Sabah alarmımın son çalışıyla birlikte uyanmıştım. Bugün okul vardı ve benim ilk derse yetişmeme tam bir saat vardı ve şu saatten sonra yetişmem mümkün değildi. Hemen banyomda elimi yüzümü yıkayıp Barkın ve Kuzey'i uyandırdım. Kuzey'i neden uyandırdığım hakkında bir fikrim yoktu ama neyse. Dolabımdan lacivert pantolonumu ve beyaz bluzümü alıp giydikten sonra saçlarımı tarayıp açık bıraktım. Saç lastiğimi de bileğime taktıktan sonra sırt çantamı hazırlamaya koyuldum. Bir çanta seçip içine bir kaç tane kalem ve defter atıp çantamı hazırladığımda telefonumu da alıp aşağıya indim. Teyzem çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı. Geç kalacağımı biliyor olmalıydı ki bana sandviç yapmıştı. Çantamı sırtıma alıp ayakkabımı giydikten hemen sonra elime sandviçimi alıp Barkın'a "ben çıkıyorum artık okula nasıl geliyorsan gelirsin!" Diye bağırdım ve kapıyı kapadıktan sonra aşağı inmeye başladım. Saate baktığımda saat 08.40 dı. Dersimiz bitmek üzereydi ve ben ilk günden geç kalıyordum. Süper.
----------------
Okula geldiğimde ilk ders bitmişti. Müdürden geç kağıdı almaya gittiğimde bazı saçma sorularına mahrum kaldıktan hemen sonra sınıfıma doğru yürümeye başladım. Sınıfa girdiğimde arkalarda bir sıranın boş olduğunu görüp hemen oraya oturmak için yöneldim.
Zil çaldığından yaklaşık 15 dakika sonra sınıfa Ata girdi ve bir şey olmamış gibi gelip yanımdaki çocuğu kaldırıp oraya oturdu. Ona anlamsız bakışlar atmayı kesip önüme döndüm ve kolumu başımı masaya koyarak uyumaya çalıştım. İkinci Ders olduğu için muhtemelen hoca birinci ders konuşmuştu. Ders programı hemen verildiği için hocalar nefes aldırmadan ders işlemeye başlamıştı. Şuanki dersimiz Biyolojiydi ve bende uyumayı tercih etmiştim. Telefonumu açıp birkaç el "aa" oynadıktan sonra kapadım.
Sonunda teneffüs zili çaldığında Ata'nın yanına gittim.
"Selam." dedim
"Selam." dedi
Konuşacak konu kalmadığından sustum ve onun peşine takılıp sınıftan çıktım. Bugün nedense bana karşı soğuktu.
"Neden bana böyle davranıyorsun?"dediğimde yüzünü bana çevirdi ve sonra
"Nasıl?" dedi
"Soğuk."dedim.
"Davranmıyorum." dedi.
"Kısa cevaplar veriyorsun. Soğuk davranıyorsun işte." dedim
ATA'NIN AĞZINDAN
Lanet olsun. Dün akşam İris'in bizde ne işi vardı. Biliyordu. Kumsalla çıktımızı biliyordu. Neden hala peşimdeydi ki?
O sırada Baran
"Noldu Kardeşim bir sorun mu var?" Dedi
"Dün akşam İris bizim eve gelmişti. İşte gitmesi için filan ısrar ettim ama gitmedi. Sonra birden dudağıma yapıştı ve resim çekti. Şimdide Kumsal'dan ayrıl yoksa fotoğrafı gösteririm filan diyor." diye anlattım kısaca.
"O zaman sen git söyle." dedi
"Benden ayrılmasından korkuyorum." dedim.
"Başkasının ağzından öğrenmesine kork bence." dedi. Haklıydı aslında biran önce söylemeliydim.
Baran'ın yanından kalktım ve yavaşça sınıfa doğru yöneldim. Aslıda bu derse de girmeyebilirdim ama Kumsal'ı daha fazla üzmek istemiyordum bu sabah yeterince üzülmüştü zaten. Derse gittim ve dersi dinlemeden sadece karşımda uyuyan Kumsal'ı izledim.
------------------------
Çıkışta sınıfı boşaltıp Kumsalla konuşmaya başladım.
"Kumsal dün gece İris gelmişti. Bende uzun bir süre bir şey demeyip sonra gitmesini söyledim. Sonra aniden dudaklarıma yapıştı. Her ne kadar çekilmeye diretsemde hemen fotoğrafımızı çekti. Giderkende beni eğer Kumsalla ayrılmazsan bu fotoğrafı ona gösteririm dedi." diye cümlemi bitirdim.
"Ve sende ayrılmayı seçtin." Dedi.