"Bitti." çekmeceden çıkardığı ıslak mendille elini silerken Taehyung yavaşça doğruldu. Tişörtü kremli karnına yapışınca rahatsızca yüzünü buruşturdu. Bu histen nefret ediyordu. Buna katlanamayarak tişörtünü çıkardı.
Jungkook ona döndüğü an karşılaştığı görüntüyle kıpkırmızı kesilerek şok olmuş gibi karşısındaki manzarayı izledi.
"Ne oldu?" dedi Taehyung onun bu şaşkın haline. Bakışlarını vücudundan yüzüne çıkardığında tuttuğu nefesini serbest bırakarak "H-hiç." dedi.
Taehyung'un hala ona bakmasıyla "Kalk artık ya uyuyacağım ben." dedi yüzüne bakmadan. Kalbi fazlasıyla hızlı atıyordu.
Taehyung yatakta biraz daha ona yaklaştığında gözleri olabildiğince daha da irileşti.Yumruk yaptığı elleri dizlerinde dururken dudaklarını birbirine bastırdı sıkıca. Avucunda sıkıca tuttuğu kreme çevirdi gözlerini Taehyung.
"Far görmüş tavşan gibi bakma da ver şu kremi." deyip elini uzattığında anlamazcasına ona baktı. Kremi ne yapacaktı ki şimdi. "Yerine mi koyacaksın?" dedi merakla.
"Ver." sorusunu es geçerek elini salladı işaret vererek. Karşısındaki çocuk kendisine bön bön bakmaya devam ettiğinde bu kez kendi aldı kremi küçük avuçtan.
Kapağını açıp baş parmağına bulaştırdı beyaz kremi. Jungkook aynı ifadeyle kendisine bakarken elini çenesine koydu. Bu hamleyle küçük olanın kalbi bir maratondaymış gibi hızlı hızlı atarken ne yapmaya çalıştığını şimdi anladı.
Diğer parmakları çenesinin altındayken baş parmağını hafiften iz olmuş yerde gezdirdi. Krem çenesinde yayılırken az önce Jungkook'un karnına yaptığı gibi nazik haraketlerle parmağını oynattı.
Başta sadece parmağını haraket ettiriyorken şimdi okşamaya başlamıştı. Uzun bir süre transa geçmiş gibi beyaz tenlinin küçük çenesini okşarken gözlerini ona çevirdi.
Jungkook onu hem şaşkınlık hem de utançla izliyorken tebessüm etmemek için çenesini kastı. Karşısındaki çocuk kendisine böylesine yoğun bakarken hele ki gözlerini bir an bile üstünden çekmezken yumuşamamak elde değildi.
Ellerini istemese de çenesinden çekti. Yeterince yaymıştı kremi. Kremin kapağını kapatarak yatağa geri bıraktı ve aynı Jungkook gibi komodinin üstünde duran ıslak mendille elini temizledi.
İşi bittiğinde kalkmadan önce ona baktığında gülümsediğini gördü. İnce kiraz dudakları iki yana gerilmiş küçük gamzelerini gözler önüne sermişti. Bu güzel görüntüyle olduğu yere çivilenmiş hissetti büyük olan.
"Iyi geceler Taehyung."
Taehyung artık gülümsemesini durduramayacağını anlayarak kendini kasmayı kesti. Jungkook onun da gülümsediğini görünce dişlerini gösterecek kadar gülümsedi. Biçimli dolgun dudakları gülünce daha da güzel gelmişti gözüne.
Taehyung cidden gülünce çok hoş oluyordu.
"İyi geceler Jungkook." gülümsesini yüzünden silmeden kendi yatağına geçti. Jungkook dudaklarını ısırarak yatağını düzeltip sırtını ona dönerek uzandı.
O gece ikisi de şunu anlamıştı;
Gülmek en çok onlara yakışıyordu..
4 gün sonra
"Jin duş jelim bitmiş seninkinden kullanacağım."
"Önce bi' izin alsaydın."
"Gerek yok." Hoseok yanına ulaşıp Seokjin'in dolabından vanilyalı duş jelini kaptığı gibi banyonun yolunu tuttu. Seokjin arkasından küfürler savurarak çilekli duş jeli ve diğer saç bakım eşyaları aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enemy Roommates | Taekook
FanfictionJeon Jungkook yeni geldiği yatılı okulda Kim Taehyung gibi bir belaya bulaşacağından habersizdi. 📍Bolca küfür içerir