Enemy Roommates | Taekook

Yerden Bitme

"Uyanın artık sizi hergeleler!"

Hademe Dohyun güneşin yeni doğmaya başladığı anlarda erkek öğrencilerin katında elinde zille uyanmaları için bağırıyordu. Bu onun işiydi yanlış yapmıyordu fakat tek sorun düşman uyandırır gibi davranmasıydı. Ve bu oğlanların onu boğazlama istediğini arttırıyordu.

"Ses tellerin kopsun amın oğlu."

Hoseok dağınık koyu kahverengi saçları ve tek boynuzlu at pijamasıyla homurdanarak ranzadan inmeye kalkıştı. Merdiveni kullanmak yerine atlamaya çalışması yüzünden yatağından yeni kalkmış Seokjin yüzüne poposu sürtündü.

"Götünü sikeyim lan gerizekalı merdivenleri niye kullanmıyorsun?!"

"Yüzün popoma değdi tanrıya şükretmen gerekirken bir de söyleniyor musun?"

Onların bu haline erkenden uyanmış Baekhyun elinde yarısına kadar okuduğu kitapla ranzadan inerken güldü.

Hoseok, Baekhyun'a katılıp gülerken Seokjin kıvırcık saçlarını eliyle düzeltti. komidindeki gözlüğünü takıp Hoseok'un poposuna şaplak atarak yataktan kalktı.

"Yoongi halen uyuyor. Hademe Dohyun sıçacak ağzına."

"Bırak uyusun beni gece yatağına almadı şerefsiz. Oh iyi olur ona."

Hoseok gece gizlice izlediği korku filmi yüzünden korktuğu için Yoongi'nin yanında uyumak istemişti fakat o da diğerleri gibi izin vermemiş tüm yatağı kaplayarak uykusuna kaldığı yerden devam etmişti. Bu yüzden Hoseok biraz tripliydi ona.

"Taehyung iti nerde? Yatağı bomboş."

Seokjin'in sorusu üzerine Hoseok ve Baekhyun onun boş dağınık yatağına baktılar. Gerçekten de yoktu. Genelde o da Yoongi gibi fosur fosur yatar hademe Dohyun'un kulaklarına dayayıp çaldığı zille uyanırlardı.

"Tuvalete gitmiştir."

"Baekhyun haklı. Amaan boş verin nerdeyse nerde üniformalarımızı giyelim de Dohyun moruğu gelmeden çıkalım şu odadan."

Seokjin ve Baekhyun, Hoseok'u dinleyerek dolaplarından üniformalarını alarak giyinmeye başladılar.

Diğerleri daha pantolonlarını giyerken Hoseok hepsinden önce giyindi ve horlayan Yoongi'nin yanına gidip kalçasını diziyle dürttü.

"Yoongi bak biz gidiyoruz. Bekleyemeyiz seni ha. Duyuyor musun lan?"

Yoongi ağzından 'hmm' dercesine mırıldanıp pikesine biraz daha sarıldı. Hoseok'un ne dediğini yada neyi onayladığını anlamıyordu. Hala uykunun etkisindeydi.

Bir anda koridordan yükselen bağrışma sesleriyle Yoongi hariç herkes dikkatini oraya verdi. Koridorda hiçte sakin olmayan bir olay dönüyordu.

"Kavga mı var lan?"

Seokjin ve Baekhyun aynı anda konuşmuş, kravatlarını bağlamaya çalışırken koridorda neler döndüğünü görmek için kapıya doğru koştular.

Hoseok da Yoongi'ye bakıp uyanmayacağını anlayarak onu bırakıp arkadaşlarının peşinden koştu.

Tek anladıkları olay iki çocuk arasında başlamıştı. Birisini ilk defa görüyorlardı. Koyu khverengi saçlı, beyaz tenli kendilerinden kısa şirin bir çocuk vardı. Minik görüntüsü ve saç rengiyle kestaneyi andırıyordu. Elinde orta boyda açık mavi bir bavul taşıyordu. Anladıkları üzere yeni gelmişti.

Diğer tarafta ise hademe Dohyun'un kulağını tuttuğu oda arkadaşları Taehyung vardı.

"Lan!"