7.BÖLÜM

281 7 0
                                    

Teklifini kabul etmem onu oldukça şaşırtmıştı. Ama bu saatten sonra fikrimi değiştiremezdim. Çocuğuma ileride iyi bir imkân sunmam için bunların olması gerekiyordu. Ve ben çocuğum için her şeyden vazgeçemeye hazırdım. Gerekirse bir müddet kaçacaktım. Zaten ben istemesem de onlar beni gözden çıkarmışlardı. Cevabımdan dolayı şaşırınca bende cümleme devam ettim,
-“Bak biliyorum bu kız deli diyorsundur içinden. Fakat fikrimi değiştirmemdeki en büyük etken bu evdeki pozisyonum. Beni hiçbir zaman bu evden biri gibi göremeyeceksiniz” dedim.
-“Aslında kabul etmene şaşırdım” dedi. Adam yerine koymadığınızı bu kadar belli etmeseydin.
-“Biliyorum ama başka çarem yok” dedim.
-“İnan bana sen gittikten sonra sana daha rahat bir yer, yaşam sunacağım” dedi Berzan.
-“Umarım sözünü tutarsın” dedim.
-“Tabi ki o zaman anlaştık” dedi. Elini uzattı ilk başta anlamadım daha sonra elimi uzattım. İkimizde gülüyorduk ve mutluyduk. Odaya geçtikten sonra şuan yaşanan şeylerin şokunu atlatmaya çalışıyordum.
Sadece şunu biliyordum. Hayatımızda çok büyük değişiklik olacak. Ve ben bunlar yaşanırken sadece çocuğumu koruyacağım.

Bir Buçuk Ay Sonra;
O olayın üzerinden bir buçuk ay geçti. Artık Berzan ile düşman değildik. En azından beni görünce kafasını eğip selam veriyordu. Aşağı inip salondaki muhabbete dâhil oldum. Aileler arasında bir şey konuşuyorlardı. Tam sohbete dalmışken kayınvalidem bana bebeğin cinsiyetini ne zaman öğreneceğimi sordu. Bende bugün gider bakarım dedim.
-“Oğlumla gidersin Evin” dedi.
-“Olur” dedi Berzan. Çok şaşırdım ama amacını sonra anladım. Sonuçta çocuğa ben gittikten sonra Zilan bakacaktı. Onun için bana iyi bakıyorlardı.
-“Fark etmez “dedim.
-“O zaman ben hazırlanıp geleyim” dedim. Yukarı çıkıp hazırlandım. O sıra abimi arama fırsatım da olmuştu. Onunla da bir müddet konuştum. Ama biraz sanki bana karşı soğuk gibi geldi. Neyse çıkar sonradan kokusu. Aşağı indiğimde kocam! beni kapının önünden bekliyordu. Hazırsan çıkalım dedi. Kafamı sallayıp ayakkabı giydim. Arabaya giderken içim bir tuhaf oldu resmen birkaç ay sonra benim bir çocuğum olacak. Yol boyu çocuğumun cinsiyetini düşündüm. Ama hastanede olacak sonuç her şeyi değiştirecekti. Arabadan inip, odanın yolunu tuttuk. Doktor bizi hemen içeri aldı.
-“Merhaba Evin Hanım” dedi.
-“Merhaba Selen Hanım” dedim.
-“Nasılsın kendini kötü hissediyor musun?” dedi.
-“Yok Allaha şükür evdekiler çok yardımcı oluyorlar” dedim.
-“İyi madem bakalım çocuğun cinsiyeti neymiş?” dedi. O yağlı şeyi karnıma sürdüğünde o kadar heyecanlanmışım ki elim Berzan’ın elini bulmuştu. O ise gülümsemekle yetindi.
-“Cinsiyet ne istiyoruz bakayım” dedi.
-“Sağlıklı olsun yeter” dedim.
-“Tam belli olmamakla birlikte çocuğunuz erkek” dedi. Berzan’ın yüzündeki gülümseme o kadar yayıldı ki baştan beri erkek istediğinden emindim.
-“Teşekkür ederiz” dedim. Rica ederim deyip dışarı çıktı.
-“Çok sevindin gibi” dedim.
-“İnsanım ya sonuçta sevinebilirim” dedi ve güldü.
-“Her zaman böyle olsan keşke” dedim.
-“Nasıl?” dedi. Yüzünü ciddileştirdi.
-“Daha pozitif” dedim.
-“Sence bu olanlar normal mi?” dedi.
-“Değil ama ben senin aksine daha olumlu bakıyorum olaylara” dedim. Kafasını sallayıp koluma girdi. Beni arabaya kadar taşıdı. Arabaya geçtiğimde telefonu elime alıp Rojhat’ı aradım.
-“Rojhat” dedim.
-“Abiye ne oldu?” dedi gülerek.
-“Tamam, abi sana bir şey söyleyeceğim ama annemlere söyleme” dedim.
-“Söyle bakalım abisinin güzeli” dedi.
-“Çocuğumun cinsiyeti erkek” dedim.
-“Ne ciddi misin?” dedi.
-“ Evet, ama ilk sen öğren istedim annemlere söyleme” dedim.
-“Tamam, bir tanem iyi bak kerataya” dedi.
-“Sende kendine iyi bak görüşürüz abi” dedim. Ben telefonla konuşurken eve varmıştık bile. Kapıyı çaldıktan sonra herkes karşımızda belirmişti.
-“Hadi kızım söyle cinsiyeti ne?” dedi kayınvalidem. Ben heyecan olsun diye biraz susmayı tercih etmiştim.
-“Kızım çatlatma insanları” dedi kayınbabam.
-“Erkek” dedi aniden Berzan. Cinsiyeti söylemesi ile ona dönmem bir olmuştu. Bana ‘valla çok ısrar ettiler’ bakışı atmıştı. O kadar tatlıydı ki anlatamam.
-“Evet anne cinsiyeti erkek” dememle. Ev bayram havasına dönmüştü. Herkes gülüyordu ben hariç. Aylar sonra oğlumu burada onlara bırakacaktım. Belki de bir daha hiç göremeyecektim. Herkes oturmuştu. Etrafı bir sessizlik kapladı.
-“Ee kızım torunumuzun adı ne olacak?” dedi kayınvalidem.
-“Baba hastanede verdiğin sözü burada kullanmak istiyorum” dedim. İsmini ben koymak istiyordum. Bana ait bir şey kalmasını istiyordum oğlumda.
-“İsmini sen koymak istiyorsun yani anladığım kadarıyla” dedi.
-“Evet, sizin de müsaadeniz olursa” dedim.
-“Tabi ki kızım sen bize dünyaları verdin. İstediğin ismi koy” dedi.
-“Teşekkür ederim” dedim.
-“Peki, ne olacak ismi?” dedi Helin. Çok düşünmemiştim hemen cevap verdim.  Daha önce aklımda olan ismi söyledim.
-“Uzay” dedim.
-“Çevremizde böyle bir isim yoktur ama sen istediğin ismi koymakta özgürsün” dedi kayınbabam.
-“Hem Uzay ismi çok güzeldir” dedi kayınvalidem. Herkes ismi çok beğenmişti. Fakat Berzan bir yorum yapmamıştı. Şuan onun fikrini kadar çok duymak istiyordum ki anlatamam.
-“Hadi kızım bugün hep yollardaydın git de dinlen” dedi kayınbabam. Yukarı çıkıp üzerimdekileri değiştirmeye başladığım sıra Berzan çat kapı odaya girdi.
-“Ne yapıyorsun ya?” dedim ani tepkiyle.
-“Kusura bakma” dedi o sıra zaten tişörtün yarısını geri indirdim.
-“Neden geldin?” dedim.
-“Sadece hala sözünden emin misin diye sormaya geldim” dedi.
-“Tabi ki ben sözümden kolay kolay vazgeçmem” dedim.
-“Sevindim” dedim. Tam çıkacağı sıra.
-“Şey, isim hakkında ne düşünüyorsun” dedim çekinerek.
-“Beğendim” dedi sonrada gülümseyerek çıktı. Anlamsız bir şekilde mutlu olmuştum. Ama neden beni böyle bir şey mutlu etmişti? Yoksa ben bilmeden ona mı çekiliyordum? Umarım böyle bir şey olmaz başkasının ikinci seçeneği olmaktan mutlu değilim. Bebek olmadan önceki fikrim onu kendime âşık etmekken şuan ben ona âşık olacaktım.
Düşünce yağmuruna tutulmadan hemen yatağa girdim. Uyumak az da olsun vücuduma iyi gelecekti. Gece yarısı karnımın guruldamasıyla uyandım. Tabi guruldar. İnsanlar var diye rahat bir şekilde yiyemiyordum. Ayağı kalkıp saate baktım. 03.50 olduğunu görünce geri uyuyayım dedim ama karnımın gurultusu durmuyordu. Parmak uçlarıma basıp kapıyı açtım. Umarım kimse ayakta değildir bu saatte. Yoksa herkese rezil olurdum. Aşağı sessiz adımlarla inmeye başladım. O sıra etrafa da göz gezdiriyordum. Biri beni bu halde görsün kesin suç işliyorum zanneder. Dolabı açıp bakınmaya başladım. Akşam yemeğinden kalan börek ve sarma vardı hemen alıp tabağıma koydum. Isıtırsam etraf kokar diye ısıtmamayı tercih ettim. Bir elime tabağı alıp diğer elime de meyve suyu bardağını aldım. Şimdi tek sorun nerede yiyeceğimdi. Mutfakta yersem su içmeye gelen birisi görebilirdi. Odama çıkana kadar kesin ses yapardım. Bir göz gezdirince gözüme Berzan’ın çalışma odası takıldı. Akşam akşam çalışmaz herhalde diye düşündüm. Oraya kimse girmeyi tercih etmezdi. Hemen ses çıkarmayan hızlı adımlarla oraya geçtim. Kapıyı açtığım sıra küçük dilimi yutacaktım. Tam karşımda Berzan masasında oturmuş bana bakıyordu. Ben hemen arkamı dönüp gideceğim sıra arkamdan seslendi. Durmak zorunda kaldım.
-“Efendim” dedim.
-“İçeri geç kapıyı kapat” dedi. Heceleyerek tamam demiştim. Asıl korkum yemek değildi. Onun odasına izinsiz girmiş olmamdı.
-“Buyur” dedim gamsız bir şekilde.
-“Geceleri yemek yemeye mi çıkıyorsun?” dedi Berzan.
-“Şey ben akşam uyuyordum ama birden aklıma yem-“ dediğim sıra sözümü kesti.
-“Şaka yapıyorum açıklama yapmak zorunda değilsin. Tabi ki acıkabilirsin iki canlısın” dedi. Hemen elimdekileri masaya bırakıp, Berzanın alnına koydum elimi. Ama sanki o an dünya durdu. Bana anlamlandıramadığım bir şekilde bakıyordu. Bende ona süt dökmüş kedi gibi baktığıma emindim. Elimi aniden geri çektim.
-“Ne yapıyorsun?” dedi gülümseyerek.
-“Şey ben ateşin var mı diye baktım” dedim. Bu kadar iyi olması hayra alamet değildi çünkü.
-“Ateşimin olduğunu düşündüren şey ne?” dedi.
-“Sen bana genellikle bu kadar iyi davranmazsın” dedi.
-“Çünkü ben canavar değilim” dedi bana bir adım daha yaklaşarak.
-“Ama sen benim bu eve geldiğim ilk gün bu evi bana cehennem edeceğine söz vermiştin” dedim. Aferin kız sessiz kalma.
-“Planım oydu ama yapamadım” dedi. Tuhaf bir şekilde bakarak.
-“Neden yapamadın peki” dedim.
-“Çünkü karşımdaki fazla dişli çıktı” dedi Berzan.
-“İnanmalı mıyım?” dedim tek kaşımı kaldırarak.
-“Başka şansın var mı?” dedi. Haklıydı kötü davransa da çok karşı çıkamazdım ona. Belki de senden hoşlanmaya başlamıştır diye iç sesim araya girdi. Yok artık iç ses böyle bir saçmalık olabilir mi? Ama test etmemde fayda var.
-“Yok galiba. Bir de bir şey söylemem lazım” dedim.
-“Sor bakalım” dedi.
-“Arkadaşlarla plan yaptık ama benim gelmemi de istiyorlardı” dedim.
-“Şuan izin aldığını sanmıyorum” dedi.
-“Biraz öyle ama senden bir şey isteyecektim akşam bana yardımcı olur musun izin için” dedim.
-“Kimler var?” dedi. Şimdi zamanıydı.
-“Liseden arkadaşlarım” dedim. İstediği cevabı vermemiştim.
-“Tamam ben sana yardımcı olurum” dedi. Ne yani gerçekten kıskanmadı mı?
-“Teşekkür ederim” dedim ve odadan çıktım akşam yemekte izin aldım ve Berzan söz verdiği gibi beni destekledi. Bense hemen arkadaşları arayıp hazırlanmalarını söyledim. Çünkü ortada böyle bir plan yoktu. Üzerimi giyip aynaya baktım. Hala belli olmuyordu bebeğim. Yakında büyüyecekti karnım. Aşağı inmeden Berzan ile göz göze geldik. Daha sonra üzerimi incelemeye başladı.
-“Bu halde mi gideceksin?” dedi.

KUMA? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin