~5~

517 59 64
                                    

Umarim beğenirsiniz. Üç kere yazıp sildim. En son bu hali içime sindi.

Bölüme yorum yapmayı ve Oy atmayı unutmayın.

Yazım yanlışları oto klavyeden kaynaklıdır!

İyi okumalar.👁👄👁

Yalanlar mi yoksa gerçekler mi daha çok acıtır? Bence ikisi de çok acıtıyor.

İnsan kendisine karşı dürüst değilken asla çevresine dürüst olmaz, istese de olamaz. Yalanları asla senin peşini bırakmaz.

Bu yüzden ilk kendine karşı dürüst olmalısın. Yoksa asla mutluluğa kavuşamazın. Zaten mutluluğa dürüst olsan da kavuşamazsın, en azından yalanlarla yaşamaya devam etmezsin.

Love kendine karşı asla dürüst olmadı, her defasında bir bahane bulup gerçeklerden kaçmayı seçti. Böylece tekrar canının yanmayacağını düşünüyordu.

Böyle yaoarak her defasında daha da canını yakıyor ve yalnız kalmasına neden oluyor, sadece o değil çevresinde ki insanlarda zarar veriyordu.

Hayatının büyük çoğunluğunu, kimi kandırıyorum nerdeyse hepsini kaçarak geçirdi. Çünkü tek bildiği ve işine gelen yöntem buydu, kaçmak.

Elijah ise kendi dertlerini görmezden gelir ve tek odağı sadece ailesi olmuştu. Daha doğrusu Niklaus olmuştu. Ta ki Love ile tanışana kadar.

İlk defa kendini bir şeyler için yüzleşme cesaretinde buluyor ve savaşmak istiyordu. Fakat ailesinin, kardeşinin arkasını toplaması gerekiyordu.

Gidip gitmemek arasında kararsızdı fakat bir yanı gitmemek konusunda daha ağır basıyordu. Love'ı bir daha görememe düşüncesi ona kendini delirecekmiş gibi hissettiriyor.

Hayatında ilk defa ne yapacağını bilmiyor ve kendini düşünüyor du. Love ona kısa bir vakitte bin yıldır kimsenin yapamadığını şeyi yaptırıyordu, üstelik bunu bilmeden yapmıştı.

Elijah, derin bir nefes alarak kendini dışarıya attı. Akşam vakti olmasına rağmen New York sokakları hala uyanıktı. Gündüz vakti olan kalabalığın nerdeyse iki katı vardı.

Dalgın bir şekilde yürürken kendini Love'ın kaldığı otelin önünde buldu. Kafasını kaldırıp lambası açık olan Love'ın kaldığı odanın penceresine baktı.

Love, pencerenin önünde üzerinde ki uzun dizlerine kadar gelen siyah tişörtle ve bilekten lastikli eşofmanıyla oturmuş, odaklanmış bir şekilde elinde ki kitabı okuyordu.

'Onu nasıl bırakabilirim?' Diye düşündü. Bakışlarını onun oldukça ciddi duran suratından ayırmıyor, yüzünde ki her mimiği ezberlemek istercesine bakıyor.

Love, Elijah'ın enerjisini hissedince gülümseyerek elinde ki kitabı kapatıp yatağının üzerine fırlatıp hızla pencereyi açtı.

"Bu yaptığın sapıklık!" Alayla gülerek konuştu. Elijah, gülümseyerek yüksek sesle "Seni izlemeden duramıyorum." Love, kaşlarını havaya kaldırıp "Bunu başka bir kadına söylesen seni direk ihbar ederdi."

The Originals: Witch / TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin