blue & grey ° jikook

10| Yetemiyorum.

taegu:
Pekala bu kadar yeter,
gerçekten yeter.
@/jimin sen nasıl bir aptalsın?
Nasıl böyle konuşur da
onu yok sayarsın sana inanamıyorum.

jinnie:
Oha
Taehyung'u ilk defa sert görüyorum.
Ne oldu?

namnam:
Hey hey sakin,
Tae ne oldu?

jinnie:
Ben de aynısını sordum aptal mısın?

namnam:
Ne o? Regl döneminde misin?

taegu:
Jimin, Jungkook'a ağır şeyler söylemiş.
Jungkook zaten iki aydır eve doğru düzgün gelmiyor.
Notları da düştü.
Ailesiyle hiç konuşmuyor.
Geçen gün bay Jeon beni aradı.
Düşünün artık, bay Jeon'dan bahsediyoruz.
Sürekli sokaklarda, oradan buradan topluyorum.
Geceleri uyumuyor sürekli ağlıyor.
Bağımlı gibi sürekli Jimin'e mesaj atıyor
artık nasıl karşılık alıyorsa, hıçkırarak ağlıyor.

jimin:
Ve sen de uyuyamadığın için gelip bize patlıyorsun?
Gereksiz kaos çıkarma Taehyung.

jinnie:
Jimin bana korktuğunu ve bu yüzden bıraktığını söylemiştin|
Kardeşimin harap olduğunu daha fazla görmek istemiyorum.|
Seni daha fazla koruyamam|
Bekle Jimin,
Tae anlatsın.

taegu:
Şu aptalı sikeceğim az kaldı
üç saat önce Hyerin aradı beni, arkadaşını gördüm dedi.
Kavga ediyormuş birkaç serseriyle.
Onu bulduğumda ne diyordu biliyor musunuz?
"Büyümem lazımmış Taehyung, yetersizmişim. Bak gerçekten yetersizmişim daha adam dövemiyorum," diyordu.
Gerçekten ona büyümesi gerektiğini mi söyledin?
Ve bunu nasıl söylediysen artık
daha beter halde.
O hiç iyi değil
eskiyi unutun ve biraz ona bakın lütfen.
Ben tek başıma yetemiyorum.
Olmuyor. Yapamıyorum.
Yemek yemiyor,
içki içiyor.
Geçen gün onu balkonda sigara içerken gördüm kızdım,
bana bağırdı, karışma diye bağırdı resmen.
Ona senin arkadaşınım desem de fayda etmedi.
Eriyor gözümün önünde eriyor.

namnam:
Jimin gerçekten sebebin bu muydu bilmiyorum ama
fazla olmuş.
Zaten sevgiliyken tek endişesi buydu onun.
"Ya ben küçüğüm diye giderse?" derdi sürekli.
Sen de biliyorsun bunu
neden en büyük korkusuyla yüzleştirdin onu, anlamıyorum.

jimin:
Onu yargılayıp günlerce yüzüne bakmadınız, aklınıza şimdi mi geliyor bunları sorgulamak?
Komiksiniz.

namnam:
Jungkook'u geçmişi yüzünden yargıladığım doğru,
hepimizi kırdı, parçaladı.
Ama kimse, dünyadaki kimse, bir başkası tarafından korkularıyla yüzleşmeyi hak etmiyor Jimin.
Kırılmayı hak etmiyor.

jinnie:
İleri gitmişsin Jimin.
Savunulacak tarafı yok bunun.
Jungkook nerede Tae?

jimin:
Gerçeği söylemek ne zamandan beri suç oldu?
Kaldıramıyorsa onun sorunu değil mi bu?
Bırakmadı peşimi, ben de son ana kadar ona söylemekten kaçındım.
Neden kimse benim tarafımdan bakmıyor?

taegu:
Hastanedeyiz.
Kaşına dikiş attılar,
sırtına birkaç tane ısı bandı yapıştırdılar.
Bir gözü mordan hallice.
Ayrıca sol ayak bileği incinmiş,
sardılar yine.

namnam:
Devlet hastanesinde misiniz?

taegu:
Evet, hyung.

namnam:
Tamam geliyorum.
Size uğrayıp kıyafet de getireyim hem.

taegu:
Teşekkür ederim
iyi olur.
Hırkası kan içinde.

jinnie:
Ben de geleyim mi?

taegu:
Hyung aslında senden başka bir şey istesem?
Jungkook son birkaç gecedir anne diyerek ağlıyor,
rica etsem bizim eve geçsen ve sevdiği yemekleri yapsan olur mu?
Yemeklerin içine karabiber ve zencefil katman da gerekiyor.
Annesi öyle yapardı.

jinnie:
Beş dakikaya çıkıyorum evden.
Markete uğrayıp geçerim size.
Bu akşam mı gelirsiniz eve?

taegu:
Evet evet, serumu bitsin taburcu edeceklermiş.

jinnie:
Tamam,
Jimin sen de gelmek ister misin?

jimin:
Arkadaşlarımlayım hyung.
Ekemem üzgünüm.

jinnie:
umarım geçerli bir nedenin vardır|
umarım üç aydır seni koruduğuma değer Jimin|
Nasıl istersen.