Şarkı:Dedublüman,Çağrı Çelik-Fikrimin İnce Gülü5.BÖLÜM "KAÇMAK VE KOVALANMAK"
Aşk.
İnsanın kalbini yerinden kopartıp yerine öyle bir ızdırap verirdi ki,o duygunun aşk olduğunu anladığın ana üzülürsün,kendine sinirlenirsin ama bundan kaçış yoktur.
Ben aşık olmuştum.
Benim kalbimi yerinden kopartıp yerine bir ızdırap vermişti ama ben zamanla bu ızdırapla yaşamaya alışmıştım,zamanla acımı mutlulukla gizleyebilecek seviyeye gelmiştim.Bazen onunla aynı ortama girer,sadece konuşmadan göz teması kurmak bile kalbimin atışlarını hızlandırır,acımı yok ederdi.
Aşk sana acı versede o acıyı alabilecek tek kişi o'dur.
Ben aşkımı itiraf etmiştim.Yetmemiş itirafımdan sonra Arjen tarafından öpülmüştüm ama kaçmıştım.Kaçmıştım,kaçmayı tek çare olarak görmüştüm,bu korkaklıktı.
Ve ben korkaklık yaptığımın farkındaydım ama bu yaptığımın yanında gelen utanç,onun karşısına çıkmamı engelliyordu.
Aklıma gelen o geceyle birlikte gene yanaklarıma fazla derecede kan gittiğini hissettim ve kafamı önümdeki ders kitabına gömüp uyumak varken hocanın bana seslenmesiyle bu derste şimdilik takık olduğu öğrencinin ben olduğumu anladım.
"Aşkı senin dilinde anlat," diyen hocayla beraber derin bir nefes verdim.Tam yerinde sordunuz hocam ya,cidden!
"İnsanın kendine istemeden yaptığı en iyi ve en kötü şey."
"Güzel," dedi. "Ama bize bunu biraz daha açar mısın?"
"Aşkın iyi yanlarıda var,kötü yanlarıda.İyi yanları eğer yanınızda o varsa gerçekleşiyor,kötü yanlarıda eğer yanınızda o yoksa.Yani kısacası iyi mi kötü mü olduğu aşık olduğunuz kişiye bağlı."
"Aşık olmuş gibi konuşuyorsun," diyerek gülen hocayla beraber yüzüme gülümseme yerleştirdim. "Eğer aşıksan,bu kendine yaptığın en iyi şey mi,yoksa en kötü şey mi?"
"Kendime yaptığım en iyi şey."
"İyi bari," diyerek bana bakmaya devam etti. "Senin gibi neşe dolu bir kızı bir aşkın katletmesi üzücü olurdu."
O anda hocaya tek bir cümle kurmak istedim ama kuramadım.Hocam,demek istedim. Beni aşktan önce kendi babam katletti,bu daha üzücü,daha kahredici değil mi?
"Tabi," derken bile içimde biriken o cümle kalbime acı verdi,o acı kalbime oturdu ve ben gene babam tarafından yandım.
Dersin geri kalanı diğerlerinin kendi içindeki aşkı anlatmalarıyla,aşkın iyi mi kötü mü olduğunun tartışmalarıyla geçti.Ben ise sadece o küçük kız çocuğunu düşündüm,babası tarafından defalarca katledilen o küçük kız çocuğunu,geceleri şimşek çakmasından gelen seslerle korkak adımlarla babasına sarılmaya gidip,babası tarafından o yatağa asla alınmayan küçük kız çocuğunu.Annesinden gördüğü ilginin yarısını hatta çeyreğini bile babasından görseydi bu dünyanın en mutlu kızı olabilecek Mavi'yi.
Geçen bir saat sonucunda sınıfı terkeden hocayla beraber bende yavaşça eşyalarımı topladım ve sınıftan çıktım.Adımlarım kafeteryaya,oradan da kütüphaneye olacakken kolumda bir el hissetmemle beraber kolumu tutan kişiye döndüm.
Asmina Selvi.
"Mavi," dedi kızıl renkte olan saçlarını geriye doğru atarken. "Konuşabilir miyiz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeklerin Ömrü Kısa Olur
Chick-LitBir kelebeğin iki insanın kaderini bir yazmasıyla başladı her şey. İlk kader yazıldı,sonra o kaderler birleşti. Yeni bir hikaye oldu. Avuç içlerine yazılan kader hayat bağı oldu,hayat amacı oldu,her şey oldu. Ama bir şey unutuldu, Kelebeklerin ömrü...