ÇIĞLIK

İDDA

Aslında gerçekten siyah bir insanı daha fazla siyaha çekmek diye bir şey yoktur.Bir siyah vardır ve ondan daha koyusu yoktur.Bu hayatta bu seçimlerde insanların kendi tercihleridir.İnsanlar geçte olsa içindeki karanlığı bulduğunda bir daha geri gömemiyor derinliklerine.

"İşleneceğini herkesin bildiği bir cinayetti benim hayatım."

Bu duyduklarımın üstüne sanırım derslere girsemde yararı olmayacaktı çünkü kafam karışıktı ve düşünüyordum,dalgındım.Chris'e farkettirmeden zor uğraşlar sonucunda arabamdaydım.Buralarda hiç arkadaşımın olmaması cidden kötüydü.Belkide İstanbul'a dönmeliydim.Bunları şuan düşünmek istemiyorum.Şuan aklımın baş köşesinde teyzemin durumu ,alt köşesinde ise siyahı daha nasıl siyah yapabileceğini düşünen Chris vardı.Bu durumdan nasıl çıkıcağımı düşürken eve doğru sürüyordum.Teyzem eve gelme derslere girmeden demişti.Şimdi bir de ona yalan söylemem gerekiyordu aman ne güzel yahu.Yaklaşık 15 dakika sürmüştü ev.

"Azra sen misin?" Teyzemin sesi o kadar sessiz çıkıyordu ki ciddi anlamda çok korkuyordum.

"Teyze iyi mis-" Telefonumun çalmasıyla cümlemi bitirememiştim.Ekranda Chris yazısını görünce içimde bir fırtına koptu adeta.Şuan teyzem daha önemliydi.Telefonu cebime koydum yine,teyzemin yanına ilerlemeye başladım.

"İyiyim kızım azıcık üşütmüşüm sanırsam,soğukta çok bekledim ondandır.Chris mesaj bıraktı eve bu arada.Seni arıyormus açmıyormuşsun,yaklaşık 10 dakika önce falan.Önemli bişey sanırsam,sen beni merak etme anlaştık mı ?" Chris mesaj mı bıraktı.Ben neden aradığını duymadım ki ya.Telefonu çıakrıp baktım 18 cevapsız arama hepside Chris'ten.Oha o kadar dalmışım yolda sanırsam duymıycak kadar.Geri aradım.3. Çalışta açmıştı.

"Azra!"

"Sakin olur musun bana bağırma."Gayet sakin bir şekilde söylediğime bende şaşırmıştım aslında.Teyzeme el salladım ve gözlerimde ' bir şey olursa beni aramanı istiyorum' bakışı attım.O da kafasıyla onaylayınca kapının önüne geçtim.

"Sana bir şey söylemem gerek"

"Ne diycen yine zalimin gavuru"

"Gavur falan bak hiç olmuyo yalnız haaaa"

"Ne diceksin? kapıyorum yoksa?"

"Okulda bir gezi var doğayla alakalı bir şey sanırsam.Benimle gelmen gerekiyor."

"Gerekiyor derken? Ben doğayı falan sevmem kendin git."

"Sana seçim şansı sunmadım, eğer gelirsen sorduğun her şeyi cevaplamaya hazırım aklında bulundur kararını değiştirirsen ara beni." ve o meşhur dıııııııttttt sesi beni benden aldı bir kez daha.Aslında bu kaçırılmaması gerekilen bir şans her zaman onu tanıma şansı elime geçmiyor özelliklede onla muhattap olmazken.Hem 1-2 günden zarar gelmezdi sanırım.Kafamı dagitmama ihtiyacım vardı.

Chris'in ağzından

Bu piçlerle iddaya girmiştik.Damarıma basmışlardı.Bende birden iddaya giriverdim.En kötüsüde idda konusunun Azra'yla çıkmak olduğunu bilmiyordum.Azra öğrenirse cidden her şey çok kötü olabilirdi.

"Chris bu kadar kafana takma sen istediğini elde edersin unuttun mu" onun o alaycı gülümsemesi sinirime gidiyordu.Baştan kabul etmemem gereken bir şeyi kabul etmiştim.Ona cevap vermedim.Doğruyu söylüyordu,bu konular benim için çok basitti ama Azra'da hiçbir işe yaramıyordu.Aslında ben onda hiç denememiştim belkide bu yüzden.Onla arama hep buzdan duvarlar koydugumdan dolayı onu da üzmüştüm kendimi de yormuştum.

Azra'nın ağzından

Chris'i arayacaktım ve kabul ettiğimi söyleyecektim.Klasikleştirdiği 3. çalışta açmıştı.

"Chris düşündüm de gelmeye karar verdim, seni tanımak eğlenceli olacak"

"Yarın 6 da sizin evin önünde bekliyorum 1 dakika geçirme karışmam olacaklara."

Aman sanki ne yapabilcen nomossoz.Allahın kırosu ya.Git önce beyaz çoraplarını değiştir sen.Manda yavrusu ya.DELİ ETTİ YİNE BENİ.İç sesim tutma beni tutma .6 da diyor bir de.Ben o saatte bilmem kaçıncı rüyamda oluyorum haberi var mıydı acaba ? Bu kadarda düşüncesiz, insafsız olunmaz ki ya.Valla ben böyle bir şey görmedim, her şeyin ilkini bu çocukta görüyorum.Bir semt oturuşu yaptığını görmedim Allah'a şükür eğer onuda görürsem direk burayı terkederim.Gerçi bizde semt çocuğuyuz yanide olsun ben kırolaşmıyosam o da kırolaşmamalı.

İçimm hiçte rahat değil aslında, teyzemi bu halde bırakıp eğlenmeye gidiyorum resmen.Ya bir şey olursa diye düşünmeden edemiyorum cidden canımı sıkıyor bu durum.Biraz kitap okumaya karar verdim.Ama gözkapaklarım bana engel oluyordu adeta.

7 saat sonra

Camıma atılan taşla aniden açtım gözlerimi.Bu ne lan sabahın köründe.Hangi mahlukat beni güzellik uykumdan uyandırdı lan.Allahın belası Chris'i görmeyi beklemiyordum tabi.Aha şimdi dank etti benim kafaya,dediğim gibi jeton köşeli benim.Bugün gezi vardı bana 6 demişti.Oha saat 6.30 olmuş lan.Hemen geliyorum dedim ve banyoya koştum.Kafamı yıkadım hemen ve havluya sarıp içeri koşturdum.Üstüme hemen pantolonumu ve salaş bluzümü geçirdim.Havluyla saçlarımı iyice kuruttuktan sonra taradım çabucak ve hemen nemli kalcak gibi kurttum.

Cidden bu çocuk beni deli ediyordu.Kapıyı açtığımda arabaya yaslanmış ağzında sigarası olan bir Chris beklemiyordum.Ciddi anlamda çok yakışıklı ve karizmatik duruyordu.Bu insansa Allah çarpsın ben hayvanım.Çok dikkat çekici bir dar tişörtü altındaysa siyah pantolonu vardı.Tişört kaslarını sergiliyordu adeta.Gözlerimi üstünden çektim ama tabi Chris boş durur mu.

"Vucudumu kesmeyi bıraktıysan gidelim geç kaldık yeterince."

hep laf sokmak zorunda mıydı.Cevap vermeden arabasına doğru ilerledim.En sevdiğim o koku.Deri kokuyordu arabası.Açıkcası ağzım açık kalmıştı azıcıkta bu bebek cidden bu vurdumduymazın olamazdı değil mi.Resmen bir audi ye biniyordum şuan.Aslında burda daha ucuz olduklarını duymuştum.Ben kendi sorularımı yanıtlarken Chris napıyor diye kafamı çevirmemle göz göze geldik.Ne yani beni mi izliyordu allahın cezası mahlukat.Gözleri neden birden bu kadar huzurluydu ? Daha doğrusu ben niye umutluydum bu durumdan?