Dengesiz ve duygusal

54 2 6
                                    

                        - Victoire –

                George en az iki gün daha hastane kanadında kaldı. Bu süreçte ondan haber alamamıştım. İki günün sonunda, oldukça sesli bir şekilde oradan ayrıldığında; etrafındaki soru selinden ne kadar haz aldığı görülüyordu. Bazen böyle şov yapardı. Aslında, itiraf etmeliyim ki; her zaman. Bu duruma bazen ben de eşlik ediyordum ama içimde bir yerde, bunun aşırı olduğunu biliyor ve onun bu davranışlarından hoşlanmıyordum. İnsan hayatta yaptığı her şeyi şova çevirmemeliydi. Bazı şeyler özel de kalabilirdi.

                Hikayenin ayrıntıları dilden dile çok kısa bir süre içinde yayıldı. Anlatıldığına göre, Lupin; babasından aldığı kurtadam genleri nedeniyle zaman zaman sinir krizleri ve ataklar geçiriyormuş. George, onu bu krizlerden birini geçirirken tuvalette görmüş ve ona yardım edebilmek için içeri girmiş. George içeri girdiğinde; Lupin'in kurt dişleri ve pençeleri dahi varmış ve George, o her ne kadar yırtıcı gözükse de onu yalnız bırakmaya gönlü elvermediğinden; Lupin'in kendi içindeki kurtla savaşmasına yardım edebilmek için yanında kalmış. Ancak bu arada Lupin onu yaralamış. George, yine de sihirsel güçleri sayesinde ucuz kurtulduğunu söylüyordu. Bir başka kişi olsa öldürülebilirdi ama George, okulun parlak büyücüsü olarak- bu ayrıntıyı her seferinde söylüyordu- gereken şekilde müdahale edebilmişti ve yaralarını dahi umursamıyordu. Lupin iyiydi ve önemli olan buydu.

               İnsanlar hikayeye o kadar hızlı inandı ki tüm okul bir anda Lupin'i gördüğünde yolunu değiştirmeye, kahvaltıda yanında oturmamaya ve sırf o katılıyor diye belli derslere dahi girmemeye başladı. Kimse hikayenin aşırı olduğunu düşünmedi. Herkes George'un bir kurtu yenebileceğinden fazla emin görünüyordu. Hikayenin saçma olduğunu düşünen tek kişi muhtemelen ben olduğumdan, sesimi çıkarmadım. Tabii bir de, insanların sevgilime inanmadığımı düşünmesini istemiyordum.


              Haftalar sonra ilk sınavlar geldiğinde, Teddy Lupin kendisinden beklenmeyen bir başarı gösterdi. Neredeyse tüm dersler içinde birinciydi ve yalnızca birinci olmakla kalmamış; tüm öğretmenlerin gözde öğrencisi haline gelmişti. Okuldaki insanlar arasında yeniden, ama tamamen farklı bir nedenle popüler olmuştu. Ondan korkanlar daha az çekinmeye başladılar. Birkaç kişi notlarından faydalanabilmek için yanına soru sormaya gitmişti ve ortak salona döndüklerinde, Teddy Lupin' in oldukça kibar olduğundan bahsediyorlardı. Belki de, olaylar George Taylor' ın anlattığı şekilde gerçekleşmemişti. Zaten George her zaman biraz abartılı biriydi. Bu olayı da haddinden fazla dramatize etmiş olabilirdi.

             Bu söylentiler kulağına geldikten sonra George, iki gün hiçbir şey yemedi. Mutsuzdu, sinirliydi ve haftalar önce olan olayı herkese tekrar tekrar anlatıyordu. Kendisine yapılanın unutulmamasını istiyor, ilgiyi yeniden üzerine çekmeye çalışıyordu. Yine gördüğü tek şey, kendisiydi. Ondan gerçekten hoşlandığım halde ben bile, aynı hikayeyi dinlememek için yanında bulunmamaya gayret gösterdim. Zaten haftalardır ilişkimiz iyiye gitmiyordu. Daha doğrusu, bir yere gitmiyordu. Pek görüşmüyorduk. Çünkü George, kendisiyle meşguldü.


                  - Ted-

             İnsanların düzenbaz olduğunu söylediğimde karamsar olduğumu söylüyorlar; ama doğru. Haftalardır benden köşe bucak kaçan herkes, son birkaç gündür kıçımdan ayrılmıyordu. Kızlar kütüphanede beni kesiyor, erkekler ders çalışma taktiği almaya çalışıyordu. Derslerimin iyileşmesi ile asla alakası olmadığı halde birkaç çıkma teklifi bile almıştım. Muhtemelen çalışmalarımdan faydalanmak ve notlarını yükseltmek isteyen kızlardı. Reddettim ve teşekkür ettim. Son haftalarda o kadar nazik ve tatlı bir çocuktum ki rol yapmaktan gerçek kendimi unutmuştum. Tüm derslere hazırlıklı gidiyor, söz alıyor ve soruları cevaplıyordum. Ödevlerimi o kadar eksiksiz yapıyordum ki tüm öğretmenler beni tebrik ediyordu ve ben, son derece mütevazi şekilde teşekkür ediyordum. Sonra doğruca kütüphaneye gidiyor ve tekrar çalışıyordum. Kimseyle tartışmıyor, yüksek sesle dahi konuşmuyordum. Gerçek bir örnek öğrenciydim. Tıpkı, önceden George Taylor'ın olduğu gibi.

Tedoire -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin