~Meksika~

126 6 16
                                    

''Raiden?! Raiden, ne oldu?!''

''Piç kendini havaya uçurdu...'' diyerek ayağa kalktım.

''Görebiliyorum... Oradan çıkmanın zamanı geldi.Bir helikopter yolluyoruz.'' diyerek cevap verdi.

Patlamanın olduğu yere bakarak cevap verdim. ''Anlaşıldı...''

******

Dolzaev öldükten sonra Maverick'in gönderdiği helikopter ile petrol rafinerisinden ayrılmıştım.Ardından yeni talimatlar geldikten sonra Meksika'ya gittim.Arabam ile belirtilen noktaya doğru yola çıkmıştım.

''Yani kılık değiştirdin öyle mi?'' dedi Kevin.

''Aynen öyle.''

''Umarım.Sokaklarda yürürken biraz göze çarpacaksın.''

''Rahatla, Kev.Uyum sağlarım.'' diyerek sombreromu ( Meksika şapkası ) biraz yukarı ittim.

''Evet... Peki, sadece en kısa sürede kanalizasyon sistemine gir.'' dedi ve devam etti.

''Seni fark eden herkesin işine geri dönmesini umuyorum.''

''Oradayken yanına K-9000'u almak istediğinden emin misin?'' diye sordu.

''Doktor onarım boyunca bazı ayarlamalar yaptı.Uzaktan kumanda ve Al silme işlemi etkisizleştirildi.Yani evet, ona bir kemik atalım diyorum.''

Wolf arka koltuktan başını kaldırdı ve cevap verdi.

''Kelime oyunu: Benim dış iskeletim bir köpeğe benzer; köpekler kemiği sever.İki düzeyde eğlencelidir.'' derken ben başımı hafifçe ona doğru çevirmiş bir şekilde onu dinliyordum.

Karşıya baktığımda oradan kanalizasyona inmemiz gereken ızgarayı gördüm.

''Hadi gidelim.''

Arabamı ızgaranın yanında durdurdum ve dışarı çıktım.Arkamdan geçen iki adam beni fark etti ve şok oldular.

''¿Quién es ese güey?'' (Bu adam kim?)

Dönüp onlara baktım halleri gerçekten komikti.

''¿Un mariachi? No...'' (Bir mariachi oyuncusu mu? Hayır...) ( Mariachi oyuncusu: Meksika halk müziği oyuncuları )

Ardından ızgaraya doğru yöneldim.O sırada arabamın üstü açıldı.

''¿Un cyborg?'' ( Bir cyborg mu? )

Wolf kafasını dışarıya doğru uzattı.

''¿Ese sombrero qué?'' ( O şapka ile beraber olan şey de ne? ) ( Şapka: Raiden'i kastediyorlar :D )

Wolf gerindi ve yanıma geldi.Izgarayı açtım ve içeri atlaması için işaret verdim.Ardından bende ayaklarımı merdivene koydum.O sırada arabam otomatik moda geçti ve yoluna devam etti.Adamlar daha da şaşırmışlardı.Sombreromu çıkarıp göğüs hizamda tuttum ve ''Adiós, amigos.'' ( Elveda, arkadaşlar) diyerek sombreromu oraya bıraktım ve ızgarayı kapatıp merdivenden inmeye başladım.Adamları hala duyabiliyordum.

''¿Viste?'' ( Onu gördün mü? )

''Que raro, eh...'' ( Ne garip... )

''Hay que hacer que no lo vimos.'' ( Bir şey gördüğümüzü unutalım. )

''¡Vámonos!'' ( Hadi gidelim! )

Ben üstümdekini çıkarmış merdivenden inmeye devam ediyordum.Sonunda kanalizasyona vardım ve aşağı atladım.Ve Kevin'ı aradım.

Metal Gear Rising: RevengeanceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin