Jungkook ellerini üniformasının cebine sokarak yavaş adımlarla insanları takip ederek yemekhanenin içerisine girdi. Yeni bir ortama girdiği ve alışık olmadığı insanlarla aynı ortamda olduğu için meraklı ve ne yapacağını bilemez olsa da bunu yüzüne hiç yansıtmıyordu.
Dışardan bakanlar onun için ruhsuz, ifadesiz, cansız diyebilirdi.
Masaların nerdeyse hepsi grup halindeki öğrencilerle dolup taşıyordu. Yemekhane sırası ise fazla uzun değildi. Herkes birileriyle konuşup gülüşüyor bir yandan da yemeklerini yiyordu.
O henüz yeni geldiği ve ilk günden biriyle bir olay içerisinde olduğu için daha arkadaş bile edinememişti.
Sabahki olay yüzünden midir bilinmez ama birkaç kişinin gözlerinin üzerinde olduğuna emindi. Bu yüzden de adımlarını hızlandırıp diğer öğrencilere ayak uydurarak metal yemek tepsisini alıp sıraya girdi.
"Seokjin'e bak bizi beklemeden yemeğe başlamış. Bak bak nasıl da gözümüze sokarak hayvan gibi yiyor."
Jungkook en ön sıralarda yanındaki Baekhyun ve Yoongi'ye homurdanan Hoseok'a çevirdi gözlerini. Oda arkadaşlarının ne isimlerini biliyordu ne de haklarında herhangi bir şey. Hoş sabah ki olay yüzünden hiç tanışamamışlardı bile.
Zaten en yakın arkadaşlarının kavga ettiği bir çocukla neden tanışsınlar ki?
Jungkook bu düşüncesine karşın onlara hak verdi. Daha sonra kafasını onların baktığı yere çevirdi yavaşça. Kıvırcık saçlı, gözlüklü çocuk yemek çubukları arasındaki sosisi ağzını kocaman açarak arkadaşlarına nismet olsun diye tek hamlede ağzına attı.
Hoseok "Götümü de ye." diyip önüne dönünce Baekhyun kafasını onun sırtına yaslayıp güldü. Yoongi ise arkadaşlarının çocuksu hallerine karşı göz devirdi.
Birkaç dakika sonra sırada iki kişi boşalmıştı. Hoseok bıkmışlıkla arkasını dönüp insanlarda gözlerini gezdirirken bakışları yeni gelen çocuğu buldu. Başta şaşırdı sonra tebessüm edip el salladı.
Jungkook bunu beklemediği için birkaç saniye boş boş yüzüne baksa da ona beklenti ile bakan çocuğa dayanamayıp minik bir tebessüm edip el salladı.
Tam o sırada içeri birinin gelmesiyle Hoseok gözlerini yeni çocuktan çekerek kapının girişine baktı. Yüzündeki bulaşıcı gülüşünü büyüterek gel işareti yaptı kapıdaki kişiye.
Jungkook merak ettiği için kafasını omzunun arkasında çevirip gelen kişiye baktığında gördüğü kişiyle gözlerini devirip önüne döndü.
Çünkü gördüğü kişi sabah bavul yüzünden kavga ettiği kendisine göre iki metre olan esmer çocuktu.
Jungkook sabah ki olayı hatırlayınca istemsiz kaşlarını çatıp sert bir soluk bıraktı.
Taehyung'ta onu fark etmesiyle içinden küfredip dişlerini kıracak kadar sıktı. Gözlerini onu öldürmek istercesine üzerinde gezdirip Hoseok'un yanına gitti.
"Hadi yine iyisin senin için de tepsi aldım. Biliyorum biliyorum iyi ki varım."
Hoseok her zamanki gibi şakacı hallerine girmiş bir kolunu Taehyung'un omzuna atıp diğer elini de saçlarına koyup geriye yatırdı yumuşak kahve saçları.
Taehyung gördüğü ve aynı ortamda bulunduğu - kendi tabiriyle cüce- çocuk yüzünden sinirleri bozuk olduğundan omzunu silkeledi bu sayede Hoseok'un kolundan kurtuldu.
Sıradan bir kişi daha azalınca sıra Hoseok'a gelmişti. Bu yüzden Taehyung'un bu tavırlarını umursamadı çünkü şuan tek derdi aç karnıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enemy Roommates | Taekook
FanfictionJeon Jungkook yeni geldiği yatılı okulda Kim Taehyung gibi bir belaya bulaşacağından habersizdi. 📍Bolca küfür içerir