Kızların zoruyla üzerime kısa kollu beya bluz ve mini kot şort giymiştim shile doğru yürürken ileride gözüme birkaç tane mum çarptı mumları takip ettim ve mumların bittiği yere kadar yürüdüm.arkamdan biri beni tutarak kendine çevirdi
"Ata"
"Yeniden başlasa"
"Hiç başlamamıştı ki"
"Kumsaldaki dalgam olurmusun?"
Kalmıştım
"Sadece bir kelime evet yada hayır. Eğer evet dersen sana dünyayı veririm. Hayır dersen herzaman arkadaş kalırız."
"Ben...sadece çok şaşırdım herşey bir anda oldu hazır değildim şaşırdım."
Cevap beklercesine bana bakıyordu icten ice yırtınıyorudum evet demek istiyordum ama bir türlü dışa vuramıyordum.
"Ben üzülmek iste.." Sözümü kesit
" Yemin ederim üzmeyeceğim herzaman yanında olacağım"
Ona sarıldım. Bu bile yetiyordu sanırım artık yalnız değildim beni ayakta tutabilecek biri vardı.
Sahilin ortasında öykece sarılıyorduk ne bir şey söylüyorduk ne de ifade ediyorduk demkki gerçekten bir kelimeymiş bunu hissetmek bile yetermiş. Beni aniden bıraktı ve hafifçe ittirdi.
"Tamam arkadaşlar çıkabilirsiniz dedi."
Anlamamıştım neler oluyordu?
"Çok üzgünüm kumsal beni asla affedemeyeceksin ama sadece Çisili kaybetmeyi göze alamdım."
"Biri bemi uyandırabilirmi şu rüyadan cidden çok...çok pisliksiniz. ben cidden dayanamayacağım artık." Dedim ve koştum arkamdan Ata,Batı ve abisi Mert de geliyordu ama en hızlıları Ataydı. İskeleden sonra büyük bir taş vardı herkes oradan atlardı denize. Bende o taşa çıktım ve şişkin gözlerimle denize atladım yüzme bilmeden. Arkamdan Ata'nın da atladığına eminim ama şuan ölmek istiyordum. Umarım hayatım burada biterdi.