_55. Bòlúm_ |🌼|

181 9 492
                                    

! 54. Bölümde bildirim vs'lerle ilgili çok sorun oldu. Hala görmemiş olanlar bölümü okumadan geçmeyin. Unutmadan, yorumlarınız bazen bende açılmıyor. Cevap veremezsem bundandır.

//"Sana inceden hallice aşığım kadın
Kirlenme diye tüm yolları yıkadım
Şifası yok! İçimde sen diye inadın
Haricin herkese kulağımı tıkadım."//

(Geçmiş) Tarık'tan...

Salona davet edildiğimde ikiletmeden sessizce girmiştim. Dışarıda dayısıyla ne konuşacağımızı öğrenemeyip meraktan çatlayan bir kız olduğuna emindim.

Boş koltuğa oturmak adına yürürken sehpanın üzerindeki çerçeve dikkatimi çekmişti. Elime aldım vakit kaybetmeden. Gülüşünü görmemle ister istemez dudaklarım kıvrıldı. Yanında da kardeşi vardı.

Salonun ortasında fotoğraflarının işi neydi? Ne yani gelen geçen benim bakabildiğim gibi rahatça bakabilir miydi?!

Salonun ortasında fotoğraflarının işi neydi? Ne yani gelen geçen benim bakabildiğim gibi rahatça bakabilir miydi?!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Sana hiçbir şey olmaz gülüşün var" cümlesi geçti aklımdan onu öyle gülerek görürken. Çünkü bunu aşıladı sanki zihnime. Hiçbir şey onu vuramaz gibi gülmüştü. Öyle güçlü. Öyle...öyle güzel.

Çerçeveyi dayısı gelince usulca yerine koyup ona işaret ederek konuştum çerçeveye bakarken.

"Yeğenlerini sergiler gibi salonun ortasına resimlerini koyman ne kadar doğru Ayhan Bey?" Kasıntı gibi konuşmuştum. Sinir olabilirdi, olsun.

"Onlar için yaptırmıştım. Dün çok hoşlarına gitti, bakarken burada unutmuş olmalılar. Kastettiğin konuları senden daha iyi bildiğim kesin Müdür Bey" diye ima ile konuştu. İşaret ettiği için oturdum koltuğa. Karşıma geçti.

"Evet seni dinliyorum. Beni işimden gücümden edecek konuna gelelim" Buğra varken rahat konuşabileceğimi sanmayıp onu odadan dışarıya yollamıştım. En güvendiğim ve rahat hissettiğim insanlardandı şüphesiz ama bu konuda da değil. Derin bir nefes aldım.

"Yeğenleriniz bir hata yapıp sizin yanınıza sığınmış olabilir ama sizin onları bırakmamanız eski defterleri açmanız hoş değil. Ona kızmaya da hakkınız yok. Kızgın olduğunuzu anlamak zor olmadı benim için" bir an şaşırsa da o kötü bakışlarını sürdürdü.

"Seni ilgilendirmediğini anlamak da bana zor olmuyor. De hele sadede gel yine de" sabırsızca yerinde kıpırdandı.

"Aslında onların nerede kalacağı ne sizi ne beni ilgilendirir. Onlar reşit. Nerede kalmak isterlerse orada kalırlar ve kimse buna karışamaz" dedim dişimi sıkıp gözlerimi kısarken.

"Kanun adamıyım ve ihlal edilen şeylere müdahale ederim" diyerek devam ettim. Buğra'nın Feyza'dan öğrendiği bilgiler ile onlara kızdığı için gitmelerine izin vermediğini tahmin ediyorduk. Ama o asıl benim yanıma gelmek istemediği için gitmiyordu buradan biliyordum. Yine de önce dayısıyla konuşmak istedim. Onlar ayağına gelmişken benim yanıma onu tekrar salmayacağını biliyordum. Feyza ile Buğra'yı da ifşa etmemek için bildiklerimi çok ifade etmek istemiyordum. "Burada da reşit insanların hayatına müdahil olmanız kanunsuzluğu var mı diye sormaya geldim. Rahat bırakın onları"

Sevgide Barınan Evsizler                 ⟨Evsizler-1⟩ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin