3.BÖLÜM

2.3K 179 54
                                    


"Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın."

Bölüm şarkıları;

Sezen Aksu / Geri dön

Ashe / Moral of the story

05.07.2024
(Düzenlenmiş hali.)

🕯️

"Kanrevan."

"Herkes o kadar kanatmıştı ki hangi oluk kime ait anlamıyordum."


Zaman labirentlerden oluşurdu. İçimde labirentler vardı. Benim labirentlerim yirmi iki yıllıktı. Yirmi iki yıllık olmasına rağmen çatlaklarla doluydu, labirentlerimin duvarları.

Her insanın hayatının belli dönemlerinde sorunları olurdu. Benimde olmuştu, ama ilk defa içim bu kadar acıyordu. İlk defa hiçbir şeyi halledemeyecek gibi hissediyorum. İnsan, neye ağlayacağını şaşırdığı zaman anlıyor, bir şeylerin artık hallolmayacağını.

Başımı cama daha sert bastırdım. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Karan arabaya binmeme yardımcı olmuş ve hemen yan tarafa geçmişti. Biliyordum ki o olmasa ben o kaldırımdan asla kalkamazdım. Ona ait olan cekete daha sıkı sarıldım. Aynı toprak kokusuydu. Bir saattir yoldaydık, nereye gidiyorduk bilmiyorum ama dudaklarımı kıpırdatıp ona sormak için bir istekte bulamıyordum. Camdan farkettiğim tek şey azalan binalardı.

Karan, arada dönüp bana bakıyor ama bakışlarına karşılık bulamayınca bakışlarını yola geri çeviriyordu. Avucuma cebinden çıkardığı mendili sarmıştı. Onu önceden görmüştüm. Yirmi sekiz yaşındaydı. Yani dergilerden gördüğüm kadarıyla öyleydi. Fazlasıyla geniş omuzları, iri bir bedeni vardı. Buna rağmen araba genişti, peki ben neden nefes alamıyordum. Neden kilometrelerce koşmam hiçbir şeyi değiştirmeyecek gibi hissediyorum. Oysa ki ben çok iyi koşardım. Koşmak istiyordum. Dizlerim parçalanana kadar koşmak.

İçinde bulunduğumuz araç oldukça büyük ,iki kanatlı, siyah bir kapının önünde durduğunda Karan cebinden telefonunu çıkardı. O tarafa bakmasam da bunu hissettim. Gözlerimi kapattım ve baş ağrımın dinmesi için dua ettim. Vücudum dayanılmaz bir ağrı içindeydi. Bilincim bu ağrıyı daha fazla kaldıramadı. Tek hatırladığım kaçtığım o karanlığın artık kapımda olduğuydu ve içeri girmek için bekliyordu.

🤍

Zaman sarmalında bazı anlar vardır ki size acıdan başka bir şey vermez. O anlarda yapmak istediğiniz tek şey biraz ileri sararak, herşeyin geçtiği o zamana varmaktır. Oysa hayat bana böyle bir şans tanımamıştı. Çok zor zamanlar atlatmıştım. Hepsinde de bir gün geçeceğini bilerek ayakta kalmıştım. Oysa şimdi hiçbir şey geçmeyecek gibime geliyordu. Nerdeydim, nasıldım, hiçbir şey bilmiyorum. Tek bildiğim bedenimin acıları içinde kıvrandığı. Sanki ruhumu kül eden ateş bu seferde bedenimi yakıyordu. Zaman algısı zihnimde karanlığa gömülmüştü. Tenim alev alev yanarken, alnımda hissettiğim soğuk el çöldeki su gibi hissettirdi.

Sanrılar zihnimin içinde dönüp duruyordu. Bilincimin arafta olduğu zaman yabancı bir ses duydum. "Ateşi çok fazla. Böyle giderse havale bile geçirebilir. Size tavsiyem serum bittikten sonra, ona ılık suyla duş aldırmanız." Dedi, o yabancı ses. Zaman algımı tamamen yitirip karanlığa kapılmak üzereyken bir anda bedenimin havalandığını hissettim.

KalpGözüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin