2.BÖLÜM

2.6K 191 57
                                    


"Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın."

Bölüm şarkıları;

Cem Adrian / Herkes gider mi.
Orange blossom / Ya sidi .
Mabel Matiz / Mendilimde kırmızım var.

"Dilsiz Acılar."

"Söyle bana küçük adam herkes gider mi?"

17 Kasım 2022/ saat 06:30

Yedi yaşımdan önce insanların sonsuza kadar dünyada yaşayacağını sanırdım. Sonsuza dek her sabah aynı sofrada oturacaktık. Nagihan Hanım bana her sabah o yağlı pişilerden yapacaktı. Abim her sabah beni zorla kaldırıp okula gönderecekti. Sonra yedi yaşımda kuzenim öldüğünde anlamamıştım. Herkes ağlıyordu. Nagihan Hanım'a annemlerin neden ağladığını sorduğumda bana Zehra'nın artık bu dünyada olmadığını ve bir daha onunla asla oyun oynayamayacağımı söyledi.

Zehra'nın ölümüne ağlamamıştım ama sabah oyun oynamak için odasına gittiğimde, orda olmadığı görünce, anladığım gerçeklerle hıçkıra hıçkıra ağlamıştım. Benim için ölüm o gün bir daha en yakın arkadaşımla oynayamamak olmuştu.

O sabah bütün konak benim çığlıklarıma uyanmıştı. O gün ölümün ne olduğunu bilmediğim için susmuştum şimdi ise ağlamanın fayda vermeyeceğini anlayacak kadar ölüm gördüğüm için susuyordum. Ölüm değil belki ama ölüme ve onun senden aldıklarına alıştığını farketmek canımı çok yakmıştı.

Aradan saçlarımın kurumasına yetecek kadar zaman geçmişti, peki bu gece gördüklerim ne zaman geçecekti?
Tenim artık üşümüyordu çünkü önünde durduğum morgun soğuğu tenimden çok ruhuma işlemişti bu gece.

Ağlamam gerekiyordu. Belki de çığlık atmam gerekiyordu. Neden bunların hiçbirini yapmıyordum. Benim dedem ölmüştü. Kendime kabul ettirmek ister gibi bunu söyleyip duruyordum.

"Benin dedem öldü."

"Benim dedem öldü."

"Dedem öldü."

"Öldü."

"Zeynep!"

Başım bir ölü ağırlığıyla koridorun başına döndüğünde bana doğru koşarak gelen Deniz'i gördüm. Ayağa kalkmaya halim yoktu. Bu yüzden Deniz dizlerinin üzerine çöküp beni kollarının arasına aldı. "Ne oldu sana, neden burdasın?" O an aklıma Deniz'in hiçbir şeyden haberi olmadığı geldi. Aylardır omuzlarıma yük olan hiçbir şeyden haberi olmadığı hatırladım.


Titreyen parmağımı kaldırdım ve içim acıya acıya morg yazan kapıyı işaret ettim. "Orada yatıyor." Bir şey demesine fırsat vermeden, " İçeride yatıyor Deniz." Dedim. Ellerim titriyordu. Neden titremeleri durmuyordu. "Kim yatıyor?" Diye sordu Deniz. Artık bana sarılmıyordu. Onun da içine korku tohumları yerleşmişti. Zihininin içindeki dehlizlerdeki en karanlık olasılık gün yüzüne çıkmıştı.

KalpGözüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin