Macera

33 1 0
                                    

Gizem'i evine bıraktıktan sonra sahile geri gitmeye karar verdim. Yanlız kalmaya ihtiyacım vardı. Sahile geldiğimde kayalıklara oturdum. Müzik dinlemek için telefonumu çıkardım.

Taladro'nun şarkısını açtım. O kadar huzurluydu ki. Birde yüzüme esen rüzgâra ne demeli o kadar iyi hissettiriyor ki. Kendimi kaptırdığım için omzuma dokunan eli farketmedim. Kulağımda ki kulaklığı çıkarınca istemsizce ona baktım.

O benim nasıl namusluma dokunur ? Hangi cürretle kulaklığıma el sürer ?

Kızgın bir şekilde ona bağırmaya başladım. "Ne oluyor sana kim izin verdi kulaklığıma dokunabilirsin diye. Bir daha onlara el sürme haddini bil hayırdır sana" diyerek sertçe çıkıştım.

"Sakin ol seni dürttüm ama kendini o kadar çok kaptırmışsın ki müziğe bana bakmadın bile. Tek çare kulaklığını çıkarmaktı." dedi soğuk bir sesle. "Herneyse ne istiyorsun."

"Biraz sakin olur musun ? Buralarda bir yerde köşk cafe varmış onu arıyorum. Nerde olduğunu bilip bilmediğini soracaktım" dedi. Sinirli olduğum için bildiğim halde "bilmiyorum defol git" diye bağırdım.

Sadece bizim duyabileceğimiz bir tonda. "Neden ağlıyorsun?" diye soru yönelttiğinde şaşırarak ona baktım. Bu soruyu en son sorucak kişiydi. Böyle bir şeyi neden yapıyordum bilmiyorum. Ama ona sarılıp ağlamaya başladım.

Yüzünü görmesemde şaşırdığı belliydi. Biraz sonta sakin olmamı söylesede bunu beceremedim. Sarıldığım kişi çok taştı. Siyaha dönük düz saçları vardı. Kör değilim ama ilk kez bu çocuğa gözlerim parlamıştı.

Derin bakan okyanus mavisi gözleriyle gözlerimin içine bakarak " seni bu kadar çok aglatıp üzen salak kim?" diye sordu. Sarıldığım bu çocuğu tanımıyordum. Birden bire kendime geldim. Kendime soru sormaya başladım.

Ne yapıyordum ben. Neden tanımadığım bir erkeğe sarılıp omzunda ağlamıştım ? Bunların farkına varınca surat ifadem sertleşti. "Bu seni hiç ilgilendirmez ve sen neden hala burdasın deeefffffoooooolllll ! " Çocuk bana tuhaf tuhaf bakarak "tanışmadığımızı biliyorum ama konuşmama izin ver" dedi. "Sen benim neyimsin. Ne hakla bana haddini bilmeden soru sorarsın. " dedim. Nefesini içine çekerek sadece "peki" dedi. Hiç birşey demeden kayalığa geri oturup denizi izlemeye başladım.

Yanıma oturarak "ben Demir. Bana ne kadar ihtiyacın olur bilmiyorum ama yinede buraya numaramı yazıyorum." deyip yazdığı kağıdı katlayıp cebime koydu ve kalkıp gitti. Saatin geç olduğunu farkettim.

Aleyde 6 cevapsız aramam vardı. Görünen o ki benim için endişelenmişti. Arabama binerek eve doğru ilerlemeye başladım.

TATLI İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin