UMUT

Kötü Köpek

"SAVAŞ"
"Aklın halla onda " yiğit tepemde dikilmişti. Kafamı kaldırıp yiğide baktım . Ellerini havaya kaldırdı " Tamam ben susuyorum " diyerek üçlü koltuğa kendini attı . Telefonumu aldım ekranada hiç bi arama yoktu . Sinirden ayağı kalktım telefonu koltuğa fırlattım .
" Anlaşılan hasan halla aramamış "dedi can mutfaktan elinde tabakla salona doğru gelirken . " Kesin lan sesinizi " can tabanını masaya koyup sandalyeyi ters çevirip oturdu. " Savaş biz arayalım istersen " diynce sinirle cana döndüm "sikicem o pezevenki niye aramadı lan hala" yiğit uzandığı yerden doğruydu " ya eve gitmediyse sonuçta hasan kızı evine kadar takip etiyo eve varınca da sana haber veriyo. Ya umut hala eve gitmediyse" . Saate baktım 7. 00 di hava çoktan kararmıştı . Telefonum çalınca koltuğa dogru yöneldim . Hasan arıyordu .
" Nerdesin lan sen "
"...."
" Nedemek lan kız eve gitmedi "
"...."
"Nerde şimdi "
"......."
"Gözünün önünden ayirma geliyorum hemen. " Telefonu kapatıp masanın üzerindeki araba anahtarlarını aldım .
" Ne olmuş , bi sorun mu var " can yemeğini bırakıp ayağı kalktı ."Sorun yok bi işim var halledip dönerim " kapıdan çıktım . Umutun karanlıkta orda ne işi vardı . Orası onun için güvenli değildi.

"UMUT"
Hava kararmıştı ve daha da kararmaya da devam ediyordu . Birinden yardım istemek umuduyla geziniyodum . Sabah insandan geçilmeyen sokaklar şimdi bom boştu . Karanlık sokakları, sokak lambalarının zayıf ışıkları aydınlatıyodu . Telefonuma baktım tamda beklediğim gibi halam aramamıştı , aslında yoklugumu farketmediginden bile emin sayılırım. " Burda olmak o kadarda kötü değil" diye geçirdim içimden. Özgürdüm şuan burda benden başkası yoktu korktugum doğruydu ama huzurluydumda aynı zamanda. Koşmaya başladım tüm gücümle , hava zaten rüzgarlıydı ama koşunca rüzgar daha da şiddetli esmeye başlamış . Ruzgar insana gerçekten de iyi hissettiriyordu. Koştuğum yol ikiye ayrılınca durdum.Sol daki yola baktım bomboş tu .Sadaki yola bakınca karşıdan bir iki insanın yürüdünü gördüm . "Belki bana yardım edebilirler " diye geçirdim
içimden . "Bakarmısınız" diye bağırdım . Beni duymamışlardı arkalarından koşmaya başladım . "Bi dakika bakarsınız" hepsi bu sefer bana doğru döndüler. Yanlarına yaklaşıktıkça yavaşladım .Üçüde orta yaşlardaydılar ve oldukça da sarhoştular. Durumun ciddiyetini anlayınca ,
anında arkama dönüp koşmaya başladım . Bu sefer arkadan bağıran onlardı . Kahkaha seslerini duyuyodum . Arkama bakmadan koşmaya başladım . İste benim özgürlügüm buraya kadardı. İçkili olduklarından ayakta bile zor duruyorlardı . Yani beni yakalamaları imkansızdı , bunu bende biliyodum ama karanlıkta içkicilerle knk olmak gibi bi niyetim de yoktu doğrusu . Beş on dakika koştuktan sonra dinlenmek için kaldırıma oturdum . Resmen ayaklarımı hissetmiyordum. Saate baktım 7.10 geçiyodu ve hala halam aramamıştı . Aramasını pek istediğim söylenemezdi ama beni, hiç mi merak etmiyodu. Bu kadar mı değersizdim onun gözünde . Yerdeki bi taşa gözüm takıl dı aynı kalbe benziyordu . Yerimden kalkıp taşı aldım . Yüzeyi pürüzsüzdü ve kesinlikle buraya layık değildi . Kafamı taştan kaldırıp yolun başına bakınca kocaman bi kurt köpeği yolun başında durmuş bana bakıyordu. Köpeği görmemle anlık kalp krizi geçirmem bir oldu .Köpeklerden ölesiye korkardım. Köpek haraketlenince haliyle bende haraketlendim . Geldiğim yöne doğru koşmaya başladım . İçkili adamlar ortalarda yoktu ama bu sefer arkamda kocaman bi kurt köpeği vardı . Biraz koştuktan sonra karşıma oyun parkı çıkmıştı .Bende köpek den kurtulmak için kaydırağa kırmanmıştım . Sonuçta köpek merdivenleri tırmanıp yanıma gelemezdi. Biraz havlar havlar gider diye düşünmüştüm ama tam 10 dakikadır kaydırağın etrafında havlayıp dört dönüyordu. Elimdeki kalpli taşı sımsıkı tutuyodum. Sinirden kaydırağın üstünde oturup aglamaya başladım ." Ya gerizekalı köpek gitsene " köpeğe ağlamaklı bi sesle bağırmıstım. Ama köpek halla havlıyodu . " Mal köpek hadi git ya "
" Boncuk gel kızım buraya , çocukları korkutma " uzun boylu hafif sarışın çocuk karşımda duruyodu. Işık tam üzerine vuruyodu . Köpek koşarak çocuğun ayaklarının dibinde oturdu . " Aferin kızıma " çocuk eğilip köpeğin başıyla biraz oynadıktan sonra ayağı kalktı. Kaydırağın yanına gelerek durdu " çok korkuttu mu " çocuk resmem benle dalga geçiyodu . " Ciddimisin sen ya" çocuk gülmeye başlayınca sinirden ayağı kalktım "komik bi durum mu var " diye bağırdım . Çocuk gülmeye devam ederken başını iki yana salladı . " Tamam tamam gelmeyeceğim hadi aşağı in" . Tabikide o köpek oradayken asla inemezdim . Çocuk köpeğe olan bakışlarımı anlamış olcak ki yeniden gülmeye başladı . "Anlaşıldı . Boncuk eve git kızım " köpek çocuğun sözüyle yerinden kalkıp farklı bi yöne doğru koşmaya başladı ." Şimdi inmeye ne dersin " çocuk elini bana uzattı . Elini görmeme ramen görmezden gelerek aşağıya indim "iyimisin " yanakları hafif yana kalkmıştı. Hafifce başımı salladım . " Bu saatte burda ne arıyorsun " Aslında kötü birine benzemiyodu sempatik bile sayılabilir di ama yinede kaybolduğu mu söylemeyide düşünmüyodum .
" Arkadaşımı bekliyorum "
" Bu saatte böyle tenha bi yerde mi " inanmadığı yüzünden belli oluyodu "evet, burda buluşmaya sözleşmiştik geç kaldı biraz" çocuk kafasını hafifce salladı . "Tamam öyle olsun bakalm"
"Köpek seninmiydi" evet bu kadar saçma bi soru sorduğum için içimden kendime küfrediyodum ama konuyu degiştirmek zorundayımda . Amacımı anlamış olcak ki gülümseyerek kafasını salladı. " Sevimli köpek demek isterdim ama malesef pek sevdiğimi söyleyemem " yüzünde ki gülümseme büyüdü "pek arkadaş canlısı olduğu söylenemez " onaylarcasına başını salladı . " Bu arada adım atlas " elini bana uzatmıştı . Önce eline sonra yüzüne baktım . Elini sıkarak "bende umut "
"memnun oldum umut" .
"Bende " diye karşılık verdim. Elindeki saatine baktı . "Biraz geç olmadı mı ,nerde kaldı senin bu arkadaş" kafamı bilmiyorum anlamında salladım.
"UMUT" arkadan gelen bağırma sesiyle ikimizde arkamızı döndük savaş parkın girişinde duruyodu . Hızlı adımlarla bize doğru yürümeye başladı. Benim adımı bağırmıştı ama atlasa bakıyordu. "Ne işin var senin bu kızın yanında " ikiside birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlardı . Savaş atlasın omuzlarını itti . Sonra bana döndü önce gözlerimin içine baktı sonra bileklerimden tutup çekmeye başladı. "Gidiyoruz " ben daha ağzımı açamadan çoktan parktan dışarı çıkmıştık bile . Parkın yanına parkedilen son model bi arabanın yanında durdu . " Bin " elimi bırakıp kapıyı açtı . Açılan kapının yanında durdum binmelimiydim. Savaşa baktım yüz hatları gerilmişti. "Umut sana bin dedim " . Parkın içinden bize bakan atlasa baktım yüzü ifadesizdi . Kafamı çevirip tekrar savaşa baktım . Arkamı dönüp yürümeye başladım . Toplasan beş adım almamıştım ki savaş önüme geçti . "Nereye gidiyorsun"
" seninle geleceğimi sanıyosan yanılıyorsun . Ben gidiyorum. " gitmek için sağ tarafa dogru adım attım fakat o yine önümü kesti . "Benimle geliyosun " ben daha itiraz edemeden kendimi onun omuzlarında bulmuştum . "Savaş indir beni " " çocuk indirsene ya " arabanın yanına gelince indirdi bi elini başıma koyarak arabanın içine zorla soktu. Kaçmama fırsat vermeden arabayı üstüme kilitledi
Sonra şöför koltuğuna geçti. "Ne yaptığını sanıyosun sen " savaş hiç konuşmadan hızla arabayı sürmeye başladı. "Savaş sana diyorum " savaş hala sessizdi."Nereye götürüyosun beni ." Yüzme baktı ama yine bişey demedi . Arabanın hız ibresi hersaniye daha da hızı gösteriyodu . Bi evin önünde durduk iki katlı gerçekten pahalı bir eve benziyodu .Savaş arabayı durdurup indi . Sonra benim tarafıma geçerek kapımı açtı ."İn hadi " kollarımı göğsümde kilitleyip koltuğa yaşlandım . "İnmicem " sinirlenmesini beklerken savaşın yüzünde gülümseme belirdi . Yanıma eğildi elini yanağıma koydu . Kalbim yine deli gibi atmaya başlamıştı acaba yine mi korkuyodum . Parmağını yanağım da yavaşça haraket ettirdi .
"Asi ha , bu huyunu bilmiyodum . Sana dair ögrenmem gereken okadar çok şey var ki . Bana biraz yardımcı olsan ya"
Şaşkınlıktan ölebilirdim şuan kalbim zaten atmayı iki dakika önce bırakmıştı. ...