kollarını uzatıp mama sandalyesine ulaşmaya çalışırken "Bak, oğlumuz da oturmak istiyor," diye Toprak'ı işaret ederek konuştum.
Bugün doktorumuzun da önerisiyle ilk defa ikizleri mama sandalyesine oturtmaya karar vermiştik. Çiçek salonda Yiğit ile Selen'in etkisi altında olduğu içinse şu an sadece Toprak'ı deneyimize dahil ediyorduk.
"Bir şey olmaz değil mi? Eminiz yani?"
Gözlerimi devirip daha fazla uğraşmadan Toprak'ı yavaşça sandalyeye oturttuğumda Kaan bunu beklemediği için kısa bir an duraksamıştı. Lakin bu durum kısa sürmüş, yaşadığı şoktan çıkıp "Oturdu lan!" diye bağırarak hemen karşısındaki Nikolay'a sarıldı.
Ben daha bu tepkisini kavrayamadan Nikolay'ı havaya kaldırıp sağa sola sallamasıyla "Kaan! Ne yapıyorsun çocuğa?" diye bağırıp engel olmaya çalıştım.
Şu an sadece oturmalarına bile bu denli tepki veriyorsa diş çıkardıklarında ya da yürümeye başladıklarında ne yapardı tahmin bile edemiyordum...
Onları ayırmak için harekete geçecekken Toprak'ın sesiyle ona çevirdim bakışlarımı. Ellerini birbirine çarpa çarpa gülüyordu. Anlaşılan babasının bu hâli küçük beyin hoşuna gitmişti.
"Senin bu baban deli oğlum."
Toprak sanki ne söylediğimi anlamış gibi bana baktığında başımla onaylayarak "Hem de böyle gerçek delilerden," diye açıklama yapmaya devam ettim oğluma.
Kaan en sonunda ne yaptığını fark ettiğinde hızla Nikolay'ı itip "Ne sarılıyorsun oğlum bana? Pezevenk, bir de gülüyor!" diyerek klasik huysuz şekline büründü. Nikolay onu anlamadığı içinse hâlâ daha gülümsemeye devam ediyordu.
Bakışları bir an bana kaydığında boş ver dercesine elimi havada salladım. Nasıl olsa o da ben gibi alışmıştı Kaan'ın ani ruh değişimlerine.
"Babasının aslanı, sen büyüdün de mama sandalyesinde mi oturmaya başladın sen?"
Kaan, Toprak ile ilgilenmeye başladığında ben de onları orada bırakarak içeriye ilerledim. Geldiklerinden beri bir türlü Selen ile konuşma fırsatı bulamamıştım.
Şu sıralar hepimiz kendimizi düğün telaşına o kadar kaptırmıştık ki oturup sakin sakin sohbet etmeye asla fırsat bulamıyorduk.
Hayatımın en hareketli, en yorucu dönemlerini yaşıyordum. Gündüz düğün telaşı yüzünden bir türlü dinlenme fırsatı bulamıyor, gece de ikizler sayesinde uykusuz kalıyordum. Lakin bu durumdan şikayetçi değildim.
Her şeyden önce Tanrı'nın büyük bir hediyesi olan iki tane bebeğim, yıllarca hayalini kurduğum bir ailem vardı. Huzurluyduk, mutluyduk. Sevdiklerimiz yanımızdaydı.
Ben daha ne isteyebilirdim ki?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
floral // baby ✓
Romanzi rosa / ChickLit[texting] aksa: 📸 fotoğraf aksa: sanırım bu baba oluyorsun demek aksa: iki buçuk haftalık hamileymişim 27.06.2021