#5#

4 2 0
                                    

Okul bittikten sonra ormandaki evime gittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Okul bittikten sonra ormandaki evime gittim. Yolda bugün Ren ile olan karşılaşmamızı düşünmeye başladım. Acaba bu kovalamaca ne kadar sürecek merak ediyorum doğrusu her ne kadar sınırsız zamanım olsada sınırsız sabrım yok. Ren tehlikeli sularda yüzüyor ve bunun farkında. Daha kötüsüyse benim tarafımdan öldürülürse bu onun ve ailesi için işini yaparken öldüğünden onur sayılır ve benim onlar gibi insanlara böyle bir onuru asla vermeye niyetim yok.

Eve vardığımda bu gün kendimi nasıl eğlendirebilirim diye düşünürken dışardan sesler duymaya başladım. Son zamanlarda bizim bölgemizde avlanan başka vampirler var onlar olduğunu düşünerek dışarı kontrol etmeye çıktım. Sesleri takip edince iki kişi olduğunu gördüm bir vampir ve bir insan arkası dönük olduğu için insanı göremedim ama Henry'nin avlanmak için onu ormana getirdiğini düşündüm. Henry tam insanı kıstırmıştıki hemen harekete geçip hazır dikkati bende değilken kafasını kopardım

Bianca
bir kaç gündür hep bizim bölgemizde avlanıyorsun. Sana bu hakkı kim verdi Henry?

Dedikten sonra yerde yatan insana gözüm kaydı. Son zamanlarda neden hep karşıma çıkıyordu bu ırz düşmanı.

Bianca
Vay vay vay eğer avının sen olduğunu fark etseydim Henry'i öldürmek için biraz daha bekleyebilirdim. Yanlışlıkla seni kurtardım gibi görünüyor yakışıklı.

Ren hiç bir şey demeden ayağa kalkıp üzerime atladı doğruyu söylemek gerekirse Henry Ren'i çok yormuş gibi görünüyordu yavaş hareket ettiği için ondan kaçmak kolay olmuştu.

Bianca
Bir merhaba bile yok mu? Çok kabasın.

Ren
Sana söyleyecek tek bir sözüm var...

Diyip ağır ağır nefes alırken sırıtıp gözlerimin içine baktı. Delirmiş bir adam gibi görünüyor adrenalin yüzünden gözünün içi parlıyor.

Ren
Bu gün öleceksin.

Bianca
İddialı bir söz umarım bu gün ölecek olan sen olmazsın. Sen ölürsen kim benimle oynayacak.

Ren
Bu bir oyun değil Bianca. Sen insanları öldürüyorsun ve ben bunu durdurmaya çalışıyorum. Kesinlikle bir oyun değil

Bianca
Benim için öyle. Sonuçta sende farkındasın ki ben bir vampirim tabiki insan öldüreceğim ve sende bir insansın ben sadece avımı kovalıyorum. Bu benim için kesinlikle bir oyun.

Bunu dememle birlikte Ren bağırarak bana doğru koşmaya başlamıştı. Az öncekinden daha hızlıydı konuşmamız süresince biraz daha oynayacak kadar dinlenmişti belliki.
Ren üzerime atladıkça ben kaçtım karşı bir hamle yapmadım. Bu gün Renle daha fazla uğraşıcak havada hissetmiyordum. Mevsimsel depresyon sanırım. Dakikalarca sadece Ren'in saldırılarından kaçtım oda bundan sıkılmış gibi duruyordu.

Ren
Karşılık ver!! Seni öldürürken bana karşı koymanı istiyorum.

Bianca
Emredersiniz Ren majesteleri başka bir isteğiniz varsa söyleyin lütfen.

Ren
Oyunu bırak Bianca. Seni bu gün ne olursa olsun öldüreceğim ve kafanı koparıp duvarıma asacağım. Senin iğrenç suratın için mükemmel bir yer ayırdım duvarımda.

Ren tekrar üzerime atladı ama bu sefer ben kaçamadım ve ren bana tekme atarak beni yere düşürdü. O an bu kendini bilmeze olması gereken yeri göstermem gerektiğini anladım. Hemen ayağa kalkıp Ren'in üzerine yürümeye başladım oysa bunu beklemiyormuş gibi bir kaç adım geriye gitti.

Binaca
Bu oyun çok uzadı artık bitirelim bunu Ren. Hm ne dersin?

Lafımı bitirir bitirmez Ren'in üstüne atladım o ise beni bir tekmeyle ağaca çarptı. Dengemi toplayıp güç yerine zeka kullanmaya karar verdim. Koşarak kararan ormanda ondan biraz uzaklaşıp arkadan ansızın saldırmaya karar verdim. Biraz uzaklaşıp Ren'in beni karanlık içinde arayışını izledim.

Ren
Bianca bu kadar çabuk korkup kaçacağını tahmin etmemiştim doğrusu.

Ağaçlar içinde Ren'in etrafında daire çizerken cevap verdim.

Bianca
Merak etme yakışıklı hala buradayım sadece seni hangi şekilde öldürsem diye düşünüyordum. Beni merak etmen kalbimi yumuşattı doğrusu belkide seni öldürken çokta acı çektirmem.

Ren
Kalbin mi yumuşadı? Doğrusu canavarların yumuşayacak bir kalbi olduğunu bile bilmiyordum.

Ren konuşurken bende tam arkadan üzerine atlamak üzereydim ki

Chenle
Bianca şuan Ren'in peşinden koşma zamanı değil gel benimle.

Diyip beni evime doğru çekiştirmeye başladı. Chenle'nin geldiğini bile duymamıştım. O ise beni yüzünde gereksiz büyük bir gülümsemeyle eve doğru sürüklüyordu.

Bianca
Chenle n'apıyorsun fark etmediysen az önce çok önemli bir olayın içindeydim.

Chenle
Hiç bir olay biricik ve tek arkadaşın benden daha önemli olamaz. Sadece sus ve beni dinle bak şimdi çıkışta jisung'u buldum...

Chenle konuşmaya başladığında benim aklım Ren'e gitmişti, ormanın ortasında karanlıkta tek başına kalmıştı. Umarım köpeğin biri tarafından yenir ve bir daha yüzünü görmek zorunda kalmam.

 Umarım köpeğin biri tarafından yenir ve bir daha yüzünü görmek zorunda kalmam

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
◆ Forbidden Blood ◆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin