﹡018﹡

212 23 93
                                    

﹡018﹡

﹡﹡✹﹡﹡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

﹡﹡✹﹡﹡

Y/N'in rahatlaması için Jean elini kızın bacağına götürmüş, okşamış ve hafifçe sıkmıştı.

Eren, gözlerini Y/N ve Jean ikilisine dikmişti. Hafifçe gözlerini devirdikten sonra alayla gülümsemişti.

"Sen güvenilmezsin, kız kardeşim," dedi Eren. "Bu sırları sana güzel diyen kişiye ağzından kaçıracaksın. Ne kadar acınası! Nasılsa küçük bir sevgi iması gösteren her erkeğe kalbini vermeye devam ediyorsun. Sonsuz hayal kırıklığı ve kandırma döngüsünden şimdiye kadar bir şeyler öğrenmiş olabileceğini düşünmüştüm."

"Ama yapmadım!" diye bağırdı Y/N. "Bunun yerine seninle kaldım, her daim seni sevdim ve hayatımdaki mutluluğun her anını süzmene izin verdim! Durmasana! O çok kolay aşık olan kıza gül! Ama seninki gibi, birine bağlı olmak yerine kendi hayatımı yaşamayı tercih ederim, Eren. Hiç kimse asla bir masanın karşısında oturup da, hiç aşık olmayan bir adam hakkında hikayeler anlatmaz."

"Şimdi yalnızsın," dedi Eren, Y/N'in söyledikleri gram umrumda değil gibiydi. "Arkadaşlarını manipüle ediyorsun, hayatta kalmak için.  Kardeşin, senden, nefret, ediyor!" Eren bağırdı. "Sevgiyi bulamıyorsun, birinde tadamıyorsun çünkü sevgiyi hak etmiyorsun! Biliyor musun...? Babam seni sevmemek konusunda haklıydı! Sen sevilmeyi hak etmiyorsun! Ve şimdi de, Jean'da sevgiyi bulduğunu düşünüyorsun."

Y/N akan yaşların, yanağından süzülmesine izin vermişti. Jean, ayaklanacağı vakit onun kolunu tutup onu engellemişti.

"Sana ne söz verdi? Söyle bana, Y/N! Ona güvendin! Benim yerime! Artık biz diye bir şey yok, Y/N!"

"Eren... Yapma, söyleme... Lütfen..." Y/N yalvardı. "Lütfen... Ben senin kız kardeşinim, hep öyle kalacaktım..."

"Artık sen benim kız kardeşim değilsin. Hiç olmadın, Y/N. Asla."

"Ama, o hep bendim!" dedi Y/N. "MİKASA DEĞİL, ARMİN DEĞİL, BAŞKA BİRİ DEĞİL! SENİ HER ŞEYE, YAPTIĞIN HER ŞEYE RAĞMEN SEVDİM AMA BU SENİN UMRUNDA BİLE DEĞİL!"

Eren masanın üzerine çıkıp ona yalvaran gözlerle bakan kız kardeşinin boğazını sıkmış ve hızlı bir refleks ile duvara yaslanmıştı.

"Biliyor musun, Y/N? Haklısın, bu umrumda değil. Bu andan itibaren; ailemden değilsin, kız kardeşim değilsin, hiçbir şeysin! Senden nefret ediyorum, senden hep nefret ettim!"

"Eren! Ne cüretle?!" dedi Armin. Mikasa hızla onun kolundan tutup masaya yatırmıştı. Jean olanların şokuyla tepki veremiyordu; Eren bunları gerçekten ama gerçekten Y/N'e, biricik kız kardeşine yapıyor muydu?

"Yeter artık Eren! Kes şunu!" diye bağırdı Jean.

Armin ile Eren kavga etmeye başlamışlardı.

"BURAYA Y/N VE MİKASA'YI ÜZMEK İÇİN Mİ GELDİN, HA? BİZE KÖLE DİYORSUN AMA ASIL SEN BİR PİÇ KURUSUNA İTAAT EDEN BİR KÖLE OLMUŞSUN!"

Floch gelip diğerlerini götürürken, Y/N kalmıştı. Umut tohumunun içinde yeşermesine izin vermişti.

"Gel benimle."

***

"Eren... Dur, be-benim... Kız-Kız Kardeşin, Y/N..."

Y/N, Eren'in onun kafasını suya sokmaması için yalvarmıştı. Onu öldürmek mi istiyordu?

Güzel, zümrüt yeşili gözleri kararmış ve Y/N'e dikilmişti. "Bu andan itibaren; ailemden değilsin, kız kardeşim değilsin, hiçbir şeysin!"

Y/N'in kafasını suya soktuğunda ve onu boğmaya çalıştığında, Eren yutkundu. Bunu yapmak istemiyordu fakat Y/N'i korumak için yapmak zorundaydı.

Aniden kafasının duvara çarpması ile kapanan gözlerini açmıştı. Jean, bilincini kaybetmek üzere olan Y/N'in kafasını sudan çıkarmış ve ona suni teneffüs etmişti.

"Y/N..." diye mırıldandı, kızın suyu püskürtmesini izlerken.

"J-Jean... Gitmem lazım... Kaptan Levi... Zeke..."

"Sakin ol... Şş, az önce Kaptan Levi karargaha geldi, o iyi..."

"Şarap... Niccolo'un içmenize izin vermediği şarapta Zeke'in omuriliği var..."

"Sakin ol," dedi Jean, kızın yanaklarını okşarken. Eren'in gitmesi zerre umrunda değildi. "Sorun yok, tamam? Sorun yok, love, sorun yok."

"Jean... Eren..."

"Eren iyi," dedi Jean. "Sana yaptığı onca şeyden sonra onu mu düşünüyorsun?"

"Jean..."

"Belki bilmediğimiz bir şey vardır, Y/N..."

Y/N'in gözlerinden yaşlar usulca süzülüyordu. Jean'ı kendine çekmiş ve sıkıca sarılmıştı. Floch'u gördüğünde hızla Jean'ı arkasına almıştı.

"Seni salak," dedikten sonra Floch'un elinde tuttuğu bıçağı ona çevirmişti. "Savunmaya geçmek sana göre değil, Floch, sen köşede ağlamaya devam etmelisin."

Y/N, Jean'a dönmüştü. "Onu öldürmem sorun olur mu? Bence olmaz."

﹡﹡✹﹡﹡

:'(

eren'im yapma ama bunu...

bir sonraki bölüm galiba 20. yaş günü olacak...

born to die, jean kirschteinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin