Okulun ilk günü Umut hocayı düşünerek geçti. Hiç aklımdan çıkmıyordu gülerken kısılan gözleri, ses tonu, bakışı.. O'nu düşünürken uykuya daldım. Ertesi gün abim'in ' Almila hadi kalk geç kaldın.' Sesiyle uyandım. Hazırlanıp okula gitmek için evden çıktım. Geç uyandığımdan servisi kaçırmıştım, hemen bir taksi çevirip bindim, okula geldiğim de ilk dersi kaçırmıştım. Geç kağıdı alıp sınıfa çıktım Umut hocanın dersiydi. Gelmeseydiniz hanımefendi zahmet oldu dedi ve güldü yerime geçebilir miyim? Dedim hayır anlamında kafasını salladı olduğun yerde bekleyeceksin yerine geçmek yok 2 saat boyunca dedi ya ama bu haksızlık dedim haksızlık değil geç kalmasaydın dedi peki dedim o'nu izlerken zamanin nasıl geçtiğini anlamadım. 25 dakika boyunca gülerken kısılan gözlerini, mimiklerini izledim. Teneffüs zili çaldığında yanıma gelip ' Bu derste ayakta durmak yerine sırana geçip oturmak istiyorsan kantinden bana bir çay al gel bahçede bekliyor olacağım ' dedi ' peki hocam hemen alıp geliyorum ' dedim çıkarken ' şekersiz olsun hanımefendi ' dediğini duydum ' siz varken şekere gerek yok zaten hocam ' dedim gülümseyip göz kırptı. Kantine inip çayını aldım bahçeye çıktım etrafta Umut hocayı arıyordum. Ahh.. İşte orada etrafını kızlar sarmıştı yine. Bu kızları dövmemek için zor tutuyordum kendimi. Çayını götürüp ' buyrun hocam ' dedim ' Teşekkürler hanımefendi yerinde oturabilirsin ' dedi.