EFTALYA'DAN
"Lan uyumak yok dedik kırk kere." diye bağırıp uyumaya çalışan Aden'in omzuna vurdum. Gözlerini açıp sinirle bağırdı.
"Uyumuyordum, gözlerimi dinlendiriyordum."
Gözlerimi devirip "Aynen kanka." diye söylendim.
Meriç yanıma gelip "Hadi gel biz kantinden kahve falan alalım başka türlü bu gece bitmeyecek." deyince kafamı salladım ve ayağa kalktım.
"Yürü gidelim yoksa bir de ben çarpacağım beyin travması geçireceği yoksa da geçirecek."
"Kes sesini bücür." diye bağıran Aden'e bakıp dil çıkarttım.
Meriçle koridora çıkınca derin bir nefes verdim. Bu hareketine karşılık bana dönüp güldü.
"Aden senin için çok mu değerli?"
Gülümseyip kafamı salladım.
"O benim her şeyim. Sırdaşım, ilk arkadaşım, ablam, yeri geldiğinde annem..."
Meriç gülümseyip "Nasıl tanıştınız?" diye sordu.
"5 yaşındaydım ben. Pek arkadaşı olan biri değildim. Aden'de benim gibiydi. İnsanlardan nefret ederdi."
Meriç kahkaha attı.
"7 yaşında insanlardan nefret etmek tam Adenlik bir olay."
Kafamı salladım.
"Biz zaten hep aynı mahallede oturduk. Evlerimiz yan yanaydı. Bir gün dışarıya çıkmıştım oynamak için. Benden dört beş yaş büyük çocuklar beni yanlarında istemeyip üzerime yürüdüler. O sırada birden Aden gelip üzerime doğru yürüyen çocuğu itti. Sonra da 'Bir daha ona bulaşırsanız annelerimize yediğiniz haltları anlatırım.' diye bağırdı. Sonra da elimden tutup beni kaldırdı birlikte onun evine gidip akşama kadar oynadık. O benim ilk arkadaşımdı. "
" Vay be Aden reise bak. "
Güldüm." Her zaman koruyucu bir tavrı vardı. "
Kantine geldiğimiz de 6 tane kahve siparişi verip beklemeye başladık. Meriç eline bir tane çikolata alıp bana uzattı.
" Al bakalım. "
Gülümseyip elindeki çikolatayı aldım.
"Teşekkür ederim."
Gülümseyip aldıklarının parasını ödeyip kahveleri aldı. Odaya doğru çıkarken "Siz nasıl tanıştınız Ateşle?" diye sordum.
"Ben aslında Toprak'ın sınıf arkadaşıydım. Bizimde evlerimiz yan yanaydı ama Ateş pek arkadaş canlısı olmadığı için biz genelde Toprak ile oynardık. Sonra ortaokula geçince aynı okula gittik hepiniz. O aralar kaynaştık işte."
Kafamı sallayıp odaya girdim. Gördüğüm şeyle birlikte kahkaha atmaya başladım.
Lavinya, " Şunu sıkıp durma götüne sokarım onu senin. " diye bağıran Aden'in karşında durmuş elindeki fısfısla ona su püskürtüyordu.
" Uyumaya çalışıyorsun mal. "
Toprak kahkaha atıp Lavinya'nın koluna dokundu.
" Tamam tamam uyandı yeter bu kadar. Tekrar uyumaya çalışırsa sıkarsın. "
Lavinya kafasını sallayıp koltuğa oturunca Meriç "Kahveler geldiii." diye bağırdı.
Aden gözlerini devirip "Sonunda." deyince Meriç yanına gidip kahvesini eline verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE
Teen FictionAden'in en mutlu günü bugündü hiç şüphesiz. Kendinden iki yaş küçük kuzeni ve yine kuzeni ile yaşıt olan arkadaşı bugün İstanbul Üniversitesi'nde Hukuk okumaya başlıyordu. Aden için iki sene önce başlamıştı İstanbul serüveni. Şimdi yine bir arada ol...