Final | Kış rüzgarı ile birlikte kalbimizi yakacağım ve çok uzağa uçuracağım.

188 14 30
                                    

Stray Kids-Winter Falls (son olarak bir isteğim var, o da bu bölüm boyunca Winter Falls'ı dinlemeniz. Hanji bana her şeyiyle ilham oldu bu yaptığı şaheser ile, ona ne kadar teşekkür etsem az.)

Son bölümdeyiz, finaldeyiz, bu hikayeye veda etmek üzereyiz, çünkü ilkbahar geliyor ve karlar eriyor.

"Ne diyorsun sen?" Gözlerini tekrar kapatıp açtı Minho. Sanki duydukları bir rüyanın parçasıydı, gerçek değildi.

Chan hiçbir şey demeden ona bakmaya devam edince Minho zar zor konuştu. İlk başta kekelemişti ama devam etmişti. "Yani diyorsun ki.." sessizliğe büründü birkaç saniye. Şaka gibi geliyordu her şey ona. "Jeongin'in bize, bu zamana kadar anlattığı hiçbir şey..." Seslice nefesini verdi, sanki bu zamana kadar bir rüya görmüştü ve yaşadığı her şey, Jeongin'in anlattığı her şey o rüyanın bir parçasıydı.  "...gerçek değil"

Anlamamazlık ile kaşlarını çattı Chan. "Ne anlattı?"

"Hyunjin'in sizi bırakıp gittiğini ve sonra geri geldiğini?" dedi Minho, bir soru sormuş gibi olmuştu çünkü artık neyin gerçek olduğunu anlayamıyordu.

Kalbinin burkulması ile tekrar kardeşine baktı Chan. Gözleri kapalı bir şekilde uzanması, onun başına bir şey gelecek korkusu içini sarmıştı ve endişeden kafayı yiyebilecekmiş gibi hissediyordu. Çünkü ondan başka kimsesi yoktu.

"Bana neler olduğunu anlatır mısın Chan Hyung? Belki o zaman daha iyi bir şekilde anlayabilirim ve bazı şeyleri neden yaptığını da anlayabilirim" dedi Minho, Jeongin'in yaptıklarını kast ederek. Hiçbir zaman Hyunjin'in görmemeleri, ama sürekli ondan bahsetmesi ve Hyunjin'i çizdiği çizimleri.

Bakışlarını kardeşinden çekmedi Chan. Deli gibi merak ediyordu, kardeşinin aklından neler geçtiğini, neler yaşadığını... Bu zamana kadar hiçbirinin farkına varmaması kendini çok kötü hissettirmişti.

"Hyunjin'in ölüm yıl dönümü yaklaşıyor..." dedi sessiz bir şekilde, hatta kendisinden başka birisinin duyabileceğini hiç düşünmemişti, ama Minho duymuştu onu. "O gün yaklaştıkça Jeongin kötü bir ruh haline giriyor, beş yıldır böyle oldu" Gözlerinin önünden her an geçti hızlıca, daha çok acı hissetmişti şimdi.

"O bizim ailemizin bir parçası Minho" dedi Hyunjin'i kast ederek. Ama sesi o kadar çok çatlamıştı ki, Minho bir an Chan'ın ağlayacağını zannetmişti. Ama ağlamıyordu, gözleri dolu bir şekilde kendisine dönmüştü sadece. Minho, Chan'ın gözlerinin dolduğunu görünce üzülmüştü.

"Ama uzun zamandır yanımızda değil"

"Hyung..." duraksadı Minho bir süre, aklındaki şeyi ona söylemesinin doğru olup olmayacağını düşünüyordu. Daha çok üzebilirdi onu. Ama karşısındaki soru sorar yüz ifadesini görünce söylemeye karar vermişti.

"Jeongin kendini hayal dünyasında tutuyor olabilir mi?"

İşte Chan'ın hastaneye geldiğinden beri aklından geçen ve en çok korktuğu şey de buydu. 

** 

Gözlerini açmak istedi küçük çocuk, ama göz kapakları birbirlerine öyle sıkı bir şekilde yapışmıştı ki, bu onu zorlamıştı.

Gözlerini sonunda açtığında beyazlık ile karşılaşması ile tüyleri ürperdi. Beyazdan nefret ediyordu, ama her gördüğü renk, beyazdı.

Bilincinin yerine gelmesi ile vücudunun ağrıdığını hissetmişti, ve yüzünde bulunan maskeden buharın gelmesi ile yüzünü buruşturmuştu bir süre.

winter falls | hyunin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin