ATEŞ'TEN
Kızlar gelene kadar kalmaya karar verip odadaki sandalyeyi yatağın kenarına çekip oturdum. Aden yastıkların arasında kaybolmuş yüzüyle kendini boğmaya yemin etmiş gibi uyuyordu. Ara sıra mırıldanıp yastığa daha sıkı sarılıyor bazen de yüzünü yastığa bastırıyordu.
Kendimi tutamayıp yavaşça saçlarına dokundum. Yeni tanıştığım birine bu kadar yakın hissetmem kesinlikle normal değildi.
Elinim altındaki yumuşak saçlara yaklaşıp burnuma dolan kokuyu derince içime çektim. Bana her yaklaştığında buram buram lavanta kokan teni kendimi evimde hissetmeme neden oluyordu.
Dış kapının açılma sesiyle birlikte geriye çekilip ayağa kalktım. Lavinya sessizce odaya girdiğinde beni beklemiyor olmalıydı ki "Sen gitmedin mi ya?" diye fısıldadı.
"Siz gelene kadar bekleyeyim dedim."
Kafasını sallayıp gülümseyince odadan dışarı çıktım. Eftalya yanıma gelip "Teşekkür ederiz her şey için sana da zahmet oldu baya." deyince gülümsedim.
" Saçmalama ne yaptım ki?"
Lavinya "O kadar başında bekledin hastanede falan hep destek oldun bize." deyince "Biz arkadaşız tabiki destek olacağım. Ayrıca siz benim kız kardeşlerim sayılırsınız. Benim gözümde Toprak ve Meriçten bir farkınız yok." deyip kapıyı açtım.
Lavinya gülümseyip "Teşekkür ederiz çocuklara selam söyle." deyince kafamı sallayıp merdivenlerden inmeye başladım. Bu sırada da kendime taksi çağırdım.
Binanın kapısını açıp dışarı çıktığımda 40'lı yaşlarda, kısa boylu, pos bıyıklı bir abi "Selamın Aleyküm oğlum." deyince "Aleykümselam abi." diye karşılık verdim.
"Hayırdır kime gelmiştin?"
Sorgulayıcı bakışlarıyla birlikte yutkundum. Bu durum kızları zor duruma sokar mıydı ki acaba?
"Ben Aden'lerin okuldan arkadaşıyım abi. Aden biraz rahatsızdı da onu hastaneye götürüp getirdim."
Adam kaşlarını çatıp "Neyi var Aden kızımın?" deyince "Ufak bir kaza geçirdi okulda. Başını çarptı ama şimdi iyi." dedim.
Adam gülümseyip "Aman iyi olsun. Biz çok severiz Aden kızımı. Bu arada tanışmadık ben Selim. Apartman girevlisiyim." deyince elimi uzatıp "Bende Ateş. Memnun oldum." dedim.
Aklıma gelen fikirle adam gülümseyip "Abi bu aralar Aden biraz rahatsız olduğu için hastane işleri falan çok oluyor. Rahatsız etmemek için beni de pek aramıyorlar. Ben sana numaramı versem bir şey olursa falan beni haberdar eder misin?" diye sordum hızlıca.
Adam gülümseyip telefonunu çıkarttı.
"Al yaz numaranı ben bir şey olursa sana haber ederim evladım."
Numaramı adamın telefonuna kaydedip "Çok sağ ol abicim hadi selametle." diyerek çoktan gelmiş olan taksiye doğru yürüyüp bindim.
.
.
.Taksiciye parayı uzatıp eve doğru yürüdüm. Suratımda silemediğim bir gülümseme vardı.
"Kendine gel Ateş salak mısın?"
Kafamı sallayıp kapıyı açtım ve içeri girdim.
Annem, Ayşen teyze, Toprak ve Meriç salonda oturmuş gülüşüyorlardı. Onlara doğru yaklaşıp "Neye gülüyorsunuz siz yine?" diye sorup kendimi tekli koltuğa attım.
Toprak oflayıp Meriç'i işaret ederek "Bu mal herif sabahtan beri kahve fincanından bana kısmet arıyor." diye söylendi.
Kahkaha atıp Meriç'e baktığımda elindeki fincanı bana doğru tutup "Ya oğlum valla kısmet var." diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE
Teen FictionAden'in en mutlu günü bugündü hiç şüphesiz. Kendinden iki yaş küçük kuzeni ve yine kuzeni ile yaşıt olan arkadaşı bugün İstanbul Üniversitesi'nde Hukuk okumaya başlıyordu. Aden için iki sene önce başlamıştı İstanbul serüveni. Şimdi yine bir arada ol...