Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Keyifli okumalar
Belki de rüyamın en can alıcı kısmındaydım.
Öyle ki görebilmek adına defalarca kez uyuyacağım bir anda. Lakin buna engel olan, zihnimin uçlarındaki bilinmez dünyamdan beni alıkoyan kulaklarıma dolan ve uykulu olduğumdan adlandıramadığım müzik sesiydi. "Anne!..." Ardından birkaç ahlaksız kelime daha sarf ederken yeni yeni açılan bilincim karşısında nerede olduğum dank etmişti beynimde.
Uykulu gözlerimi zar zor açabiliyordum zira ilk defa başka bir yerde kaldığımdan ancak gecenin ilerleyen saatlerinde uykuya dalabilmiştim. Kaşlarım çatılırken üzerimdeki beyaz çarşafı yatağın ucuna fırlatmış ve yatakta oturur pozisyona geçmiştim. Çıplak ayaklarım soğuk parkeler ile buluştuğunda ürperen bedenim ile kendime gelmiş ve ayağa kalkabilmiştim.
Topuz yaptığım saçlarım bağımsızlığını ilan ederken yukarı kalkmış penyemden açılan karnımı kaşımaya başlamıştım. Dizilerde ki gibi hazır yapılmış saçlar ve makyajla uyanmak istesem bile her seferinde kuyudan çıkmış o korkunç kızı anımsatıyordum bu nedenle zaten ortasında çatlağı olan aynayı es geçerek kapıya yöneldim.
Benim zevkimden oldukça farklı olan bu müziğe sabahın erken saatlerinde katlanamıyordum ve tanrı aşkına rüyalarımı bölmüştü!
Gözlerimi ovalarken kapıyı açabilmiştim.
İrislerim ilk olarak boş salonda geziyordu ve karşı karşıya geldiğim pikap ile gözlerimi yuvarladım. Cidden müzik zevki klasik şarkılardan mı oluşuyordu? Yüzüm buruşurken pikapı durdurma isteğime zorlukla son vermiş ve paytak adımlarla mutfağa ilerlemiştim. Sırtı bana dönük olan Taehyung masada otururken gözlerim bir süreliğine geniş omuzlarında ve bardağı dudaklarına götürürken kolunda beliren kaslarında takılı kalmıştı.
Bunun etkileyici oluşunu hızla kafamı sağa sola sallayarak def etmeye çalışırken yanına ilerledim ve kalçamı tezgaha yasladım. "Günaydın..." Dedim yeni uyandığımdan dolayı kısık ve hırıltılı çıkan sesim ile. Taehyung tostundan aldığı büyük bir ısırığı çiğnemeye başlarken bana karşılık vermek adına başını sallamış ve dudaklarında kalan ekmek kırıntılarını da diliyle ağzının içine göndermişti.
Kaşlarım kalkarken derin bir nefes aldım.
Benimle konuşacak, gecen nasıl geçti tarzında bir muhabbete girmeyeceğini fark ettiğimde dolaba yöneldim. "Bende kahvaltı etmeliyim." Buzdolabının kapağını araladığımda karşıma çıkan süt kutusuyla gülümsemiş ve ardından Taehyung'a dönmüştüm. "Mısır gevreğin nerede?" Kısa bir an oturduğu yerde bana dönerken elimdeki süt kutusundan gözlerime kadar ilerledi bakışları. "Yok." Kaşlarım çatılırken gülümsemeye çalıştım.
