Metal Gear Rising: Revengeance

~Özgürlük~

Kıyıya yaklaştığımda takla atarak sığ suya atladım.Ayağa kalktım ve AR ( Augmented Reality: Gerçeklik Arttırıcı ) maskemi açtım.Geri dönmüştüm... Geliştirilmiş özellikli vücudum ve kılıcım ile... İntikamımı alacaktım...

******

Yere indikten birkaç saniye sonra Boris'in sesi geldi.

''Raiden, güvenli bir şekilde indin mi?''

Ve daha ben cevap veremeden devam etti.

''İlk önce şehrin orta bölgelerine doğru git.Bir sorun olursa bizimle iletişime geç.''

Devam etmeden önce kılıcımı denemeye başladım.Deneme yaparken karşıma birden bir kedi çıktı.Lanet olsun tam kılıcımın önüne atladı.Ve... Ne?! Dalga geçiyor olmalısın.Kılıcımın darbesinden ters takla atarak mı kurtuldu? Emin olmak için tekrar kılıcımı üstüne doğru salladım ve tekrar ters takla atarak kurtuldu.Bir bu eksikti.Ters takla atarak kılıç darbesinden kurtulan kedilerle dolu bir ülkedeyim.Zaten normal bir hayatım olsa şaşardım.

Sinirim bozulmuş bir şekilde merdivene yöneldim.Ve bir binanın önüne geldim.Ne olduğunu anlayamadığım sesler duydum.Sanırım yalnız değildim.

Birden hava üç tane cyborg belirdi.

''Piçler kamuflaj yetenekleriyle pusu kurmuşlar.'' dedi Boris.Evet adamın işi gücü yok beni izliyor hep.

Birinin attığı bombayı ortadan ikiye ayırdım ve diğerlerinden birinin üstüne atladım.Ve birden aklıma bir şey geldi.Önümdeki cyborgu karnından ikiye böldüm.İçindeki maddeyi aldım ve elimde patlattım.Vücudum elektrolitleri emdi ve bu bana biraz da olsa dayanıklılık kazandırdı.Doktor'a bir ara teşekkür etmeliyim.

Diğer cyborgu da bu şekilde hallettim.Ve sonuncu cyborgun üstüne yürümeye başladım.Korkudan gerilemişti.Ama kaçmasına fırsat vermeden onu parçalara ayırdım.

Bu bana zevk veriyordu.Parçalara ayırmak... Lanet olsun! Raiden kendine gel.Sen eskisi gibi değilsin.Sen o zalim Jack değilsin...

Ben bu düşüncelerle boğuşurken Kevin arıyordu.Hemen cevap verdim.

''Nasıldı dostum?'' dedi.

Kılıcıma bakarak ''Bu vücutla beraber bu adamları gözlerim olmadan bile alt edebilirim.'' dedim.

Etrafıma bakarken ''Cyborg sayımları abartı değilmiş.'' dedi.

Tekrar ekrana döndüm.Kevin konuşmasına devam etti.

''Biliyorsun, teknoloji son birkaç yıl içinde çok hızlı yayıldı.Bu CNT kaslarının içinde bulunan güç lifleri onlara yeterli gücü sağlıyor olmalı.Girişimci bir asker nasıl servete karşı koyabilir ki?''

''Ve cyborglar hala insan... Hala insalar gibi düşünebiliyorlar.'' dedi.

''Yinede onların yardımcı hasarları senin tipik UAV vuruşundan daha az riskli.'' dedi.

Ve konuşmaya Courtney'de katıldı.

''Ve PR açısını da unutmamak gerek.'' ve devam etti.''Milletler kendi askerleri ile Frankenstein oynuyorlar ve kamular delirmeye başlıyor.''

Kevin kahvesinden bir yudum aldı ve ''Desperado bu adamları nereden buluyor?'' dedi.

''Ben şikayetçi değilim.Yürüyen otomatlar gibiler.'' dedim.

Kevin ''Doğru.Kanla dolu otomatlar.'' dedi ve birden yaratık gibi ses çıkararak ekrana yaklaştı.Dediğim gibi; normal bir hayatım ve normal bir çevrem yok.