İspiyoncu Pislik

241 23 0
                                    


''Senden nefret ediyorum.''

''Özür dilerim!''

''...''

''Sirius, gerçekten böyle olacağını bilmiyordum.''

''...''

''Kapıyı açar mısın?''

''...''

Regulus ümitsizce, kapıya yapıştırılmış Gryffindor bayrağının kenarıyla oyandı.

''Özür dilerim.''

''Regulus. Yeter!''

Annesinin sert sesi merdivenden işitildi. Regulus hızla arkasına döndü. Annesi şimdi kapalı kapıya hitaben konuşuyordu.

''Eğer abin Potterlar gibi ailelerin veletleriyle ve iğrenç melezlerle arkadaşlık yapmaya karar vermişse bu onun sorunu. Ve özür dilemesi gereken o, sen değilsin.''

Kapının ardından tok bir ses geldi. Sirius bir şeylere tekme atıyor olmalıydı.

Annesi daha da yakına geldi.

''Eğer bir kere daha özür dilediğini duyarsam sana da kızmaya başlayacağım.''

Kapalı kapıya tıklattı. 

''Bu akşam bizimle yemeyeceksin. Aşağı gelme.''

Sirius öfkeyle bağırdı.

''Zahmet etmem.''

Annesi hızla merdivenden inerken nerede yanlış yaptıkları hakkında söyleniyordu. O yeterince uzaklaştıktan sonra kapı kilidi takırdadı. Kızarmış mavi gözler gözüktü. Keskin elmacık kemikleri parlıyordu.

''Sirius-''

''Sen ispiyoncu pisliğin tekisin! Onlardan bu kadar mı nefret ediyordun?''

Sirius öfkeyle tükürükler saçarken, yanağındaki annesinin vurduğu bölge daha da belli oluyordu. Regulus'un gözleri doldu ama ağlamayacaktı, yalnızca kafasını iki tarafa salladı. Sirius inanmıyormuş gibi ona baktı ve kardeşini iki omzundan ittirdi.

''Toz ol.''

Kapıyı vurarak kapattı. Çıkmayan büyüyle sabitlediği kırmızı - altın bayraklar sallandı ve kilit sesi duyuldu. 

Regulus büyük pişmanlık duyuyordu. Keşke annesine, abisinin arkadaşları hakkında ayrıntılı detaylar vermeseydi. Keşke annesinin Sirius'a bütün yaz boyunca yasak koymasının sebebi kendisi olmasaydı. Keşke annesinin, yaz boyu evlerine gelecek olan bütün mektupları yırtmasını önleyebilseydi. Ve keşke Sirius onunla konuşsaydı. 

We'll Still Be BrothersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin