zero

134 9 3
                                    

✉ Uyarı: Yetişkin içerikli bir kitap yazdığımı belirtmek istiyorum. Rahatsız edici sahneler (+18) içerebilir. Lütfen bunu dikkate alarak okuyup yorumlayınız. 

Keyifli Okumalar.

Telefondan açtığım gizli sekmeyi kapatırken sanki birisi görebilecekmiş gibi etrafıma bakındım. Maalesef hoşuma giden beni tatmin edecek bir şeyler bulamamıştım. Girdiğim zahmete bakılırsa gören biri yetişkin içerikli sitelerde dolaştığımı düşünebilirdi ancak yaptığım tek şey havalı birkaç cümle arayışıydı. Evet yanlış anlamadınız, Google'a tam olarak şöyle yazmıştım: Havalı sözler.

İnternet geçmişimi kimsenin göremeyeceğini biliyordum ancak tam bir paranoyaktım ve sanki biri özel olarak telefonumu isteyerek arama geçmişime bakacakmış gibi hissediyordum. Birinin havalı söz arayışı içinde olduğumu görmesi fikri bile oldukça korkunçtu bu yüzden en basit ve mantıklı olan şeyi yaparak gizli sekmeden araştırmıştım.

Neden havalı söz arayışı içinde olduğum konusu daha bir korkunçtu aslında. En azından benim için. Tabii ki hiçbir şey durup dururken olmamıştı.

Biri vardı.

Henüz adı, İnstagram hesabı ve okuduğu okul dışında hiçbir fikrimin olmadığı biri.

Klasik taktik olarak fake bir hesap açıp dikkatini çekecek bir şeyler yazmak istiyordum ancak böyle konularda beynim, yetersiz zeka uyarısı verecek kadar işlevsizdi. Ben de çareyi internette aramaya başlamıştım. O da bir işe yaramamıştı gerçi.

Çocuğa dümdüz bir giriş yapmayı veya kendi hesabımdan yazmayı çok isterdim ancak ikisi de beni oldukça zor duruma sokardı. İlk olarak çocuğun yaklaşık olarak dört yüz seksen bin takipçisini hesaba katarsak o mesajlar arasından benim sıradan mesajlarımı görmesi imkansızdı. Gerçi dikkat çekici bir şey bulsam da ilgisini çekeceğim muammaydı. Diğer bir seçenek olan kendi hesabım ile yazma fikri ise çok daha ciddi bir meseleydi çünkü annem dünyaca ünlü bir mankendi. Eğer attığım mesajlar ortaya çıkarsa yüksek olasılıkla annem üzerinden ufak sayılmayacak bir habere konuk edilirdim. Bu da annemin hiç hoşuna gitmezdi.

Kısacası iş dönüp dolaşıp dikkat çekici bir giriş mesajı yazmaya kalıyordu.

Boş çevremde kısaca göz gezdirdikten sonra elimde tuttuğum telefonu oflayarak cebime yerleştirdim. Okul bitmişti ancak yakın arkadaşım etüte kaldığı için okulun karşısında kalan boş bir bankta oturmuş onu bekliyordum. Şubat ayında olduğumuzu göz önünde bulundurursak hava ciddi derecede soğuktu ancak okula girip -son beş dakika olsa bile- Hakan Hoca tarafından zorla etüte dahil edilme ihtimalini göze alamamıştım. Zilin, kulak tırmalayıcı, sesi birkaç dakika önce kulaklarıma dolmuştu ancak buna rağmen etrafta sarı bir kafa göremiyordum. Sabırsızlıkla yerimden doğrularak okula doğru yürümeye başladığımda rüzgarın hırçın saldırısına maruz kaldım. Dişlerimin hafifçe titremeye başlaması dudaklarımdan birkaç küfür dökülmesine sebep oldu.

Başımı okulun demir kapısına çevirip Begüm'ü bir kez daha kontrol ettim. Dış kapıdan çıkan birkaç öğrencinin baş selamını sahte bir tebessümle karşılarken aklımdan geçen tek şey Begüm dışarı çıktığında ona ne gibi yaratıcı küfürler sıralayacağımdı. Cebimden telefonumu çıkararak rehbere girdim. Eğer telefonumu açmazsa son çare okula girecektim.

Begüm aranıyor...

İleri geri birkaç adım atarken telefonu kulağıma yaslamış sabırsızca açılmasını bekliyordum. Telesekreterin sesini duyana kadar telefonu kulağımdan çekmedim. İkinci kez arama gereği duymayarak Begüm'ün cevap vermeme sebebi sanki telefonmuş gibi onu tekrar özensizce cebime sıkıştırırken okula girme fikrini aklıma sokmuştum bile. 

Şehir LambalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin