5.BÖLÜM

301 12 3
                                    

-“Sen burada ne arıyorsun?” dedi.
-“Ben bu evde kalıyorum senin ne işin var?” dedim.
-“Berzan ile çocukluk arkadaşıyız” dedi.
-“Bende eşiyim” dedim. Evdeki herkes bizi dikkatle izliyordu. Berzan ise olayı anlamaya çalışıyordu.
-“Siz nereden tanışıyorsunuz?” dedi Berzan.
-“Biz İstanbul’da birkaç kez aynı ortamda bulunmak zorunda kaldık” dedim.
-“Yıllardır tanışıyormuş gibisiniz” dedi kayınvalidem.
-“Evin’inde dediği gibi birkaç kez aynı ortamdaydık. Çok yakın arkadaşlarımız vardı” dedi yüzüme imayla bakarak. Özür dilerim Asrın çok samimi olduğumuz anlaşılmamalı yoksa ev halkının gözünde kötü gözükürdüm.
-“Kızım elindekileri odana bırak, gel çay içelim” dedi. Sahi elimde bir sürü alışveriş poşetiyle, herkesin karşısına dikilmişim. Elimdekileri bıraktım ve aşağı indiğimde bir köşede onları izliyordum.
-“Kardeşim tekrardan evlendiğini bilmiyordum” dedi Asrın.
-“Aniden gelişen bir şeydi, kimsenin haberi yok “dedi.
-“Zilan yenge nerde?” dedi Asrın. Yaşayıp, Yaşamadığını merak ettiğini anlamıştım.
-“ Zilan şuan yukarda birkaç işi var. Birazdan iner evladım” dedi. Asrının yüzünü şaşkınlık kaplamıştı.
-“Anladım hayırlı olsun kardeşim ”dedi Asrın.
-“Sağ ol “ dedi Berzan soğuk bir tavırla.
-“Ben izninizle gideyim ”dedi. Bende arkasından çıktım, yanına gittim.
-“Sen ne haltlar karıştırıyorsun burada” dedi Asrın.
-“Ne sen sor, ne ben söyleyeyim ”dedim.
-“Anlat şunu doğru düzgün” dedi Asrın.
-“Kuma olarak bu eve geldim ve şuan Berzan Sayar ile evliyim ”dedim. Sinirlenmiş gibiydi.
-“Aklınız yerinde miydi bu kararı verirken. Böyle bir şeyi nasıl kabul edebilirsin Evin ”dedi.
-“Güle oynaya gitmedim ben o adama. Babam beni zorla evlendirdi. Bende bu yüzden İstanbul’a kaçtım” dedim. Gerisini zaten biliyordu.
-“Bana neden söylemedin? Hemen sahte bir nikâh kıyardık” dedi. Sahi bu benim aklıma neden gelmedi.
-“Olan oldu Asrın bundan sonrası için bir savaş vermem gerekiyor. Senin de bu kargaşada yanımda olacağına eminim ”dedim.
-“Tabi ki de yanında olacağım sonuçta burada bir zorunluluk var. Ben genellikle buradaysam çok uğrarım Berzanlara, yarın yine Berzan’ın olmadığı bir vakit gelip ne yapabileceğimizi konuşuruz” dedi Asrın.
-“Teşekkür ederim Asrın ve bu arada seni gördüğüme sevindim” dedim.
-“Bende seni gördüğüme sevindim” dedi Asrın. Belki de Berzan olmasaydı şuan Asrın ile sevgiliydim. Asrın evden gittikten sonra bende odama çıktım. Hemen arkamdan Berzan girdi odaya.
-“Demek tanışıyorsunuz?” dedi sağ kaşını kaldırarak.
-“Evet, İstanbul’a kaçtığımda tanıştık ”dedim.
-“Ne kadar rahatsın, demek ki hep böylesin” dedi.
-“Nasıl?” dedim sinirli bir şekilde.
-“Flörtüz” dedi. Sinirlendiğimi belli etmemeye çalışıyordum.
-“Senin aksine daha insancıl olan kişilerle sohbet etmeyi seviyorum” dedim.
-“Ailemin yanında adamlarla konuşmayacaksın” dedi Berzan.
-“Aileni ne kadar düşünüyorsun kocacığım ”dedim.
-“Evet, düşünüyorum ”dedi. Ayağı kalktı ve odadan çıktı. Yakında bu odadan çıkmak istemeyeceksin Berzan.
4 Hafta Sonra;
Asrın ile o gece konuştuktan sonra bir daha görmemiştim. Acaba ne oldu? Berzan tarafından uyarı mı almıştı? Berzanı da o günden sonra nadiren görüyordum. Şirkette birkaç yoğunluk varmış kayınbabam öyle diyordu. Aşağı indiğimde bütün aile oturmuş yemek yiyordu.
-“Afiyet olsun herkese ”diyerek masaya geçtim.
-“Sağ ol kızım” dedi kayınbabam.
-“Evin uzun süredir dışarı çıkmıyorsun, istersen Helin ile birlikte bir dışarı çıkın hava alın” dedi kayınvalidem. Aramızda bir husumet olduğunu kimsenin bilmesine gerek yoktu.
-“Olur, annecim” dedim. Helin de onaylarcasına kafasını salladı. Yemeğimi yedikten sonra üzerime değiştirmeye çıktım. Ama yine düşüncelere dalmıştım. Berzan her gün Zilan ile beraber kalıyordu. Gerçekten ben bu evde ne gibi bir işlev görüyordum. ‘Sen Zilanı mı kıskanıyorsun?’ dedi iç ses. Saçmalama iç ses benim ondan hoşlanmam olanaksız. ‘Ama yanında olsun istiyorsun’ dedi. Hayır, yanımda olmasını istemiyorum, sadece ben yokmuşum gibi davranmasın. Üzerimi giyip Helin’in yanına indim. Beraber Helin’in arabasına bindik. Sessizliği Helin bozmuştu.
-“Nasıl gidiyor evdeki süreç, malum evde pek durmuyorum” dedi.
-“Aynı, aileni benden daha iyi tanıyorsundur” dedim.
-“Biliyorum biraz sertler ama kötü değiller” dedi Helin.
-“Evet, aynen öyle” dedim.
-“Bana olan kırgınlığını bir kenara bırak bence ”dedi. Tehdit mi ediyordu bu beni?
-“Sebep?” dedim tek kaşımı kaldırdım.
-“Benimle Rojhat’ın arasında olan bir problem yüzünden bizim aramız bozulmasın. Benim sana hiçbir kinim yok” dedi.
-“Benim de sana bir kinim yok. Sadece güvenmiyorum ”dedim.
-“O zaman yeni bir başlangıç yapalım bugün” dedi. Aslında mantıklı. Olay abimle onun arasında. Hem yanıma birini almam lazım. Evde bir arbede yaşansa tek kalmam saçma olur.
-“Bana uyar” dedim. Yüzündeki sevinç tebessüm etmemi sağlamıştı. Gerçekten sevindiğini hissettim.
-“Hadi inip alışveriş yapalım ”dedi. Ne kadar çabuk gelmişiz. Alışveriş merkezine girdiğimde İzmir’deki günlerimi hatırladım. İstediğimi yapabiliyordum. Özgürdüm.
-“Evin bak bu renk seni çok açar” dedi. Elinde beyaz, kısa ve bir açık bir elbise vardı.
-“Sence bunu Mardin gibi bir yerde giyebilir miyim?” dedim.
-“Hep Mardin de kalacak halin yok” dedi.
-“Nasıl?” dedim.
-“Beraber tatile falan gideriz” dedi.
-“Süper olur “dedim. Şuana kadar verdiğim en iyi karar bu olabilir. Helin ile arkadaş olmak bana her türlü avantaj sağlayacaktı. Kıyafet baktıktan sonra yemek yemeye çıktık.
-“Canım bak, buranın hamburgeri çok güzel” dedi ve beni o yöne sürükledi. Bende beğeniyordum burayı. İki hamburger söyleyip masaya geçtik. Etrafa göz gezdirdiğimde Asrını görmüştüm. O da beni görmüştü ki bana doğru gelmeye başladı.
-“Helin canım benim ben iki dakika lavaboya gitsem olur mu?” dedim.
-“Tamam, ben beklerim “dedi. Hızlı hareket ederek alışveriş merkezinin terasına çıkmıştık.
-“Sen bana yalan söyledin ”dedim. Konuşmasına izin vermeyerek.
-“Yalan falan söylemedim ”dedi.
-“Neden gelmedin hemen ertesi gün” dedim.
-“O gün çıktıktan sonra Berzan ile konuştum. Bana eve sık gelip gitmememi istedi. Bende biraz ters gittim. Şuan kavgalıyız” dedi.
-“Kusura bakma, geleceğim dedin ve gelmeyince ben bir sinirlendim. Üzerinden tam 1 ay geçti” dedim.
-“Ben çok özür dilerim ama senin için her şeyi yapabileceğimi unutma” dedi.
-“Farkındayım ”dedim gülümseyerek. Konuşmamızı bitirip Helin’in yanına geçtim.
-“Çok beklettim galiba ”dedim.
-“Sorun değil” dedi.  İşlerimizi halledip eve geçtik.
-“Siz ne güzel oldunuz öyle, arkadaş gibi ”dedi kayınvalidem.
-“Evet, çok güzel anlaştık ”dedim.  Tabi bunları söylerken gözüm Zilanın üzerindeydi. Amacım onu sinirlendirmekti. Ve amacıma ulaşmıştım.
-“Neyse üzerlerinizi değiştirin yemeğe gelin” dedi. Hemen odama çıkıp üzerimi değiştirdim.
-“Kızım bugün nasıl geçti” dedi kayınbabam Helin’e.
-“Çok güzeldi arada böyle şeyler yapmayı planlıyoruz” dedi Helin. Benden daha çok, o sinirlendirmeye çalışıyor gibiydi insanları. Yemekler bittikten sonra sofrayı toplamaya başladım. Mutfağa tam girecektim ki birilerinin hararetli konuşmalarından dolayı, o yöne yürümeye başladım.
-“Ne yaptığının farkındasın değil mi?” dedi Berzan.
-“Evet, kararımdan eminim” dedi. Berzanın karşısında dimdik duruyordu. Tam çaprazlarında Zilan kollarını bağdaş yapmış onları izliyordu. Konuşulanlar hoşuna gitmiş gibi durmuyordu.
-“Helin saçmalama o iğrenç kız yüzünden abini karşına mı alıyorsun?” dedi Berzan. Ne? Helin beni mi seçmişti? İyi ama niye? Kafamda deli sorular.
-“O iğrenç bir kız değil. Sadece zorla getirildiği bu evde cesur olmaya çalışıyor. Keşke azcık insan olup o kıza destek verseniz” dedi Helin.
-“Ne yapmamı bekliyorsun. Canım kumam, diye bağrıma mı basayım? İstediğin buysa eğer ben bunu yapacak karaktere sahip değilim” dedi Zilan.
-“Peki, gücün sadece o kıza mı yetiyor? Zilan, senin eşin bu evde o kızla ilişkiye girdi. Ama sen tek suçlu Evin gibi davranıyorsun. O gün keşke ailemin karşısında da böyle dursaydın. Karşılarına çıkıp o benim eşim ve her zaman benim eşim olarak kalacak deseydin. Onu nasıl gururuna yedirebiliyordun hiç anlamıyorum” dedi Helin.
-“Her şeyin zorunlu bir şekilde olduğunu sen de biliyorsun” dedi Zilan.
-“Anlatmak istediğim buydu. Sadece size zorunlu değil. Bu evde tek kurban var o da Evin. O kız benimle aynı yaşta ama şuan iğrenç bir durumun içerisinde. Bu yetmezmiş gibi tüm ev ahalisi kızın karşısında bir engel gibi duruyor” dedi.
-“O kız senin beynini yıkamış” dedi Berzan.
-“Keşke yıkasaydı da bu olanların hiç birine şahit olmasaydım” dedi Helin.
-“Berzan, Helin kararını vermiş onunla daha fazla konuşmak fikrini değiştirmeyecek” dedi Zilan.
-“Aynen öyle ben kararımdan vazgeçmeyeceğim, sizde yaptıklarınızdan” dedi Helin. Demek bu durum Helin’in de sinirlenmesine ve beni desteklemesine sebep olmuştu. Yani kız benim için üzülüp, bu yamyamların karşısında dimdik dururken ben kızın arkasından kuyu kazacaktım.
-“Bir şey lazım mı?” diyordu evdeki çalışan. Ne zamandan beri buradaydı.
-“Aslında biraz yardıma ihtiyacım var” dedim. Ve işleri kıza yükleyip yukarı çıktım. Laptopu kucağıma koyup Messenger’a girdim. Uzun zamandır girmiyordum. Messenger da tam 5 yıldır birisiyle konuşuyordum. Kendisini görüntülü bir şekilde hiç görmemiştim tabi o da beni.
-“Merhaba” yazdım. Anında cevapladı.
-“Merhaba, Nerelerdesin bi an hiç yazmayacaksın sandım” yazdı.
-“Burada işler biraz karışık” yazdım.
-“Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?” dedi.
-“Var ama ne yapacağın konusunda bir fikrim yok” dedim.
-“Senin için Mardin’e gelebilirim” yazdı. Cidden bunu neden yapacaktı ki.
-“Gerek yok bir ara sana bunları uzun uzun anlatırım, şuan sadece nasıl olduğunu öğrenmek istedim” dedim.
-“Ben iyiyim senin de öyle olmanı istiyorum” yazdı. Bazen beni gerçekten görmüş ve ona göre davranıyormuş gibi hissediyordum. Ya da bana öyle geliyordu.
-“Biliyorum inan biraz zaman geçsin daha iyi olacağım” dedim.
-“Ne yapacağız peki” dedi.
-“İnan az öncekileri laf olsun diye söyledim” dedim.
-“Peki, öyle olsun Liya” dedi. Bu arada size bundan bahsetmedim. İsimlerimizi bile bilmiyoruz. Sadece nick name kullanıyoruz. Onun isimde Alen. Gerçek ismini bilmiyordum. Ve bu durumdan memnundum. Çünkü hala konuşuyor olmamız bir heyecanın parçasıydı.
-“Öyleyse sonra yine konuşuruz” dedim. Maksat konuşmayı bitirmekti. Aşağı inip ne olduğuna bakmam lazımdı. Tam kapıdan çıkacakken Berzan ile karşılaştım. Hemen merdivenlere yöneldim. O da arkamdan geliyordu. Tam bir basamak daha atacakken ayağım kaydı ve düşeceğim sıra sırtımdan tutup beni kendine çekti.  O sıra göz göze geldik. Nefes alışverişlerim çok hızlıydı.
-“Sağ ol” deyip silkelendim. Merdivenin son basamağında arkama baktım. Ne durumda diye. Bana bakıyordu. Ama farklı bakıştı bu, çözemediğim.
-“Afiyet olsun herkese” dedim otururken. Kafalarına teşekkür eder biçimde salladılar. Berzan ile göz göze gelmemeye çalıştım. O ise gözlerini benden çekmemeye kararlıydı. Demek neymiş Berzan Efendi büyük lokma ye büyük söz söyleme. Berzan sessizliği bozmuştu.
-“Anne benim bir iş seyahatim var 2 haftalık bir süreç. Uzun zamandır da Zilanla bir yerlere gitmiyorduk. Bu yüzden yanımda Zilanı götüreceğim” dedi. Ne beni çıldırtmak mı istiyordu bu?
-“İstersen bir Evine de sor karın sonuçta” dedi kayınvalidem.
-“Benlik bir sıkıntı yok” dedim. Önümdeki tabakları falan toplayıp mutfağa geçtim. Arkamdan birisi omzuma dokundu. Arkama dönmemle Helin ile yüz yüze geldim.
-“Canını sıkma, bak biz de senle gezer, tozarız” dedi. Beni teselli etmek istiyordu. Ama benim canımı sıkan onların oraya gitmesi değildi. Bunlar benim hayalimdi. Eşimle bir yerlere gidip doyasıya gezmek istiyordum. Şimdi ise başkasının ikinci seçeneğiydim. Berzan ne isterse, yanından kimi götürmek istese onu götürürdü. Ama ben bunlara daha fazla dayanamayacağım. Yarın ola hayrola
ERTESİ GÜN
Kahvaltıda herkes suspustu. Bu sefer sessizliği bozan ben oldum.
-“Baba size bir şey söylemek istiyorum” dedim.
-“Tabi kızım” dedi kayınbabam.
-“Bende Berzanlar evde yokken biraz ailemde kalmak istiyorum müsaadeniz olursa” dedim.
-“Olur, kızım, buraya geldiğinden beri ailenle görüşmedin. Sana da iyi gelir ”dedi.
-“Teşekkür ederim” dedim. Tabi ki ailemin yanına gitmeyecektim.
-“Yemeğini yedikten eşyalarını topla, araba seni kapıda bekler” dedi.
-“Tamam, baba” deyip masadan kalktım. Tabi kalkarken tüm ev arkamdan bana bakıyordu. Görmedim ama hissedebiliyordum. Yukarı çıkıp küçük bir valiz hazırladım. Aşağı inip vedalaştım iyi anlaştığım insanlarla. Araba beni ailemin evinin önünde indirdi. Ama ben, araba köşeyi döndükten sonra hemen bir taksiye atladım. Sonra da Asrının evine geldim. Kapıyı çaldım. Karşısında beni gördüğünde çok sevindi.
-“Ne işin var burada. Dün acele bir şekilde adresimi isteyince bir şey yollayacaksın sandım. Geleceğin hiç aklıma gelmedi” dedi.
-“Sürprizleri severim” dedim.
-“Burada mı kalacaksın. Valizle gelmişsin?” dedi sorarcasına.
-“Sorun olur mu ?”dedim.
-“Hayır, benim için sıkıntı yok” dedi sırıtarak. Birkaç gün burada kalacaktım.
-“Şaka yaptı. Planlarımızı yapıp evime gideceğim” dedim. Akşam 8’e kadar konuştuk laf lafı açtı. Uzun zamandır bu kadar güldüğümü hatırlamıyordum. Asrın bana iyi geliyordu. Son cümlelerimizi tamamladıktan sonra Asrın beni evimin önüne bıraktı. Vedalaştıktan sonra evime baktım yıllarca bu evde kalıp, şimdi bir yabancı gibi bu eve gelmek bana biraz garip gelmişti. Şimdi nasıl bakacaktım onların yüzüne. Kapıyı Safiye Sultan açmıştı. Tabi beni görünce birden ağlamaya başladı. Bense güçlü durmaya çalışıyordum. Sarılma faslından sonra evdekileri sordum. O ise bağırarak benim geldiğimi söyledi. Herkes kapının önünde toplanmıştı. Roniyi görünce hemen eğilip öpmeye başladım. O kadar çok özlemiştim ki anlatamam. Evdekiler yüzünden onları ihmal etmiştim. Daha sonra abime sarılıp, boş boş annemle babama baktım. Yaptıklarından biraz pişman gibiydiler. Ama iş işten geçmişti.
-“Kızım hangi rüzgâr attı seni buraya” dedi annem. Babamın konuşmaya yüzü yok gibiydi.
-“Roni ve abim için geldim. Yarın da evime geri dönüyorum” dedim. Canı sıkılmış olacak ki cevap vermedi.
-“Neyse, abicim sen yorulmuşsundur. Git bir duşunu al gel yemek yiyelim” dedi.
-“Peki, abi” deyip yukarı çıktım. Kendi odama girdi. Her şey yine aynı yerinde tek bir şeyin bile yeri değişmemişti. Duşumu alıp aşağı indim. Sonra yemek ve sohbet faslı derken, uykuya dalmıştım bile.
Sabah uyandığımda sağ tarafımda Roni vardı. Demek ki gece gelip yanımda kıvrılmıştı. Alnından öpüp uyandırmıştım.
-“Abla bir daha gitmeyeceksin değil mi?” dedi Roni.
-“Gideceğim ama yeniden geleceğim merak etme” dedim.
-“Yalan söylüyorsun” dedi.
-“Ablacığım niye yalan söyleyeyim” dedim. Birkaç yalan söyleyip kandırmayı başarmıştım. Evde işim bittikten sonra Sayar Malikanesine geçtim. Kapıyı Helin açmıştı. Beni görünce epey şaşırmıştı.
-“Çok erken gelmişsin” dedi.
-“O evde durunca daralıyorum” dedim.
-“Anlıyorum ve hak veriyorum” dedi. Kayınvalidem gil de aynı soruyu sordu. Onlara da aynı cevabı verdim.
-“Berzan ile Zilan da gittiler haberin olsun gelinim” dedi kayınvalidem.
-“Ne güzel, temiz bir tatil onlara da iyi gelecek ”dedim. Yaptıklarıma ve söylediklerime çok şaşırıyorlardı. Ama ben gidenin arkasından ağlamam. Benden bunu beklemesinler. Akşam yemeği için aşağı indim. Sofraya indiğimde yemek kokusu midemi bulandırmıştı. Herhalde araba vurmuştu. Sofradakilere ayıp olmasın diye oturdum. Ama yedikçe midem daha da bulanıyordu. Çaktırmadan masadan kalkmam lazımdı.
-“Müsaadenizi istesem olur mu? Yol biraz kötü yaptı beni” dedim. Hemen koşar adımlarla lavaboya çıktım. Gereğinden fazla istifra etmiştim. Aklıma birkaç düşünce geliyordu ama inşallah öyle değildir. Hemen çekmeceden gebelik testini çıkardım. Helin ile alışveriş merkezine gittiğimde almıştım. Şuana kısmetmiş. Gebelik testini elime aldım. Ama çıkacak sonuçtan o kadar korkuyordum ki. Korktuğum da başıma gelmişti. Testim POZİTİF’ti. Bütün planlarım bozuldu. Şimdi ne yapacaktım. Bu beklenmedik sürpriz beni iyi mi kötü mü etkileyecekti. Bekleyip görelim.

BÖLÜM NASILDI?

KUMA? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin