SEÇİLMİŞLER OKULU

~Tabut~

Arkamdan siyah peleriniyle girdi kapşonunun altından altın sarısı saçlarını görüyorum ve elleribi kapşonuna götürüp kafasını açıyor ve kırmızı gözleriyle onu görüyorum Tay..

Şok oluyorum o anda bana iri ve kırmızı gözleriyle bakıp fısıldıyor;

"Özür dilerim"

O anda üstüme atlıyor ve bir eliyle kafamı bir eliylede kollarımı tutuyor aman tanrım o gereğinden fazla güçlü(!) Gözleri sararıyor ve sonra büyüyor öyle ki gözlerinin beyazı görünmüyor bile ve sonra dişleri çıkıyor fazla uzun yani onun dişleri bu kadar uzun değil hiç bir vampirin dişi bu kadar uzun değil ve sonra boynuma gidiyor dişlerini saplamadan onu kurtardığım kolumla durduruyorum ama sanki kudurmuş çığlık atmak istiyorum ama yapamıyorum Tay'ı daha fazla tutamayacağımı anladığımda bırakmak zorunda kalıyorum ve dişlerini boynuma geçirirken var olan bütün gücünle bağırıyorum bayılacağımı sanıyorum ama hayır bir dakika bayılmıyorum kaslarım yanıyor boynum yanıyor kafamı toparlayamıyorum. Ve şu an en iyi arkadaşım kanımı emiyor bir dakika vampirler diğer vampirlerin kanını içerse ne olur bilmiyorum ama tam o sırada içeri Barb giriyor çığlığımı daha doğrusu çığlıklarımı duymuş olmalı koşarak Tay'ı üstümden almaya çalışıyor ama olmuyor yerinden bile kımıldamıyor onu şu an nasıl durdurabileceğimi bilmiyorum son kalan gücümle Tay'ı itiyorum ve bu sefer oluyor şaşırıyorum ama bir o kadarda halsizim Tay hemen pelerinini kaptığı gibi kaçıyor ve Barb tuvaletin köşesinde başını ovuşturarak kalkıyor ve gözleri şaşkınlık ila bana bakıyor aman tanrım boynum boynumu unuttum elimi boynuma götürüyorum ve kan sadece kan akıyor olduğum yerden doğrulmaya çalışıyorum ama elim yerdeki kan yüzünden kayıyor ve başımı kanlı ve soğuk fayanslara çarpıyorum işte o an her şey kararıyor en son Barb'ın bağırıp çığlık atışlarını duyuyorum......

TAYLOR'UN GÖZÜNDEN

Biraz koştuktan sonra kendime geliyorum ve yere yığılıyorum yine aynı şey olmuş yine birinin kanını içtim inanamıyorum ben artık kötü bir vampirim ellerime bakıyorum kan içinde ve nereden geldiğimi hatırlıyorum Tapınak...
Aman tanrım umarım bizimkiler beni görmemiştir ya da umarım bizimkilerden birine saldırmamışımdır hiç bir şey hatırlamıyorum sanki kötü vampir tarafım uyandıktan sonra kontrolü eline alıyor beynimde bir çeşit iç çatışma var neden ama neden şimdi tekrar tapınağa gitmem gerek yoksa beni merak ederler umalımda bu sefer birilerine saldırmayım. Bir süre koştuktan sonra tapınağın kapısının önündeyim içeri dalıyorum bir kaç vampir var ama beni umursamıyorlar sonra üst kata çıkıyorum ve birini lavobodan sürükleyerek çıkarıyorlar aman tanrım bu Tris! ve ve boynunda iki büyük diş izi.. olamaz bunu en iyi arkadaşıma nasıl yaptım nasıl yapabilirim ardından içeriye giriyorum ve Barb bir köşede ağlıyor daha doğrusu isyan ediyor beni görünce kalkıyor ve bana sarılıyor ama sonra bir şey fark ediyor ve geri çekilip suratıma iğrenircesine bakıyor sonrada çekip gidiyor. Bu kötü vampir yanımdan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum o yüzden Tris'in babasının yanına ya da Alex'e gitmeliyim ama hangisine güvenebileceğimi bilemiyorum bir yandan Alex koruyucu vampir ama bir yandanda Mike beni aynı Tris'i sevdiği gibi seviyor koruyor ve kolluyor ama karar veremiyorum sanki beynim durdu... En sonunda Mike'a gitmeye karar veriyorum ve onu aramaya başlıyorum tahmin ettiğim gibi Tris'in uyanmasını bekliyor ve yanına gidip oturuyorum çok gerginim ama söze giriyorum;

"Mike sana çok önemli bir şey sormam gerek benimle gelirmisin?"

"Peki Tay"
Birlikte koridordaki odalardan birine giriyoruz ve içeride kimsenin olmadığından emin olduğumda kapıyı kapatıp konuşmaya başlıyorum önce derin bir neGÖZÜNDEN

"Ben nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama bizi geçen gün kampta iken kaçırdıklarında bana kötü vampirlerinde olduğu bir soyumun olduğunu ve benimde öyle olduğumu söylediler ve ve ben ilk başta inanmadım ama sonra haklı olduklarını anladım ben kötü vampirim ve insanlara zarar veriyorum Tris ona bunu tapan bendim yani ben değildim içimdeki kötü vampirdi nolur bana yardım et Mike nolur"
Suratıma öylece bakıyor ifadesiz ama sonra birden kaşları çatıyor ve

"Sana yapabileceğim tek şey kötü vampir yönünü bastırana kadar annen ve babanın sana küçükken yaptığı gibi tabuta kapatmak olucak"

"P-peki ne kadar sürer"

"Bilmiyorum ama bir hafta deneriz eğer bastıramazssan bu süre uzar"

O anda ağlamak istiyorum ama güçlü görünmeli ve bunu kabullenmeliyim başımla onaylıyorum ve Mike odadan çıkıp on dakika kadar sonra geldiğinde elinde bir kazık var ama bu bizi sadece kalbimize saplandığında öldürebilir ve şimdi o kazık benim karnıma girecek ve sonra tabut... Gözlerimi sımsıkı kapatıyorum ve oluyor karnıma kazık giriyor ve öylece kalakalıyorum sadece bir nevi felç oldum sadece düşünebilirim ama bu sinir bozucu hissedememek,duyamamak,hareket edememek.....
BARBARA'NIN GÖZÜNDEN

Tris'e yapılanları gördükten sonra şok oldum yani bir köşeye sinip olanları düşündüm ve ona bunu kimin yapabileceğini ama aklıma kimse gelmiyordu en sonunda onun yanına gitmemin daha iyi olacağını düşündüm, Lavobodan çıktım ve revire gittim Tris hala uyuyordu ama en azından yüzüne kan gelmişti artık lavobodan çıkarkenki gibi suratı solgun değildi bu da bir şeydir diye düşündüm ve odanın köşesindeki sandalyeyi alıp yatağım kenarına koydum ve oturup onun uyanmasını bekledim...
MİKE'IN GÖZÜNDEN (Tris'in babası)
Taylor'u tabutlamıştım ama bir şey fark ettim bunu Tris'e ve diğerlerine nasıl açıklayacaktım bunu hiç bilmiyorum yalanda söyleyebilirdim ama gerçekleride ne yapacağımı bilmiyorum zaten olaylar bu aralar çok karışık daha Jack işi var onu vampire dönüştürmeliyim hemde bir an önce ama bu işten nefret ediyorum dönüşümünü tamamlayamazssa onun için ömür boyu bir lanet olur off şu an bunlarım hiçbirini düşünmek istemedigim için Tris'in yanına gidiyorum hala uyuyor ve Barb'da yatağının kenarındaki sandalyede uyumuş kalmış odada durup ses çıkartmakt ve onları uyandırmak istemiyorum o yüzden bahçeye çıkıp Alex'i buluyorum ve;

"Alex acilen on dakika içinde yanına en kıdemli iki vampiri al ve toplantı odasına gel gizlice kinseye duyurma"

"Tamam a-"

Sözünü dinlemeden toplantı odasına çıkıyorum sekiz dakika sonra Alex ve yanındaki iki vampir geliyor yüzlerinde şaşkınlık ifadesi var benden bir cevap bekliyorlar. Kapıyı sıkıca kapatıyorum ve ardından konuşmaya başlıyorum sesimin olabildiğine ciddi ve kendinen emin

"Sizi burda çok tutmayacağım ama konuştuğum şeyi açıklamam için benimle gelmeniz gerekiyor"
Hepsi peşimden aşağı kattakı mahzene iniyoruz ve tabutların birinin önünde duruyorum bu Tay'ın tabutu

"Biliyorsunuz bizim Tay onun kökenlerinde kötü vampirlerde var o yüzden bu geni zaman zaman baskın gekiyor ve onu anne ve babasının talimatlarıyla tabutladım yani gerekliydi çünkü bu gün onun Tris'e yaptığı şeyi öğrenmişsinizdir ama kim olduğunu bilmiyordunuz işte o kişi Tay'dı bana geldi söyledi ve bende en doğru şeyin onu tabutlamak olduğuna karar verdim yaklaşık bir hafta kadar burada kalmalı ve bundan ne Tris'in ne de bizimkilerin haberi olmamalı o yüzden bunu nasıl gizli tutacağımıza dair sizden fikir istiyorum"

"Bence" diyor Alex "Onlara gerçeği söylemeliyiz "

"Ama bence söylememeliyiz çünkü gerçekleri öğrenirlerse o zaman ondan korkabilirler" diyor Alex'in yanında ki kumral kız.

"Peki o zaman ben kararımı verdim söylemeyeceğim onları atlatmak için Tay bir süreliğine ailesini ziyarete gitti diyeceğim"

Hepsi başıyla onaylıyor Alex çok mutlu değil ama o da bize hak veriyor ve mahzenden çıkıp Tris'in yanına gidiyorum......
EVET İŞTE YB UMARIM BEĞENİRSİNİZ OLABİLDİĞİNCE UZUN YAZMAYA ÇALIŞTIM HATALARIM VARSA LÜTFEN SÖYLEYİN HA BİDE VOTELER BİRAZ DAHA YÜKSELİRSE YB DAHA ÇABUK GELİİR