Medya: Ahunun elbisesi.
Not:Ahu sarışın değil.Bölüm şarkısı: Maroon 5; Animals.
Sevgisizlik insanı öldürürdü. Ama sevgide öldürürdü. Yani sevgi,aşk bunlara hep iyi tarafaından baktı insanoğlu. Ama gerçekte acı çekmekden başka bir şey değil. Tabi şanssız kişiyseniz.
"Güler bana hemen haritayı at. Burada insanlar çok fazla. Haritayı görmeden burdan bir şekilde sıyrılamayız." Dedim. Her kes burdaydı. Balodaydım. Baloya gelme davetim. Evimin posta kutusuna "kardeşinin kitabını bulmak istiyorsan baloya gel." Yazılı bir mektup bırakmıştılar.
"Tamam. Hemen gönderiyorum haritayı. Saat 5 tarafında iki kişi sana bakıyor." Dedi. O tarafa döndüm ve bana bakan 2 kişiye hafifçe gülümseyip tekrardan önüme döndüm. Beni burda Harundan başka kimse tanımıyor. Cidden Harun neredeydi.
"Harun. Kiminle cilveleşiyorsan hemen buraya gel. Çıkmamız lazım. Kitabı bulmamız imkansız artık. Lanet olsun. Harun cevap ver." Dedim sertçe. Gözümü etrafta dolaştırdım. Ama yoktu. Bu kitabı bulmam lazımdı. Ama şuan değil.
"Ahu harita yüklendi. Acilen Harunu bulun ve çıkın. Kitap diye bir şey yok. Tuzak ola bilir." Dedi nefes nefese. Vakit kaybetmeden haritaya baktım. Harunun saatindeki çip çalışıyordu. Aha çıkışta. Şimdi azına sıçıcam senin Harun.
Hızlı hızlı yürümeye başladım. Etrafta Genceri göremedim. Kesin onlarda bir bok olduğunu öğrenip çıkmışlardı.
Çıkışa yaklaştım ve Harunu kızıl saçlı bir kızla konuşarken gördüm. Sakin ve sabit adımlarla yaklaştım onlara.
"Harun tatlım hadi eve gidelim. Biliyorsun çok yoruldum bugün." dedim cilveli sesimle. Yapmacık bir gülücek gönderdim kıza.
"Ahucum ne yapıyorsun. Görmüyormusun kızla konuşuyorum. " dedi. Kızda "Hadi git tatlım istenmiyorsun okey?" Dedi bana.
"Ne dedin duyamadım. Her halde sinyal çekmiyor. Aa bak şimdi bir cızıltı sesi geldi. Görüyormusun 10 sm topuklu giydin ama hala benden kısasın. İsmin neydi bu arada Handecim? Ah dur söyledim değil mi ismini. Sen şu benim şirketimde çalışıp patronunun kim olduğunu bilmediyin için ben patronla sevgiliyim diyen kızdın değil mi? Bende Ahu. Senin patronun. " dedim. Kızın gözleri sinorden kızarmıştı galiba ama şimdi çokta vaktimiz yoktu.
Harunu hemen çektim ve içeriye tekrardan girdik. Kapıda çünkü güvenlikler vardı. Ordan çıkamazdık. Bir azdan da polisler gelirdi.
"Harun kes sesini bir kelime daha edersen seni şurada gebertirim. Polisler 10 dakikaya burda olur. Çabuk çıkmamız gerek." Dedim. Ona sinirliydim.
"Gerizekalı kapıdaydık ya niye ordan çıkmadık. Gel hadi gidelim ordan." Dedi bana. Allahım sana geliyorum. " Lan mal. Kapıda kameralar var,güvenlikler var. Ordan çıkarsak kamerlara yakalanıcaz. Polislerde kameralara tabiki bakacak." Onu çekiştirerek aşağı kata indirdim. Aşağıdaki çıkıştan çıkıcaktık. Diğer kameraların hepsinde sırtımız gözüktüğü için ve kameralarda siyah beyaz olduğu için kıyafetimizi ayrıştırmaları pek mümkün değildi.
Kapıdan çıktık ve arabaya doğru koşmaya başladık. Sirenlerin sesi geliyordu. " Harun cesedde tek bir iz kalmadığına eminmisin?" Dedim nefes nefese. Arabayı çalıştırmaya başladım.
"Evet eminim. Biliyorsun bu işi iyi yaparım Ahu. " doğru. Gerçektende iyiydi. Ama bunu söyleyip şuan onun götünü kaldıramazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duyulmayan Çığlık
ChickLitKendi kurgumdur. 18+ hatta bazen daha fazlası. Benim fikirlerimdir. Çalınması itibariyle gerekli işlemleri yapılıcak. Çünkü kendim avukatım. Evet. Hikayede reklam yapılmasın. Yapanları sessiz alırım. Ama kimsenin okumayacağınada eminim. O yüzden bo...