Quidditch

225 20 0
                                    




Süpürgeler başlarının üzerinden vınlayarak geçti. Sahada antrenman yapan Gryffindor Quidditch takımı oyunu bırakmış iki oğlanın yarışını izliyordu. Taze bahar havasında takımı izleyerek ders çalışmak için tirübünlerde oturan öğrencilerin çoğu tezahürat yapıyordu.

Regulus, Hogwarts'ta geçirdiği dört yıl içerisinden bu yılın, çapulcuların en popüler yılı olduğunu kabul etmek zorundaydı. Sanki nereye giderse gitsin insanların onlar hakkında konuştuklarını duyuyordu. Biraz rahatsız ediciydi. Ama onlara da hak veriyordu. Dış dünyada işler birbirine girmişti ve Hogwarts tüm olaylardan çok etkilenmişti.

Eskiden de binalar, özellikle Gryffindor ve Slytherin, arasında çekişmeler ve kavgalar olurdu. Ama bu yıl daha ciddi ve acımasız hissettiriyordu. Öğrencilerin birbirine yolladığı lanetler çok daha ağır yaralıyordu. Zorbalık adım attığınız her yerde görebileceğiniz tek şeydi. İki farklı binadan öğrenci kavga etse, kimin haklı olduğuna bakmadan kendi binasını kollayan öğrenciler yüzünden, küçük öğrenci kavgaları, büyük bina kavgalarına dönüşüyordu. Bu tarz olaylar da bu yıl her zamankinden fazla ceza verilmesini sağlamıştı.

Etrafta gezen tek isim çapulcular değildi. Bir de kendine ''Lord'' diyen çatlak bir adam vardı. İnsanlar hakkında fısıldayarak konuşuyor ve birbirlerine onun hakkında asılsız hikayeler anlatıyorlardı.

Gerçek bir insan olmadığı, çok güçlü olduğu, dünyayı ele geçirmeyi planladığı, sadece Slytherinlerden oluşan bir ordusu olduğu, küçük çocuklardan nefret ettiği ve onları uykularında parçalara ayırıp yediği hikayeleri başı çekiyordu.

Kimileri onun sadece kendini olduğundan daha büyük göstermeye çalışan akılsız bir büyücü olduğunu düşünüyordu. Kimilerininse gerçekten ondan ve Slytherinlerden ödü kopuyordu.

Regulus'un binası zaten önceden de pek sevecen bir bina olarak kabul edilmezdi. Ama şu Lord bilmem ne çıktıktan sonra Slytherin nefreti giderek büyümüştü.

Eskiden çapulcuların kurban hedefi yalnızca Slytherinli Severus Snape iken şimdi bütün binanın hayatlarını zindan etmeye karar vermişlerdi. Tabii bu tek taraflı değildi. Slytherinler de Gryffindorlardan bir o kadar nefret ediyordu ve bu karşılıklı nefret, kısa zamanda, Hogwarts içinde bir iç savaşa dönüştü. İyi anlaşan bir Gryffindor ve Slytherin basitçe haindi.

Bu savaşın ana yüzü ve kahramanı olan çapulcular, insanları eğlendiriyor ve korkularını azaltıyordu. Bu da onlara ün kazandırmıştı ve şimdiden kendi çaplarında bir hayran kitleleri vardı. Bu hayran kitlesi bugünkü gibi her antrenmanları izlemeye geliyor, haftasonu olan Hogsmade gezilerinde onları takip ediyordu.

Çapulcularsa bundan bir gram rahatsız olmuyor ve tüm olanların keyfini çıkarıyorlardı.

Regulus çılgın öğrencilerin seslerini duymazdan gelerek kitabına odaklanmaya çalıştı. Okuduğundan tek bir kelime bile anlamadı.

Abisi yarışı kazandığında sonunda rahatladı. Ama bu büyük bir hataydı. Gösterişe pek mearklı Sirius Black, bir zaferi kuru kuru bitirir miydi?

Şimdi, Regulus'un solunda oturan bir grup kız için havada süpürgesiyle takla atıyor, mağlup ettiği James'in etrafında süpürgesi el verdiğince hızlı daireler çiziyordu. Kızların birkaçı kıkırdadı ve ellerini çırptı.

James altta kalmamak ve Remus'la birlikte kitap okuyan Lily Evans'ı etkilemek için Sirius'a katıldı. Şimdi iki oğlan havada birbirlerinin etrafında dönüyor ve şakalaşıyorlardı. Seyircileri kendinden geçmişti. Regulus daha fazla dayanamayarak kitabını kapatıp ayağa kalktı. İçinden abisine lanetler okuyarak oradan uzaklaştı.

We'll Still Be BrothersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin