6. Bölüm

134 7 0
                                    

Yıldırım kulaklarını rahatsız eden bir ses ile uyandı. Alarm çalıyordu. Uyandı ve alarmı kapattı. Doğruldu bir esnedi ve kendine geldi. Sıcak bir duş aldı. Duştan sonra mutfağa indi ve buzdolabına yöneldi. Bir süredir adam gibi yemek yememişti. Hastane yemekleri berbattı ve adam gibi bir kahvaltı etmek istiyordu. Çayın altını açtı. Çay olurken kendine bir şeyler hazırladı. Dolaptan aldığı birkaç malzemeyi masaya koydu ve kendine çay doldurdu. Kahvaltı ettikten sonra giyinmek için odasına gitti. Dolabını açtı ve bir takım seçmeye çalıştı. Sonra düşündü belki de bugün kendine birazcık izin vermeliydi, öylesine bir şirkete uğradıktan sonra biraz dolaşmayı ve eğlenmeyi planlıyordu. Belki bu şekilde kafasını dağıtabilirdi. Üstüne spor bir şeyler aldı. Bej  rengi bir tişört  altına lacivert bermuda şort giydi. Hava 1.5 ayda çok değişmişti.  Evden çıktı ve şirkete doğru yol almaya başladı. Arabada giderken düşüncelere daldı ve kırmızı ışığı farketmedi. Neredeyse öndeki araca vuruyordu son anda frene basabildi. Kalan yolu daha dikkatli bir şekilde sağ salim gitti ve şirkete vardı. Kendi odasına doğru ilerlerken  bir dönemeçte Timuçin ile çarpıştı. Timuçin'in üzerinden bir fotoğraf düştü. Bu rakip şirketlerden birisinin üst düzey yöneticilerinden birisinin fotoğrafıydı. Yıldırım'ın gözü fotoğrafa takıldı. Timuçin yerdeki fotoğrafı aldıktan sonra lafa girdi:

─Günaydın . Bu hal de ne böyle? Seni bu şekilde uzun zamandır görmemiştim.

─Günaydın. Bugün kendime biraz izin vermek istedim. Şirkete şöyle bir uğrayıp sonrasında gezmeyi düşünüyorum. 

─İyi düşünmüşsün. Zaten bence buna ihtiyacın vardı.

─O cebinden düşen fotoğraf neydi?

─Ha o mu? Bir akrabamın fotoğrafı. Fotoğraf bizdeydi ve bizden istediler. Ben vereceğim fotoğrafı.

─Anladım tamam öyleyse görüşmek üzere .

─Görüşürüz. Eğlenmeden geri dönme.

Yıldırım, Timuçin'i işkillendirmemek için fazla üstüne düşmedi fotoğrafın. Ama o fotoğrafın rakip bir şirketin yöneticilerinden birine ait olduğuna emindi. Peki ama neden o fotoğrafı taşıyordu? Pis işleri olduğuna emindi ama bu pis işleri cinayete kadar uzanıyor muydu? Basit bir şantajı bir yere kadar tolere edebilirdi ancak cinayeti asla gözardı edemezdi. İlk önce bunun bir şantaj olduğunu düşünmek istedi ama birisi neden şantaj yapmak için onun fotoğrafına ihtiyaç duysun ki? Bu olayı araştırmaya karar verdi. Bunun tam olarak ne olduğunu öğrenmek istiyordu.  Şayet eğer rakiplerini alt etmek için cinayet işleyecek kadar gözlerini karartmışsa bunun fazlası da olmalıydı. Buna ulaşmalıydı. Yıldırım, Timuçin'in odasına gitti. Kimse yoktu. Bir şeyler bulma umuduyla odayı didik didik aradı ancak hiçbir şey bulamadı. Bakmadığı tek yer Timuçin'in ofisindeki kasasıydı. Ancak kasa şifreliydi ve Yıldırım'ın şifre hakkında hiçbir fikri yoktu. Odadan çıktı. Eğlence işini rafa kaldırdı ve şifre üzerine düşünmek için evin yolunu tuttu. Yıldırım kendine bir kadeh viski aldı ve şifreyi düşünmek için üçlü koltuğuna uzandı. Bir yandan viskisini yudumlayıp bir yandan şifrenin ne olabileceğini düşünüyordu. 45 dakika kadar bir süre sonra günün verdiği yorgunluk ve viskinin etkisiyle koltukta uyuyakaldı.

İntikam YeminiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin