LAVİN

42 6 0
                                    

Kadın durup etrafına baktı günlerdir avcılardan kaçmış ve nereye giderse gitsin kovulmuştu. En sonunda Kızılkurt hanedanından yardım istemek için Moğolistan'a gelmişti, ama şuan ne yapacağını ve nereye gideceğini bilmiyordu. Neredeyse iki haftadır da Moğolistan'da yürüyordu. Rus avcılar Azerbaycan'daki köyüne baskın vermişlerdi bir çok kitsune ve kurt ölmüştü Tek istediği şey arkadaşı Timuçin'in iyi olmasıydı. Kadın bir az dinlenmek için bir ağacın dibine oturdu. Yogunluktan bayılacak gibiydi. Tam uykuya dalacak iken burnuna kurt kokusu geldi hızlıca ayağa kalkıp ağacın dalına zıpladı, kokusunu gizledi ve kimin geleceğini beklemeye başladı.

Yarım saat sonra uzun bir adam geldi kafasını kaldırmadan konuşmaya başladı
"Sen, yukarıdaki kitsune aşağı in!"
Kadın beklemeye devam etti, adamın kendisine zarar vermesinden korkuyordu. Ama bir yandan da şaşırdı kokusunu gizlediği ne emindi. Nasıl anlamıştı ağacın üstünde gizlendiğini? Adam kafasını kaldırıp tekrar konuşmaya başladı
"Sana zarar vermek istesem şimdiye kadar yapmıştım. Seni aşağı indirmeye çalışma zahmetine girmezdim, ses tellerime yazık" haklıydı eğer istese bunu yapardı ve tilkilerin yalanı sezmek gibi bir özellikleri vardı, harhangi bir yalan sezmiyordu.

Aşağıya atladı. Adam kadını biraz süzdü. Çok yetenekli bir tilki olmalıydı çünkü onu ağacın altına gelene kadar hissetmemişti. Aşağı inene kadar genç bir kadın olduğunu bile tahmin etmemişti.

Kadın; 1,70 boyunda, uzun kırmızı saçlı, sarı gözlü, yuvarlak yüzlü esmer biriydi.

Konuşmayı başlatan adam oldu.
"Güzel bayan ben, Arat Kızılkurt"
Dedi ve güler yüzle elini uzattı.
Adamın sesi görünüşüne göre çok inceydi. Kadın, adamın elini sıkıp
"Lavin" dedi sesi bir kadın için çok kalın çıkıyordu.
"Buralarda çok fazla kitsune olmaz nereden geldiniz?"
"Osmanlı'nın doğu sınırlarından"
Arat çok şaşırmıştı doğu sınırı bile olsa buraya çok uzaktı.

"Çok uzak değil mi?"
Lavin gözlerini devirdi
"Yok canım yol iki günlük bile değil."
Arat gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı
"Neden oradan buraya kadar geldin?"
Lavin iç çekti
"Rus avcıları köyümü yağmaladılar. Hemde hiç bir şey yokken. Buraya bu yüzden geldim. Belki Kızılkurtlar bir şey yaparlar diye. İki aydır uykusuz bir şekilde yoldayım."

İki ay... Bu kadar uzun süreli uykusuzluk yaratıklar için bile uzun bir zaman. Bu kadın cidden çok güçlü olmalıydı.

Bunları düşünürken daldığını fark etmedi. Gözünün önünde sallanan elle kendine geldi.
"Pardon dalmışım. İstesen seni kaleye götürebilirim. Ne dersin?"
Lavin başını olur anlamda salladı.
"Kale zaten çok uzak değil bir iki güne orada oluruz?"
"İki gün çok uzun biraz dinleneyim öyle gidelim olur mu?"
"İki ay durmadan yürümek zor gelmedi de iki gün daha yürümek mi zor geldi"
"İki ay yürüdüm iki gün daha yürüyemem."
Kadın ağaca geri tırmandı ve uygun bir dal buldu ağaç zaten çok büyüktü uyumak için seçtiği dal bile sıradan bir ağacın gövdesi kadardı. Dala uzandı kolunu kendine yastık yaptı biraz uyumak üzere gözlerini kapattı.

Varsayılan Başlık - Kendi Başlığını YazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin