↬7↫

1.1K 93 125
                                    

-
Yeni bölüm, iyi okumalar🍃

Uyarı! Rahatsız olanlar olabilir, burayı atlayabilirsiniz.
-

Eren'in dudakları senin dudaklarına yavaşça baskı yapıyordu. Neden seni öptüğüne anlam verememiştin ama içinden bir ses bu öpücüğe karşılık vermeni söylüyordu.

Yavaşça dudaklarını onun dudaklarının üzerinde hareket ettirmeye başladın. Eren, öpücüğüne karşılık verdiğini anladığında ufaktan gülümseyip alt dudağını hafifçe ısırdı.

Yavaşça geri çekildiğinizde aranızdaki mesafe oldukça azdı. Tekrar sana yaklaşıp açıkta kalan boynuna öpücükler kondurmaya başladı. Sen ise kafanı duvara yaslamış, sessiz kalmak için dudaklarını ısırıyordun.

Eren'in elleri senin bacağına geldiğinde yavaşça sıktı ve sen de tuttuğun nefesi dışarı saldın. Seni belinden kendine doğru çekip tekrar dudaklarına yöneldiğinde bu sefer daha hızlıydı. Onun öpüşü o kadar güzeldi ki, böyle olacağını tahmin edememiştin.

Kapıdan gelen sesle kendini hemen geri çektiğinde sen önüne, Eren'de arkasına baktı. Önünüzde durmuş iki öğrenciye bakıyordunuz.

Sizi böyle yakalamadıkları için içinden şükrettin.

"(Y/n), daha dikkatli olun. Coğrafya hocası seni bekliyor." Dedi esmer olan kız.

Kafanı sallayıp ayağa kalktın ve üzerindeki tozları silkeledin. Eren'de yerinden kalkıp karşında durdu ve beraber laboratuvardan çıkarak merdivenlere doğru ilerlediniz.

Kantinin olduğu kata indiğinizde etrafına bakındın. Gözlerin istemsizce Eren'e kaydığında sana bakıyordu. Gülümsemiyordu, gözleri sende kaybolmuştu.

"B-ben haritayı coğrafya hocasına verip geliyorum." Dedin ve tam ilerleyecekken Eren, seni bileğinden tutup durmanı sağladı. Utançla ona baktın.

"Bunları konuşalım (y/n)."

Bir şey demeden gözlerini kaçırıp kantinden ayrıldın ve 9. Sınıfların bulunduğu kata çıktın. Coğrafya hocasını gördüğünde mahcup bir ifadeyle kafanı eğdin.

"Üzgünüm... Kapının tadilatta olduğundan haberim yoktu."

"Ah, sorun değil (y/n). Bu senin suçun değil. Sana daha önceden söylemeliydim."

"Bir önemi yok." Dedin ve ufak bir gülümseme sunup sınıftan ayrıldın.

Kendi sınıfına doğru ilerlerken koridorun karşısından merakla gelen Yelena ve Mikasa'yı gördün.

"Nerelerdeydin? Merak ettik!"

"Eren ile birlikte bodrum katında kilitli kaldık." Dediğinde Mikasa, şaşkınlıkla kaşlarını havaya kaldırdı.

"Eren mi?" Diye sorduğunda başını salladın.

"Coğrafya hocası bizi görevlendirdi ve alt kattan dünya haritasını getirmemizi söyledi. Kapı da ağrızalı olunca içeride kaldık."

"Sen iyi misin?" Diye sordu Yelena endişeyle. Başını aşağı yukarı sallayıp iyi olduğunu söyledin ve beraber sınıfa doğru ilerlediniz.

Mikasa, sınıfa geldiğinizden beridir hiç konuşmamıştı. Dalgın gözüküyordu.

"Sen iyi misin?" Diye sordun onu hafiften dürterek.

"E-evet, iyiyim... Sadece, sana yazan kişinin Eren olma ihtimalini düşünüyordum."

Sessizce yutkundun ve elini Mikasa'nın sırtından çektin.

"Eren, öyle değil mi?" Diye sordu Mikasa. Yüzünde buruk bir gülümseme vardı. Ona Eren olduğunu söyleyebilirdin fakat öpüşmeniz...

Mikasa, Eren'i seviyordu. Bunu sen de fark etmiştin fakat artık her şey için çok geçti. Eren'i öpmüş ve ona olan duyguların artmıştı.

İstemsizce kafanı evet, anlamında salladın.

"Kendini kötü hissetme (y/n). Eren'de seni seviyor, bunu gözlerinden görebiliyorum. Hem, ortalığı yıkacak değilim. Siz birbirinizi seviyorsunuz ve yakışıyorsunuz. En yakın arkadaşımı destekleyeceğim."

Bir şey demeden Mikasa'ya sarıldın. Sadece ona sarılmak istiyordun. Diyecek bir sözün bile yoktu. Mikasa, gerçekten iyi ve düşünceli biriydi.

"Teşekkür ederim Mikasa." Dedin ondan ayrılırken.

"Teşekkür edilecek bir şey yok." Dedi gülümseyerek ve hocanın gelmesiyle yerlerinize geçtiniz.

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Okul bitmişti ve kendini ilk iş Sasha'nın odasına atmıştın.

"Hey, odamın yolunu bilir miydiniz?" Diye sordu uzandığı yataktan doğrularak.

"Hiç ders çalışmaz mısın sen?" Diye sordun ona garip bir yüz ifadesiyle bakarak.

"Benim kitabımda öyle şeyler yoktur (y/n). Tek bir şey var, eh onu da tahmin ediyorsundur." Dedi Sasha çalışma sandalyesine oturup etrafında dönmeye başlarken. Bir yandan da elindeki çilekli lolipopu yiyordu.

"Bilmez miyim? Elindekinden belli." Dedin ve Sasha'nın yatağının ucuna oturdun ve lafı geveletmeden aklındakini söyledin.

"Sanırım Jaeger ile çıkıyoruz."

Sasha, âni öksürüğüyle sandalyeden düşerken elindeki lolipopu odanın öbür ucuna düşürdü. Sen ise göz devirmekle yetinmiştin.

"N-nasıl yani? Hani şu bildiğimiz Eren? Eren Jaeger?"

"Evet... 2. Şok geliyor hazır mısın?" Derken Sasha, iki elini de havaya kaldırdı ve susmanı sağladı.

"Dur ben tahmin edeyim! Yoksa şey mi yaptınız? Anlarsın ya?" Dedi kaş göz işareti yaparken.

Elinin altında olan yastığı Sasha'nın kafasına atarak isabet ettirdin.

"Saçmalama, yok öyle bir şey. Sadece..." derken Sasha, tekrar sözünü kesti.

"Şaka yapıyordum. Kesin Eren Jaeger, seni öptü."

Utançla ve kızaran yanaklarınla bakışlarını halıya indirdin.

"Hayırlı olsun (y/n)'ciğim fakat yere düşen lolipopumu isterim." Dedi Sasha sinsice sırıtarak.

"Tamam be, alırım." Dedin Sasha'yı yalnız bırakarak odasından ayrıldın.

Geriye kalan tek şey ise karnındaki tarif edilemez kelebek etkisiydi.

-
Bölüm sonu...🍃

-

ᴍᴀsᴀᴅᴀᴋɪ ɴᴏᴛ (ᴇʀᴇɴ x ʀᴇᴀᴅᴇʀ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin