Oraya vardığımzda yerlerimize oturduk. Sohbet etmeye başladık. "İlişki hayatın nasıl gidiyor ?"
diye sordu. Herşeyimi bildiği halde böyle bir soru sorması fazlasıyla anlamsızdı. "Gizem ilişki hayatım şu zamana kadar değişmedi. En son lise dörtte biriyle çıkıyordum. Egeyle ayrılalı baya zaman geçti.
Uzun zamandır konuşmuyoruz. Şimdi kimseyle çıkmıyorum böyle bir niyetimde yok." Dedim sakince. "Egeyle ayrılma sebebiniz neydi?" diye sorunca biraz şaşırdım. Ona herşeyi anlattığımı sanıyordum. "Egeyle ben farklı dünyaların insanlarıyız.
O çok rahat ve egoist biriydi. Beni hiç takmıyordu ama onu herşeyden çok seviyordum. Ama onun için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Bana göre sevgilinin kıskanması normal birşey.
Ama o egosu fırlama çocuk hiçbir şekilde beni kıskanmıyordu. Bence o hala eski sevgilisini seviyor. Ben bu şartlar altında onunla sevgili olamazdım. Onunla konuşarak bu ilişkiyi bitirdik.
Onun için daha değerli olurum diye düşünürken böyle olmadı. Sonra salak gibi ondan bana bir şans vermesini istedim. Olumsuz bir cevap almam beni orda yerin dibine sokmaya yetmişti. Ondan sonra ne o mesaj attı ne de ben." Sonlara doğru gözlerim dolsada bu onu sevdiğimi göstermez.
"Peki başkasıyla çıkmayı düşündüm mü ?"diye sordu. Ona döndüm. "Bu aralar fazla mı soru soruyorsun sen ?" Sadece merak ettiğini söyledi. Biraz sonra nihayet garsonlardan biri yanımıza yanaştı.
"Ne arzu ederdiniz ?" diye sordu menüleri uzatırken. Menülere baktıktan sonra kahvaltı sipariş ettik.
Menüleri alarak yanımızdan uzaklaştı.
Telefonu cebimden çıkarıp Aley'e mesaj attım. "Canım ben Gizem'le dışardayım. Belki eve geç gelirim. Beni merak etme dikkatli ol." dedim ve telefonu bıraktım. Garson istediklerimizi getirdikten sonra kahvaltı yapmaya başladık.
Biraz sohbet ettikten sonra sıkıldık ve kafa dağıtmak için indik. Biz yavaş yavaş yürürken Ege'yi gördüm.
Heycanlanmadım değil. Bana bakarak yanında ki bir arkadaşına "Bana bir şans verir misin ?" dedi ve alay edermişcesine güldü.
Tabi yanındakilerde öyle. Anlaşılan bu öküz daha bir şeylerin farkına varamamış. Yine egosu yüzünden benimle alay etti.
O kadar kızardım ki.. Gülüşmeler arasında yavaş yavaş yanlarından uzaklaştık. Ne vardı halimde ? Neyimi beğenmiyordu ? Eski sevgilisinde olupta bende olmayan şey neydi ?
Yaptığı şeyi fazla takacak kadar aşık değildim. Hatta unuttumda diyebiliriz. Ben niye hala o yaptığı şeyi düşünüyorsam ?
Sahilde yürümeye devam ederken beni bu düşünmelerimin arasında çekip alan Gizem'in sesi oldu. " Çekirdeksizolur mu yea.." (Kız haklı tabi şimdi :Dd daasdas) Biz yürüyorduk ve çekirdek yoktu..
Hemen ilerde çekirdek satan beyden iki tane çekirdek aldık. Saat çok çabuk ilerliyordu.
Ama o çekirdekleri bitirmeden gitmeyecektik. Bu çekirdeklere büyük saygısızlık olurdu.
Çekirdek çitliye çitliye sohbet ettik. Çekirdekler bitince arabama doğru yürümeye başladık. Arabaya geldiğimizde ikimizde yerleştik.
