Keşke burnunu sokmasaydın.

338 29 9
                                    


Kadın yavaşça başını kaldırdı.
Hafif loş ışığın hakim sürdüğü yere göz gezdirdi.
Etrafı tam göremese de bir takım sirk eşyaları göze çarpıyordu.
Ayrıca aşırı kötü bir koku vardı.
Zehirli bir gaz gibi.
Öksürdü ve ayağa kalkmayı denedi.
Ayağa kalktığı anda başı döndüğü için tökezledi ve gayrı ihtiyari bir yere tutunmak zorunda kalkdı.
Eline gelen şey ince zincir misali bir şeydi.
Mecburen ona sıkıca tutunmuştu.
Onun bir ışık kaynağını açmak için kullanılan bir mekanizma olduğunu ani açılan fener filaşını andıran ışık patlaması ile karşılaştığında anladı.
Loş ışığa alışmış olan gözleri bu ani değişime ayak uyduramamış ve kamaşıp kapanmışlardı.
Kadın yavaş yavaş kendine gelip gözlerini açtığında ise büyük çaplı bir şok geçirmiş,avazı çıktığı kadar çığlık atmıştı.
Jack güldü.
Bu ses kadının her şeyi fark ettiğini gösteriyordu.
Yine o ürkütücü kahkahalarından birini salıp kadın ile oynayacağı oyunları düzenlemeye koyuldu.
Her tepkiyi bir bir takip edecekti.
Kadın gördüklerine bir türlü inanamıyordu.
Gördüğü manzara yüzünden dili tutulmuştu ve ağlamaktan başka bir şey yapamıyordu.
Her tarafta kan vardı.
Yerde , duvarda , raflarda her yerde .
Raflarda istif edilmiş kavanozlar vardı.
Her birinin içinde insan kalıntıları mevcuttu.
Diğer bir raf küçük çocuk kafaları ile doluydu .
Uzuvları ise kurutulmuş birer sebze misali desteler halinde bağlanıp çivilerle duvara asılmıştı.
Yüzünü ovuşturdu ve bir anlık düşünmeye çalıştı.
- Bu buradan çıkmam gerek!
Buradan çıkmam gerek !
Ayağa nasıl kalktığını bile anlayamadan kalkıp hızla çadırdan çıktı.
Arkasına bile bakmadan düz ilerlemeye devam etti.
En son çadırdan yeterince uzaklaştığını düşündüğünde durdu.
Başını ellerinin arasına aldı.
Etrafa göz gezdirmeye başladı.
Bu siyah beyaz dünyada hiç bir yer çıkış gibi durmuyordu.
- Bu burası neresi ki ?
Ben buraya nasıl geldim ?
Bu soruyu daha önceden kendine sormadığı için bir an afalladı.
On kadar panik olmuştu ki ilk uyandığı zaman buaraya nasıl geldiğini sorgulamamıştı.
Derin derin nefes almaya başladı.
Sanki bir şey nefes almasını engelliyormuş gibi hissediyordu.
Bu iğrenç yerden hemen çıkması gerektiğini biliyordu.
- Girişi varsa çıkışı da vardır.
Hangi yönün daha uygun olduğunu biraz düşündükten sonra sol tarafa koşturdu.
Daha normal görünüyordu .
Daha doğrusu sağ tarafa göre daha az çadır olduğundan daha az tehlikeli olduğunu düşündüğü tarafa yönelmişti doğal olarak .
Ancak bilmediği şey ise korkması gereken tarafın asıl sakin görünen taraf olmasıydı.
Gerin bir şekilde etrafta dolanırken bir yandan da kutuyu düşünüyordu.
- Kesin o kutunun işi.
Aniden gelen hışırtı sesi ile arkasına dönen kadın korkuyla etrafa baktığı sırada bir kağıt fark etti.
Eski ve kanlı bir kağıttı.
Hiç dokunmak istemese de merak ediyordu ne yazdığını.
Bu yüzden parmaklarının ucuyla onu yerden aldı ve çok yaklaştırmadan okudu.
Zira kan kokusu buram buramdı.
" Tebrik ederim buldun.
Ama keşke burnunu sokmasaydın."
Kadın okuduğu notun ne anlama geldiğini düşündü.
- Buldum ?
Neye burnumu soktum ki ?
Arka tarafından ani bir ses daha gelince oraya döndü.
Arkasında duran bir yön tabelasında daha önce orada olmayan bir yazı belirmişti.
Yine kanla yazıldığı belliydi.
" Neden bu kadar aptalsın? "
Hızlı hızlı nefes almaya devam ediyordu.
Etrafına hızlı hızlı bakmaya başladı.
- Kimsin !
SEN NESİN ?
NE İSTİYORSUN BİZDEN ?
jack karanlıkların arasından bir kahkaha salıverdi.
Kadın duyduğu sesle bulunduğu yerden ayrılması gerektiğini düşündü ve koşturarak oyuncakların arasında ilerledi.
Ne olursa olsun buradan çıkacağım diye düşünüyordu.
Paslanmış,pertleri çıkmış oyuncakların arasında koştururken mecburen durdu.
Koşması onu çok yoruyordu.
Ellerini dizlerine koyup soluklanmaya çalıştı.
Yanında durduğu atlı karınca aniden çalışınca yerinde zıplayan zavallı kadın; telaş içinde oradan da uzaklaştı.
Arkasından hala duyabildiği kahkaha sesleri onu daha da korkutuyordu.
Son çare olarak bir çadıra daldı.
Daldığı gibi yine bir çığlık koptu azından.
Nereye gitse bunlarla karşılaşacağı düşüncesi onu delirtecek noktadaydı.
Aniden yere düşen bir şeyin sesi ile arkasını dönen kadın ; yerde bir çocuk kolu ile karşılaştı.
Bulunduğu raftan düşmüş olmalı diye düşünürken avucunda bir kağıt fark etti.
Yüzünü buruşturarak ve tiksinerek yaklaştı ve yere eğildi.
Kâğıdı aldı ve okudu.
" Kızın da bu yollardan geçti.
O senden daha cesurdu."
Sinirle kalkıp boşluğa bağırdı.
- KIZIMDAN UZAK DUR HER NE BOKSAN !
ONU BENDEN ALAMAZSIN!
Söylediği cümle sonunda aniden hareketlenen uzuv kadına doğru hamle yaptı.
Birden bire etraftaki uzuvların ve kafası olmayan çocuk bedenlerinin kendisine doğru geldiğini fark edince oradan çabucak çıktı ve arkasına bile bakmadan koşmaya başladı yine.
Her tarafta yankılanan kahkaha sesleri kulaklarını ve başını ağrıtıyordu.
Sesler giderek yükselirken bu seslere, "gel bizimle oyna " diyen çocuk sesleri ve bir müzik kutusu tınısında bulunan şarkı da eşlik etmeye başlamıştı.
Jack artık orataya çıkmanın uygun olduğunu düşündü ve öyle de yaptı.
Karşısında Jack i gören kadın tökezledi ve geri geri adım atarken yerle buluştu.
- SE SENDE KİMSİN?
Jack sivri dişlerini ön plana çıkararak gülümsedi ve konuştu.
- Jack .
Gülen Jack .
Kadın tikrek ve korkak bir sesle konuşmaya devam etti.
- Bizden ne istiyorsun?
- Ah ben sadece oyun oynamak istiyordum.
Y/N İLE !
Sonlara doğru yükselen sesi kadını yerinden sıçrattı.
Jack yavaş yavaş kadına yaklaşırken devam etti.
- O BENİ TAM KABUL ETMİŞKEN SEN ÇIKIP ONU BENDEN UZAK TUTAMAYA ÇALIŞTIN .
Kadın ondan uzaklaşabildiği kadar uzaklaştı.
Sesinin tonunu indirip konuştu.
- Ama madem sen de oynamak istiyorsun o zaman hadi oynayalım.

Jack yavaş yavaş kadına yaklaşırken , sen de eve yeni geliyordun .
Dışardan eve baktın.
Işıklar açıktı.
Anahtarla kapıyı açıp içeri girdin.
İçeri göz gezdirirken seslendin.
- Anne ?
Telefonumun şarzı bitti kusura bakma arayamadığım için!
Etraf sessizdi ama ışıklar yanıyordu.
Bılaşıklar da duruyordu.
Salona ve yakındaki bir kaç odaya daha baktın .
- Anne ?
Yavaş yavaş endişe etmeye başlamıştın.
Jack e seslendin.
- Jack!
Jack neredesin ?
Oyun vakti!
Eğer gelirde cevap verirse endişelerin azalacaktı.
Bekledin .
Bekledin .
Gelmedi .
Hemen odana çıktın.
Kutuyu sakladığın yerin açılmış olduğunu ve kutunun dışarıda olduğunu görünce iyice korkuyla bir telaşa kapılmıştın .
Etrafa bağırdın.
- Jack !
Jack yapma !
Lütfen yapma !
Neredesin ?
- JACK.
JACK NOLUR YAPMA .
ANNEMİ BIRAK .
ANNE.
Ağlayarak yere yığıldın.
Onu kurtarmak için yapabildiğin tek şey kutuyu ondan uzak tutmaktı ama bunda da başarısız olmuştun.
Başını ellerinin arasına aldın ve saçlarını çekiştire çekiştire ağlamaya başladın.
Yere yığılıp cenin pozisyonuna geldin ve yere vurmaya başladın.
Avazın çıktığı kadar bağırıyor ağlamaya devam ediyordun.
Sonra aniden ayağa kalktın ve cızırtılı sesinle nefes alıp vermeye başladın.
Kutuyu aldın.
Ondan kurtulman gerekiyordu.
Artık bunu idare edemezdin.
Bir sürü insanın canına kıymıştı,arkadaşının canına kıymıştı.
Şimdi de anneni almıştı elinden .
Jack bir şeylerin olduğunu fark etmişti .
Annenin vücudunu parçalamakla meşgul olduğundan cevap vermemişti.
Her haykırışını her bağırışını duymuştu ve kahkahalar içinde dinlemişti.
Yalvarman onu daha da gaza getirmişti.
Kutuya dokunduğunda sinirini de fark etmişti.
Surat astı.
Bunun olacağını biliyordu ama yine de sinirlenmeye başlamıştı.
Onu anlamıyordun ve bu delirmesine neden oluyordu.
Kutu ile birlikte evden çıkıp koşmaya başladın.
Evden daha uzakta olmasını istiyordun.
Yeterince uzak olduğunu var sayıp onu fırlattın.
Attığın gibi arkana bakmadan eve geri döndün ve hiç hız kaybetmeden evin her yerini kilitleyip kapadın.
Onun eve kutu ile girip çıktığını düşündüğünden bunu yapmıştın.
Kutu yoksa o yoktu O yoksa şeker de yoktu sana göre.
Her yeri kapadıktan sonra yeniden yere çöktün ve ağlamaya devam ettin.
Ne olduğunu bilmiyordun.
Öldüğünü biliyordun ve acı çekerek öldüğünü de tahmin ediyordun .
Ama sesi yoktu ,dokunup sarılabeceğin bir bedeni yoktu bu bilinmezlik seni deli ediyordu.
Bu dünyada bir ikinizdiniz birinize bir şey olsa ikinizden başka ağlayacak kimseniz yoktu .

Biliyorum yine geç geldi ama işte yb!
Umarım beğenirsiniz.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
🖤🦋🌸
Sonunu tahmin edebiliyor musunuz?

Wanna Play ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin