2. Sezon (31)

97 3 0
                                    

Gözlerimin acısından gözlerimi sıktığımı fark ettim. Gözlerimi açtığımda Atayı gözlerinde yaşlarla beklerken görmeyi beklemiyorum elbette fakat belkide bu bir rüyaydı? Belkide çektiğim tetikle birlikte ölmüştüm...
Silahın içinde kurşun kalmadığı için bir içimden bir küfür savurup güçsüz kollarımı aşağı indirdiğimde silah ellerimden kayıp gitmişti.
4 GÜN SONRA
İçinde dört gündür yatmama rağmen hala soğuk olan yatağımdan yine kaldırılmaya çalışılıyordum. Bu sefer ikiye birdi ve sanırım kaybedecektim. Barkın sağ kolumdan, Ata ise sol kolumdan çekiştiriyordu. Daha fazla yatağın demirine tutunmayı bırakıp beni kaldırmalarına izin vermiştim. Kalktıktan sonra adımlarımı banyoya yönlendirip duşa girmiştim. Ata ise yatağımı topluyordu.
Duştan çıktığımda odama girdim ve düzenlenmiş yatağımın beyaz örtüsünün üstünde duran ince siyah kazağı ve siyah taytı giydikten sonra ayağıma yaz kış giydiğim ev ugg larımı giyip aşağıya inmiştim.
Aşağıya indiğimde sarja takılı olan telefonumu alıp salondaki 'L' koltuğa yayıldım. Günlerdir biriken bildirimlerimi temizleyip artık gerçek hayata dönmek istediğimi anladım. Mutfaktaki Ata'ya bağırıp
"Antalyaya gidelim mi?" Dedim
Yanıma gelip
"Nereden çıktı ki şimdi?" Dedi
"Bilmiyorum bir süreliğine buradan uzaklaşmak bana iyi gelicek galiba." dediğimde
"Daha güzel bir fikrim var." dedi.
"Neymiş o?"
"Sürpriz." Diyip göz kırptı.
"Şimdi senin eşyalarını hazırlıyoruz sonra benim eve gidip benimkileri de hazırlayıp orada kalıyoruz. Ben sürprizi yarın sabaha kadar hazırlayıp hallediyorum ve yarın sürprizi görüyorsun. Bu arada okula rapor alıcam." diye ekledi.
"Tamam o zaman ben odamdayım.". Dediğinde
"Çok kalın şeyler alma ama hırka al." dedi.
Başımı onaylarcasına salladığımda televizyon kumandasını alıp kanallarda gezmeye başladı.
Yukarı çıktığımda valizimi açarak yatağımın üzerine koydum ve dolabımın kapağını açarak Ata'nın dediği gibi birkaç tane hırka alıp koydum. Beyaz ve siyah bluzlerimi valizin en alt kısmına yerleştirdikten sonra pantolon ve taytlarımı rulo yapıp kenara dizdim. Diğer bluzleri de üst üste koyduktan sonra üç tane de şort ve pijama koydum. Herşeyimi koyduktan sonra valizim hazırdı. Sırt çantamı alıp en ön gözüne normal ve kablosuz şarj aletimin kablolarını sarıp koydum. Kulaklığımı ve birkaç lastik tokatı da koyduktan sonra çantanın içindeki gözüne para koyup içine iki tane okuma kitabı koydum. Okuldan verilen ödevi ve birkaç tane kalemi koyduktan sonra işte hazırdım. Valizimi ve sırt çantamı koridora koyup odama döndüm ve üzerime siyah bol bluz giyip altıma sadece dizleri yırtık kot giydim. Üzerime uzun ince mandala desenli bir hırka giyip son olarak parfümümü sıkıl çantama attım. Telefonumu valizimi ve sırt çantamı alıp aşağıya indim ve koltukta televizyon açık uyuyakalan Ata'ya baktım. Sessiz olmaya çalışarak valizimi merdivenden indirip koydum ve Ata'nın hırkasını ve telefonunu alıp Atayı öperek uyandırdım ama olmadı
"Ata canım hadi kalk gidelim ben hazırım." Dediğimde kıpırdamaya başlamıştı.
-------------------------------
Sonunda hazırdık. Yarın gidecektik. Erken kalkmamız gerekebilirdi bu yüzden yemek yiyip hemen yattım. Ata ise duşa girmişti. Bende ona yatacağımı söyleyip onun odasına gidip yatmıştım.
--------------------------------
Sabah kalktığımda Ata'nın odasında değildim. Bir karavanın içinde gidiyordum. Korkmaya başlamıştım kim götürüyordu beni?

Kumsaldaki DalgalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin